Edebiyat çalışma soruları

Son güncelleme: 22.05.2008 23:07
  • DİL- KÜLTÜR-EDEBİYAT İLİŞKİSİ

    Dilin ses, kelime ve cümle birimleriyle; düşünme , konuşma ve yazma gibi yönleri, edebiyat ürün ve eserlerinde de başlıca öğelerdir. Hiçbir edebiyat eseri ya da ürünü yoktur ki, dil öğeleriyle, dilin biçim ve anlatım yönleriyle, kısaca dil gereçleriyle ilgili olmasın.
    Her dil ürünü, edebiyatın beklediği nitelikleri göstermeyebilir, ne var ki edebiyat ürünü aynı zamanda dil ürünüdür.
    Dil, aynı zamanda kültür kapsamına giren bir anlaşma kurumudur. Kültür sözlüklerde şöyle tanımlanmaktadır: " Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde ortaya konulan bütün maddi ve manevi değerler ile bunları oluşturmada, sonraki kuşaklara iletmede kullanılan, insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin, ölçüsünü gösteren araçların tümü"
    Bu tanımlamadan anlaşılıyor ki dil ve onun işlenmiş onun ürünü olan edebiyat ve kültürün kapsamına giren araçlardandır. Bir toplumun kültürü, dil ve edebiyatı incelemeden ortay konulamaz.
    Bilim, felsefe ve psikoloji vb. alanlarındaki eser ve ürünlerde dil, çoğu zaman bir araç gereç durumundadır. Bilimde önemli olan, gerçeğin araştırıldığı bilgiler, buluşlar ve incelemelerdir. Felsefede düşünce, psikolojide ruhsal olaylar; resimde renkler, çizgiler; müzikte ses ve armoni, heykelde biçim ve figür; mimarlıkta yapı ve estetik görünüm nemli öğelerdir. Edebiyatta ise dil, yalnızca araç gereç değil; onun, biçim, yapı ve anlamının olgunlaşmasını sağlayan en önemli öğedir.
    Kısaca şöyle denilebilir:
    Edebiyat bir dil sanatıdır. Her dilin en gelişmiş biçimi edebiyatında görünür.

    1. Dil ve kültür arasıdan nasıl bir bağ vardır?
















    2. Bilimsel, felsefi ve psikolojik eserlerdeki dil anlayışı ile edebi eserlerdeki anlayışı arasıdaki farkı yazın.


















    EDEBİYAT, EDEBİYAT TARİHİ
    Bir milletin edebiyatı; milli ruhu, milli hayatı görmek için en gerçekçi bir ayna sayılabilir: Bir millet hayatı nasıl görüyor, nasıl düşünüyor, nasıl hissediyor? Biz bunu en doğru ve en canlı olarak o milletin düşünce ve kalem ürünlerinde bulabiliriz. Şu halde "edebiyat tarihi" bir milletin manevi ve maddi gelişmesini edebi eserlerin penceresinden gören ve gösteren canlı bir tarih dalıdır.
    Edebiyat, toplumun bir kurumu olması bakımından, kendisini oluşturan toplumun öteki kurumlarıyla ilişkili ve onlarla uyumludur. Gerçekte bir milletin coğrafi çevresi; sonra dini, iktisadi, hukuki, ahlaki, bedii, siyasi hayatıyla edebiyatı arasında ilişkiler o kadar açıktır ki, bu hususta açıklamaları bile çok görüyoruz. Geçmiş zamanlara ait bir edebi eseri yeterince ve tarihi anlamıyla anlamak için öncelikle o devrin genel hayatını, yaşayış ve düşünüş tarzlarını, o devir insanlarının hayat ve kainat hakkında nasıl görüşler beslediklerini öğrenmemiz gerekir.
    M. Fuat Köprülü

    1. Bir edebiyat ürününün toplumun hangi kurumlarıyla ilişkisi vardır? Belirtiniz.














    2. Dil toplumların kültürleriyle ilgili bir kurumdur. Kültür ve dil kavramlarını tanımlayarak edebiyatla ilişkilerini belirlemeye çalışınız.















