Çok yaşa TÜRKiYE;
Alman,Fransız,İngiliz ve Temel Küçük bir uçakta seyahat ederlerken yardımcı pilot heyecanla gelerek
-"Bakın büyük bir sorunumuz var,uçagin motoru arızalandı ve düşüyoruz.Bu yüzden uçaktaki yükü hafifletmemiz lazım.içinizden birisi kendini feda etmek zorunda" deyince .
Herkes birbirinin yüzüne bakmaya başladı.Kısa bir sessizlikten sonra Alman gururla ayaga kalkarak
-"Çok yaşa Almanya" diyerek bagırdı ve kendini aşagi attı.
Fakat on dakika sonra yardımcı pilot gelerek aynı şeyleri söyledi.Bu sefer Fransız gururla ayaga kalktı ve
-"Çok yaşa Fransa" diyerek kendini asagi attı.
Fakat biraz sonra yardımcı pilot gene gelerek
-"Maalesef inebilmek için son bir kişinin daha kendini feda etmesi gerekiyor" dedi.Temel ve İngiliz bir müddet birbirlerine baktılar ve Temel gururla ayaga kalkarak
-"Çok yaşa TÜRKiYE" diye bagirırdı ve İngilizi tutup aşagi attı.
Bunları biliyor musunuz?
Kendi dirsegini yalamanin imkansiz oldugunu ?
. Ördegin vakvaklamasinin yanki yaratmadigini ve bunu kimsenin aciklayamadigini?
. dunyadaki fotokopi makinelerinde meydana gelen arizalarin %23 unun, makinenin ustune oturup kendi popolarinin fotokopisini cekmek isteyen insanlar sayesinde meydana geldigini?
. yasamin boyunca uyku sirasinda yaklasik 70 bocek ve 10 orumcek yiyecegini?( Mmmmh!!
. idrarin zifiri karanlikta parladigini?
. eger cok siddetli hapsirirsan, kaburgalarindan birini kirabilecegini?
. hapsirmayi engellemeye calisirsan,basindaki veya boynundaki damarlardan birinin yirtilabilecegini ve olebilecegini?
. hapsirdigin sirada gozlerini acik tutmaya calisirsan, yerlerinden firlayabileceklerini?
. domuzlarin vucut yapilarindan dolayi hicbir zaman baslarini yukari kaldirip gokyuzune bakamadiklarini?
. dunya nufusunun %50 sinin hic telefonla konusmadigini?
. farelerin ve atlarin kusamadiklarini?
. 1 saat sureyle kulaklikla birsey dinlemenin kulaktaki bakteri sayisini %700 arttirdigini?
. cakmagin kibritten once bulundugunu?
. parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan icin benzersiz oldugunu?
. bu yaziyi okuyan insanlarin %85 inden fazlasinin, dirseklerini yalamaya calisacaklarini gercekten olmuyor di mi
Temelin babasi vefat eder,cenazeye gelen bir aile
dostu temele sorar nasil oldu?Cevap 30.kattan düst
ü...adam vah vah desene cok feci ölmüs?
Temel yok yok öyle ölmedi tam yere düsecekti
manavin tentesine carpip tekrar yükseldi adam
vah vah daha sitdetli cakildi o zaman Temel
yok yok karsidaki kasabin
tenteden zipladi bu sefer karsi binanin catisina...
Adam demek catiya carpip öldü?Temel yokya catidan
yuvarlanip elektirik tellerine gitti adam deme ya
carpildi o zaman... Temel yok canim teller yaylandi
babami 200 metre yukari firlatti...
Adam 200 metreden yere cakildi öylemi yazik der Temel yok ya
oradanda yine en bastaki manavin tenteye...
Adam oradami öldü diye sorar Temel yoo oradanda
tekrar baska kasaba...
en sonunda bunalan Adam Temel\'e bagirir ulan nasil öldü
bu adamTemel baktik durmuyo
bizde vurduk ;-))
--------------------------------------------------------------------------------
amerikan rus israil ve türk istihbarat birimleri aralarında yarışma düzenliyor yarışmanın konusu amazonlarda tavşan avıdır ve tavşanı kim getirirse yarışmayı kazanacaktır haber türkiyeyede gelir fakat bizimkiler işimiz çok gönderin bi özel harakat timi katılsın derler yarışma başlar amerikalılar girer amazona bir hafta sonra gelirler çok e lendik ama burda tavşan yok derler ruslar girer iki hafta sonra onlarda gelir bişey yok israilliler girer üç hafta sonrada onlar gelir onlarda boş sıra bizimkilere gelir bizimkiler dalar ormana bir hafta iki hafta üç hafta herkes merak ederken bir ay sonra bizimkiler perişan bir halde gelirler tek sıra halinde en arkada da yara bere içinde perişan vaziyette bir fil herkes sorar ya neredesiniz merak ettik falan bizim tim komutanı tavşan avındaydık tavşanıda bulduk getirdik der herkes bu sefer tavşan nerde hani görelim der tim komutanı işte size tavşan der ve perişan haldeki fili gösterir herkes olurmu ya bu fil tavşan de il der tim komutanı inanmıyosanız kendisine soralım der ve başlar file elektrik vermeye aynı anda filde başlar VALLADA BİLLADA BEN TAVŞANIM
temel ormanda gezerken bir tane caydanlik bulmus caydanligi oksamis cin cıkmış ortaya demiş ki söyle bakalım sahip dile benden ne dilersen temel de burdan amerikaya 3 şeritli yol istiyom demis cinde o zor simdi daha kolay biisey iste demis temel de o zaman trabzon sampiyon olsun demis cinde amerikaya giden yol kac seritli olsun demiştin....
