Bile bile çek git.
Geride ne bırakacağını bile düşünmeden.
Bile bile sevdiğim gibi seni.
Bile bile katlanıyorum bu ayrılığa.
Ama bir gün hatırlayacaksın maziyi.
Karanlık gecelerin,kuytusuz köşelerinde beni görecek,
Görmemek için gözlerini kapayacaksın.
Her gece işlenmemiş bir günah gibi düşlerine gireceğim.
Ama beni düşlerinden de çıkaramayacaksın.
Her an ensende hissedeceksin soluğumu.
Ölümden kaçar gibi kaçacaksın bensizlikten.
Ama kaçamayacak bensizlikteyken beni özleyeceksin.
Bile bile sevdiğim giibi seni.
Bile bile dönmeyeceğim sana.
Bülbülün yandığı yetti artık.
Bile bile gülü de yakacağım GÜLÜM.
Dünyaya gelişin bayramdı
Ellerin gözlerin yumuktu
Derdin tasan yoktu
Gülücükler dağıtırdın
Herkes sana hayrandı
Adını fısıldadık kulağına
Alkışlar, ninniler, ezan sesleri...
Sonra büyüdün düşe kalka
Hiç farkına varamadık
Okullar birbirini izledi
Başın dikti, alnın açık
Yürüdün yarına ,delikanlıydın artık
Anan ve genç kızlar yolunu gözledi
Alkışlar, trampetler ve ezan sesleri...
Şimdi askersin işte, çakı gibisin
Yurdumun göğsünde takı gibisin
Gururlu ve yaşlı gözlerim arkanda
Sırtında asker urbası, boz yeşil
Sanki toprağımın rengini giyinmişsin
Uzaktan türkü uğultusu geliyor
Davullar, zurnalar ve ezan sesleri..
Hasretin adresi ,benim
Ana yüreğini bana sorsunlar
Acıyı, sevinci bana sorsunlar
Dünyayı bir yana
Boz elbiseli resmini bir yana koysunlar
Resimde silah tutan eli
Mardin dağlarından gelen sesi sorsunlar
Devrilen yiğitleri bana sorsunlar
Nasıl bir yürektir buna dayansın..
Resmin avuçlarımda
Ağartı saçlarımda
Seni beklerim oğul sağ –salim
Buğulu gözler, uğultulu baş
Ve içimde bitmeyen savaş
Davullar, zurnalar, trampetler
Türküler, ağıtlar, ezan sesleri..
Cesaretsizliğimin 26. yaş günüydü
Aslında ben hiç cesaret edemedim aşka
Ya sevdasında yuvarlandım, dönemeden o köşeyi
Ya da büyüklerim ittiler beni o ıssız uçurumlardan aşağıya
Arkalarına bakmadan hemde, sonunu düşünmeden
Ben hiç bir zaman bir şair olamayacağım, kötü de olsa
Yıllar oyunculuğumu geliştirecek sadece
Aileme karşı oynadığım MUTLULUK OYUNU bitiğinde
MUTSUZ ÖLECEK
Ve kandırılanlar uyanacaklar
Belki bir rüzgar koşacak arkamdan
Senin kokunu yetiştirmek için
O son nefesim olsa da
Değmez mi bunca yılın suskunluğuna