    3. Edebiyat tarihi araştırmaları yapılırken öteki tarih araştırmalarıyla aynı yöntem uygulanır. Bu yöntem ile ilgili bilgi toplayınız. Belgelerinin önemini belirtiniz.















    DİL VE KULTUR
    Ziya Gökalp, dili kültürün temel unsuru sayar. O, bu görüşünde haklıdır. Zira dil, duy¬gu ve düşüncenin âdeta kabıdır. Bir milletin bütün duygu ve düşünce hazinesi, dil kabına veya kalıbına dökülür ve bu dil kabı ile yer¬den yere, nesilden nesile aktarılır. Yazı, dilin sesini kaydeden bir vasıta olarak dilin bir par¬çasıdır. Fakat kültür, söz ile de bir millet ara¬sında yayılır.
    Dil, kültürün temeli olduğuna göre, bir milletin dil ile ifade ettiği sözlü, yazılı her şey kültür kavramına girer. Sabahtan akşama ka¬dar evde, sokakta, çarşıda, iş yerinde konu¬şan halk, farkında olmadan dil tarlasını eker, biçer. Dilin duygu ve düşünce ile dolmasının sebebi, günlük hayata yakın olmasıdır.
    Dil deyince konuşulan ve yazılan bütün kelime ve cümleleri anlamak lâzımdır. Halk günlük hayatında kelimeleri menşelerine gö¬re ayırmaz. Onu ilgilendiren, kelimelerin ma¬nası, işe yaramasıdır. Bir bakkal dükkânında on dakika oturup halkı dinleyerek, hangi keli¬meleri kullandığını tespit edebilirsiniz.
    Her millet, dilini ve kültürünü yüzyıllar boyunca yoğurur. Bu esnada o, akan bir ne¬hir gibi içinden geçtiği her topraktan bazı un¬surları alır. Her medenî milletin konuşma ve yazı dili, karşılaştığı medeniyetlerden alınma kelime ve deyimlerle doludur. Bu bakımdan her milletin dili, o milletin çağlar boyunca ya¬şadığı tarihin âdeta özetidir. Dile bu gözle ba¬kılırsa mana kazanır.
    Dil ile tarih ve kültür arasındaki münase¬beti bilen bir kimse, dili tek başına almaz. Zi¬ra dilde her kelimenin yazılış, ses, şekil ve manasını tayin eden, tarih ve kültürdür. Yu¬nus Emre'nin şiirlerinin dilini, yazıldığı devir ve çevreden ayrı ele alamazsınız. Zira, o ağacın kökleri, gelenek ile beraber, yetiştiği topraklara sımsıkı bağlıdır. Bu da gösterir ki filolog sadece dilci değil, geniş kültürlü, kafa¬sı, dil gibi hayatın bütün imkânlarına açık bir insan olmalıdır.
    Kültür eserleri, dilin belli bir yer ve anda donmuş şekilleridir. Bu bakımdan onların abi¬delerden farkları yoktur. Kütüphaneler, dil abidelerini toplayan müzelerdir. Dil, bir kap olduğuna göre, onlara "duygu, düşünce, ha¬yal müzeleri" demek gerekir. Biz, eskiden yaşamış insanların hayat tecrübelerini, inanç ve değerlerini bu eserlerden öğreniriz. Aslın¬da dili, hem şekil, hem muhtevasıyla incele¬yen filolojinin gayesi, insan kültürünü tanı¬maktır. Fakat bu görüşe ancak dil ile kültür arasındaki bağlantıyı görenler ulaşabilirler.
    Prof. Dr. Mehmet KAPLAN


    1. Kültürün yayılmasında ve yaşatılmasında dilin faktörü nedir? Örnek parçadan yola çıkarak açıklayınız.
    Nazım, ölçek (vezin), ayak (kafiye) gibi bağlarla bağlı olan bir anlatım yoludur.
    Nazım (Arapça söylenişiyle nazm) sözcüğü, "dizmek" demektir. Eskiden na¬zım biçimindeki yazılara "manzum", küçük nazım parçalarına "manzume", na¬zım yazarlarına "nâzım" denirdi.

