RİZE'ın köylerinden birinde köylüler her zamanki gibi oturmuş TV seyrediyolarmış. O sırada TV'de Ecevit çıkmış. TEMEL abi onu görünce az ekmeğimi yemedi zamanında şimdi bi hal hatır sorduğu yok demiş. köylüler atma TEMEL abi demişler.TEMEL abi de inanmıyosanız gidelim size göstereyim demiş. köylüler atlamışlar bi otobüse tutmuşlar ankara'nın yolunu. TBMM'nin önünde beklerlerken Ecevit çıkmış dışarı TEMEL abiyi görünce hemen gelmiş yanına elini öpmeye kalkışmış. nasılsın abicim kusura bakma işler yoğun sana gelemiyoruz demiş. köylüler şaşırıp kalmışlar. sonra bi gün yine kahvede TV seyrederlerken o zamanki cumhurbaşkanı demirel çıkmış TV'ye TEMEL abi yine aynı şeyleri söylemiş. köylüler ecevit belki akrabasıdır bunu da tanıyacak değil herhalde diye yine tutmuşlar Ankara'nın yolunu. yine demirel TEMEL abi'yi görünce elini öpmeye kalkmış. köylüler TEMEL abiye büyük saygı duymaya başlamışlar. derken bi gün TV'ye dönemin ABD başkanı clinton çıkmış. herkes susmuş TEMEL abiye bakmış. TEMEL abi yine elimde büyüdü diye başlamış konuşmaya. köylüler yuh artık o kadarda olamaz demişler. toplanıp borç harç ABD'ye gitmişler. beyaz sarayın önüne geldiklerinde korumalar sadece TEMEL abinin içeri girmesine izin vermişler. o da köylülere siz aşağıda bekleyin biz size balkondan el sallarız demiş. 10-15 dakika sonra balkonda iki kişi belirmiş. köylüler suratları tam seçemiyolarmış. o sırada oradan geçmekte olan micheal jordan'a senin boyun uzun şu balkonda el sallayan kim bi bakıver demişler. jordan bi süre bakmış sonra valla el sallayanı bilmiyorum ama yanındaki bizim TEMEL abi demiş.