Hamile kadınların 3'te 2'sinde görülen reflü, sindirim enzimleri içeren mide sıvısının yukarıya yemek borusuna doğru kaçması ve bu sıvıya dayanıklı olmayan yemek borusunun tahrişi ile ortaya çıkıyor.
Jinemed Sağlık Merkezleri'nden Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Hamdi Koçer, gebelikte artan kadın üreme hormonu progesteron'un yemek borusunun ucundaki kapakçığın kapanma basıncını düşürdüğünü; bunun da gebe kadınlarda reflü şikâyetine neden olduğunu söyledi.
Kelime anlamı "geri kaçış olan" reflü, sindirim enzimleri içeren mide sıvısının yukarı doğru yemek borusuna kaçması ve bu sıvıya dayanıklı olmayan yemek borusunun tahriş olmasıyla ortaya çıkıyor. Reflünün aslında birden çok faktöre bağlı olduğunu belirten Dr. Hamdi Koçer, "Ancak ana neden yemek borusu ile mide arasındaki kapakçık basıncının azalmasıdır. Kadın üreme hormonları olan progesteron ve östrojen yemek borusunun ucundaki kapakçığın basıncını düşürücü etkiye sahip olduğu için gebelerde reflü şikâyetleri artış gösteriyor" dedi.
Her yaşta görülebilen ve kronik bir hastalık olan reflünün gebe kadınların 3'te 2'sinde görüldüğünü dile getiren Koçer, "Gebelik ilerledikçe karın içi basıncı ve bunun mide üzerinde oluşturduğu baskı artıyor bu baskıda reflüye bağlı yakınmaları arttırıyor" diye konuştu.
Hamileliğin doğal seyri zannedilebiliyor
Gebelik sırasında reflü nedeniyle sıklıkla mide yanmaları yaşanıyor, ancak bazen bu sıkıntılar o kadar fazla oluyor ki hamileler veya jinekologlar tarafından gebeliğin normal seyri olarak algılanabiliyor. Gebelik reflüsü görülme riski gebeliğin ilerleyen haftalarında artıyor ve gebelik haftası dışında, kişinin daha önce reflü yakınmaları bulunması ve önceden doğum yapmış olması gebelik reflüsü için risk faktörleri arasında sayılıyor. İleri annelik yaşı ise gebelik sırasında mide reflüsünden koruyucu bir etki yapıyor. İleri yaşta anne adayı olan gebelerde reflü yakınmaları ya hiç gözükmüyor ya da daha hafif seyrediyor.
Doğumdan sonra reflü kayboluyor
Hastaların çoğunda yakınmaların ilk veya ikinci üç ayda başladığını söyleyen Koçer ilerleyen aylarda yakınma sıklığının ve derecesinin artarak ilerlediğini belirtiyor. Gebelik sırasında ortaya çıkan mide reflüsünün genel olarak hafif seyrettiğini dile getiren Koçer, "Doğum sonrasında da yakınmalar kaybolur. Ciddi reflü komplikasyonları ise çok nadir görülür. Bu nedenle gastroskopi ve diğer ileri tanı yöntemleri genellikle gerekli olmaz" diye konuştu.
Bunlara dikkat edin:
• Çikolata, narenciye ve suları, domates ve domates ürünleri, hardal, sirke, naneli gıdalar, baharatlı, yağlı yiyeceklerden uzak durulmalı
• Kafeinli içecekler (kahve, çay kola) kapakçık basıncını düşürür, bunlardan uzak durmak gerekir.
• Büyük öğün yemek yerine, küçük miktarlarda ve sık yenmelidir.
• Yemekler hızlı değil yavaş yenmeli, yeme süresi uzun tutulmalı ve iyi çiğnenmelidir.
• Yemek sonrası yatmadan önce en az 3 saat geçmelidir.
• Gebelikte çok su ve sıvı alınmalıdır. Bu yüksek hacimli sıvının öğünler sırasında değil, öğün aralarında alınması, mideyi çok şişirmeyip kapakçığa daha az basınç yükleyecektir.
• Gevşek, bol rahat kıyafetler seçilmeli. Bel ve karın bölgesini sıkacak giyecek ve aksesuarlar kullanılmalı.
• Yatarken belden kıvrılmak yerine, dizleri bükerek yatmak mideye daha az basınç yapar.
• İstirahat için uzanmak yerine, arkası kısmen yatan rahat bir koltukta dik oturmak önerilir.
• Gebelik sırasında sigara içilmemelidir. Diğer zararları yanı sıra sigaranın reflü yakınmalarını da arttırdığı bilinmektedir.
• Gebelik ve önerilen miktardan fazla kilo almamaya özen göstermek gerekir.