    Bakıp imreniyorum akınına
    Şehrin üstünden geçen bulutların.
    Belki gidiyor onlar yakınına
    Rüyamızı kuşatan hudutların.
    (Ahmet Muhip Dıranas)


    Yukarıdaki dörtlüğün nesirden farklı olan yönlerini, bir başka deyişle nazım olma özelliklerini maddeler halinde yazarak açıklayınız.

    a. .........





    b. .........





    c. .........





    d. .........



    1. Aşağıda verilenlerden hangisi, tema değil, konu olarak değerlendirilmelidir.
    a. yaşam sevinci b. Ölüm c. Aşk d. doğa sevgisi e.doğa

    2. Aşağıdakilerden hangisi âhenk ögelerinden değildir?
    a. Cinaslı uyak b. Vurdu c. Ölçü d. Tema e.Tonlama

    3. Bir şiirin dil özellikleri neleri içerir?
    4. Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatında yaygın kullanılan yeni nazım biçimlerinin birkaçını belirtiniz.
    5. "Neşen
    Ne ben
    Ne de hüsnünde toplanan bu mesâ
    Ne de âlâm-ı fikre bir mersa
    Olan bu mai deniz
    Melali anlamayan nesle âşinâ değiliz."
    Bu dizelerin nazım biçimi nedir? Belirtiniz.





    6. Serbest müstezat ne gibi özellikler taşır?






    7. Serbest müstezat biçimini geliştiren başlıca şairler kimlerdir?







    8. Klâsik Türk şiirindeki müstezatla serbest müstezadı karşılaştırınız.








    9. Manzum öykü tarzına ne tür konular için başvurulur, niçin?


    10. Yeni Türk şiirinde manzum öykü tarzını en çok kullanan şairler kimlerdir?






    11. "Seyfi Baba" manzumesini, nazım birimi, ölçü ve uyak bakımından inceleyiniz.









    12. "Seyfi Baba" manzumesinden çıkarılabilecek dersi belirtiniz.







    13. Bu manzumeden abartma sanatına örnekler bulunuz.







    14. Serbest şiir çığırının açılmasını sağlayan sanatçılar kimlerdir?





    15. Serbest şiirin başlıca özellikleri nelerdir?






    16. Serbest şiiri, serbest müstezattan ayıran başlıca özellikleri belirtiniz.






    17. "Ay doğar ayazlanır "Almadan
    Gün doğar beyazlanır Kokun aldım almadan
    Mahmur gözlü sevdiğim Bir de yüzün göreyim
    Uyanmaya nazlanır" Tanrı canım a/madan"
    Bu iki örneğe dayanarak mâninin temel özelliklerini açıklayınız.






    18. Siz de artık mâni için örnek bulunuz.








    19. Mânilerin anonim halk şiirimiz içindeki yerini ve önemini belirtiniz.





    20. "Eğer benim ile gitmek dilersen
    Eğlen güzel yaz olsun da gidelim
    Bizim iller kıraçlıdır aşılmaz
    Yollar çamur kurusun da gidelim

    Aşamazsın Karaman'ın ilini
    Köprüsü yok geçemezsin selini
    'Gerdan yaylasının perçem belini
    Lâle sümbül bürüsün de gidelim" (Karacaoğlan)
    Bu dörtlüklere dayanarak koşmanın temel özelliklerini açıklayınız.












    21. Koşmada ilk dörtlüğün dizeleri kaç biçimde uyaklanabilir? Birer örnekle
    gösteriniz.








    22. "Dinleyin ağalar meçinin eyleyim
    Elma yanaklımın kara kaşlımın
    O gül yüzlerine kurban olayım
    Dal gerdanlımın da sırma saçlımın"
    a. Konusuna göre koşmanın türlerini açıklayınız.









    b. Yukarıdaki dörtlüğün hangi tür koşmadan alındığını belirtiniz.