Sayılar Yalan Söylemez Mi?
Ögretmen matematik dersinde ö rencilerine sordu:
- Çocuklar sayılar asla yalan söylemez. Örne in bir adam bir tarlayı on günde sürerse, on adam bir günde sürebilir.
Buna benzer bir örnekte siz verin bakalım!
Ögrencilerden birisi gülerek cevap verdi.
- Örnegin bir vapur Atlantik Okyanusunu altı günde geçerse, yüz kırk dört vapur bir saatte geçer...
İki deli oturmuş...Birisi aniden ayaga kalkmışve yürümeye başlamış...
Oturan deli sormuş:
-Nereye?
-Seni aramaya
-İyi çabuk gel,ben seni burada bekliyorum
--------------------------------------------------------------------------------
Sinemaya Cideyruz
Temel'i elinde tuttugu penguenlerle beraber görünce,
- Bunu hayvanat bahçesine götür, diyorlar.
Bir müddet sonra Temel'le yolda dolaştıgını görünce:
- Niye hayvanat bahçesine götürmedin?
- Hayvanat bahçesine götürdüm. Şimdi sinemaya cideyruz
--------------------------------------------------------------------------------
karne
Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oglunun elinde karneyle salona girdigini görür. "Allah allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve ogluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden egitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dedigini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş ugruna harcadıgın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem degil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum
rast gele otobus
bir ailenin evi dolmuş duragının tam karşısındaymış.her otobüs geçtiginde dolabın kapısı açılıyormuş.bir gün kocası evde yokken kadın eve tamirci çagirmış.
Tamirci:-Abla ben dolaba gireyim dolmuş geçtiginde kapı neden açılıyor ögreneyim demiş.
tamirci dolaba girmiş dolmuş beklerken olacak ya zil çalmış kocası gelmiş bakmış erkek ayakkabısı kadına birşey sormadan evi aramış dolaba bakmış ne görsün içinde bir erkek senin ne işin var burda lan diye sormuş
Tamircİ:Abi ben sana dolmuş bekliyorum desem inanacaaaaan demiş
ANNESİNDEN TEMEL'E MEKTUP
"Sevgili oglum Temel... Senin hızlı okuyamadıgını bildigim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum...
Artık senin büyük şehre gittigin sırada yaşadıgımız evde yaşamıyoruz. Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldigini" okumuş; o yüzden taşındık...
Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri degişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler...
Bu evde garip bir çamaşır makinası var. Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektigimden beri bir daha gömlekleri göremedim.
Geçen hafta sadece iki kez yagmur yagdı. İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü...
Benden istedigin yelegi postaya verdim. Ancak, halan 'o koca dügmelerle paket çok agır olur' deyince dügmeleri kopartıp yelegin cebine koyduk. Orada bulabilirsin...
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum... Sevgiler... Annen"
Burasi Turkiye; Olayın kahramanları, iki üniversite öğrencisi. Koyu geyik muhabbetinin döndüğü akşamlardan birinde, bu iki kafadar bir iddiaya girer. Delikanlılardan biri, odanın tavanında asılı olan ampulü kendi ağzına tamamen sığdırabileceğini iddia eder. Evet yanlış okumadınız, bildiğiniz 100 mumluk ampulü. Ve sığdırır da. Ancak bir sorun vardır. Ampulü ağzından geri çıkaramamaktadır. Öbür arkadaşı hayret eder, o da evdeki başka bir ampulü ağzına sokar ve tabi ki o da çıkaramaz. Bu iki kafadar hastanenin yolunu tutmaya karar verir. Ağızlarında ampul olduğu halde bir taksiye atlarlar. Konuşma zorluğu çekerek güç bela taksiciye dertlerini anlatırlar. Taksici bir taraftan gülme krizi geçirirken bir taraftan da "nasıl olur abi ya, uğraşsanız çıkar, bir asılın şöyle, şaka mi yapıyonuz ?" diye söylenmektedir. Neyse akşamın bir yarısında acile gelirler. Taksiciyle ayrılırlar, doktorlar çocukları beklemeleri için bir odaya alır. Veeee aradan 15 dakika geçmeden taksici kapıda görünür, ağzında ampulle. Amcam çocuklara inanmamış, açık olan bir marketten ampul almış ve denemiştir
Bir bilge, bir göletin başında oturmaktadır. Susuzluktan kırılan bir köpeğin devamlı olarak gölete kadar gelip, tam su içecekken kaçması dikkatini çeker. Dikkatle izler olayı. Köpek susamıştır ama gölete geldiğinde sudaki yansımasını görüp korkmaktadır. Bu yüzden de suyu içmeden kaçmaktadır. Sonunda köpek susuzluğa dayanamayıp kendini gölete atar ve kendi yansımasını görmediği için suyu içer. O anda bilge düşünür:
-Benim bundan öğrendiğimm şu oldu,der.
-Bir insanın istekleri ile aras?ndaki engel, çoğu zaman kendi içinde büyüttüğü korkulardır. Kendi içinde büyüttüğü engellerdir. İnsan bunu aşarsa, istediklerini elde edebilir. Ama biraz daha düşününce aslında gerçek öğrendiği şeyin bundan farklı olduğunu görür. Asıl öğrendiği şey, insanın bir bilge bile olsa bir köpekten öğrenebileceği bilginin var olduğudur. Bu yüzden ne varsa paylaş, senden de öğrenilecek bir şeyler vardır diğer insanlar için