    23. Ağıt, koçaklama ve taşlama türlerinin konularını belirtiniz.









    24. Semaî ile koşma arasındaki benzerlik ve farklılıkları gösteriniz.

    EDEBİYAT TARİHİMİZİN DEVİRLERE AYRILMASI
    Çok eski zamanlara kadar uzanan ve çok geniş bir coğrafî sahada meydana gelen Türk edebiyatının tarihini çizerken, onu başlıca üç devreye ayırarak ele almak ve incelemek artık klasikleşmiştir. Bu ana devreler;

    a. İslâmiyet'ten önceki Türk edebiyatı,
    b. İslâmî dönem Türk edebiyatı,
    c. Avrupai (batı etkisinde gelişen) Türk edebiyatı.
    olmak üzere üçe ayrılır. İkinci ve üçüncü devreler İslâm medeniyeti tesirinde gelişen Türk edebiyatı ve Batı medeniyeti tesirinde gelişen Türk edebiyatı suretinde de adlandırılmaktadır. Üçüncü devreye Türk yenileşme edebiyatı veya Tanzimat'tan sonraki Türk edebiyatı da denmiştir. Son zamanlarda -hususiyle üniversitelerdeki öğretimde- son devre Yeni Türk edebiyatı, birinci ve ikinci devreler Eski Türk Edebiyatı adı altında incelenmektedir. Bu üç devreye, 191l'den sonra kuvvetlenip yayılan Türkçülük akımı ve hareketinin ortaya çıkardığı millî kaynaklardan beslenerek meydana getirilen yeni bir edebiyat devresini eklemek gerekir. Bu, millî edebiyat devresidir, fakat uzun sürmemiştir.
    Türk edebiyatı tarihi, yalnız Türk milletinin yaşadığı medeniyet çağlarına göre değil, Türkçe'nin edebî lehçelerine ve edebî mahsullerinin doğduğu cemiyet, çevre ve zümrelerine göre de sınıflandırılmaktadır.
    Faruk K.Timurtaş (Tarih İçinde Türk Edebiyatı, İstanbul 1981)


    (Aşağıdaki soruları örnek metinden yararlanarak cevaplayınız.)

    1. Türk edebiyatı hangi ölçülere göre devrelere ayrılmıştır yazınız.







    2. Türk edebiyatı hangi devrelere ayrılıyor. Yazınız.

    TÜRK EDEBİYATININ DEVİRLERİ



    İSLAMİYET TESİRİNDEKİ
    TÜRK EDEBİYATI


    SÖZLÜ KLASİK 1.............................................
    EDEBİYAT T.E. 2.....................................
    3.....................................
    4.....................................
    5....................................

    ANONİM HALK
    ED.

    Nâm u nişane kalmadı fasl-ı bahardan
    Düştü çemende berg-i dıraht i'tibârdan

    Eşçâr-ı bağ hırka-i tecrîde girdiler
    Bâd-ı hazan çemende el aldı çenârdan

    Heryaneden ayağına altın akıp gelir
    Eşçâr-ı bağ himmet umar cûy - bârdan

    Sahn-ı çemende durma salınsın sabâ ile
    Azadedir nihâi bugün berg ü bârdan

    Bakî çemende hayli perişan imiş varak
    Benzer ki bir şikâyeti var rüzgârdan
    1. Bu parçaya dayanarak gazelin başlıca özelliklerini belirtiniz.




    2. Beyitleri arasında anlam birliği bulunan gazellere yek-ahenk denir. Yukarı¬daki gazel, yek-ahenk olabilir mi? Niçin?






    3. Gazelin en güzel beyiti için kullanılan terim aşağıdakilerden hangisidir?
    A. matla B. makta C.hüsn-i matla D. beytü'l-gazel E. hüsn-i makta

    4. Aşağıdaki özelliklerden hangisi gazelle ilgili değildir?
    A. Aşk, şarap, kadın, güzellik konularını işler.
    B. Uyak örgüsü aa bb cc dd... biçimindedir.
    C. En güzel beyitine beytü'l-güzel denir.
    D. Divan edebiyatı nazım biçimlerindendir.
    E. Beyit sayısı 5-15 arasında değişir.

    5. Beyitleri aynı güçte aynı güzellikte olan gazele yek - avaz denir. Fuzûlî' den okuduğunuz gazeli bu açıdan değerlendiriniz.










    6. "Mef'ûKJ / mefâîlü / mefâîlü / feûlün" kalıbını,
    "Bîmâr tenim nergis-i mestin eleminden

    Hunin ciğerim la'l-i dür-efşânm içindir" beytine uygulayınız.


    7. Aşağdakilerden doğru olanın yanına "D", yanlış olanın yanına "Y" koyunuz:
    . Beyitleri ortadan bir iç uyakla bölünmüş gazellere musammat gazel denir.
    ..... Gazellerde düşnce, felsefe... konuları işlenmez.
    ..... Tenasüp sanatında sözcükler çelişki oluşturmayacak biçimde kullanılır.
    ...... Tüm gazellerde konu bütünlüğünün sağlanması göz önünde bulundurulmuştur.

    8. Kasidenin özelliklerini açıklayarak bölümlerini belirtiniz.





    9. Gazel ile kasidenin benzer ve farklı yönlerini belirtiniz.












    10. Bir kaside, aşağıdakilerden hangisine göre adlandırılamaz?
    A. Uyak harfine göre
    B. Redifine göre
    C. Tegazzül bölümüne göre
    D. Nesip bölümüne göre
    E. Maksat bölümündeki konuya göre

    11. Aşağıdaki nazım biçimlerinden hangisi kasidelerin bir bölümünden bağımsızlaşmıştır?
    A. mesnevi B. Müstezat C. kıt'a D. gazel E. murabba
    12. Kasideler, nesip bölümlerinde işlenen konulara göre ne gibi adlar alırlar?





    13. Kasidelerde ve gazellerde kullanılan uyak türleriyle halk şiirinde genel olarak kullanılan uyak türünü, bu farklılığın nedenini belirtiniz.









    14. Aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
    A. Kasidelerde anıştırma sanatına yer verilebilir.
    B. Kasidelerin de musammat biçimleri vardır.
    C. Kasidenin mahlas beytine taç beyit denir.
    D. Kasidelerde münacat. naat türlerine yer verilmez.
    E. Kasideler bir maksada bağlı olarak yazılır.
    15. Murabba nazım biçiminin özelliklerini açıklayınız.




    16. Klâsik edebiyatta ikiden çok dizeli bentlerle kurulan nazım biçimlerinin ortak adı nedir?








    17. "Murabba halk şiirimizdeki... biçiminin klâsik şiirdeki benzer örneğidir." cüm¬lesinde boş bırakılan yere, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
    A. semaî B. destan C. koşma D. türkü E. varsağı
    18. Şarkı biçimi hangi edebiyatta doğmuştur?


    19. Bu nazım biçiminin başlıca özellikleri nelerdir?










    20. Aşağıdaki kelime çiftlerinden hangisi yarım kafiyedir?
    A. hilâl-celâl B. ger-ser C. deli-göreli D. ammâ-hâşâ E. oldu-aldı
    21. Aşağıda şiirle ilgili olarak verilen tanımlamalardan hangisi doğru değildir?
    A. Dizelerin hece sayısı ve durak bakımından denk oluşuna hece ölçüsü denir.
    B. 11 'li hece ölçüsüyle söylenen aşk temalı lirik şiirlere koşma denir.
    C. Tanrı'yı övmek, ona yakarmak için söylenen şiirlere ilâhî denir.
    D. Din dışı konuların işlendiği şiirlere nefes adı verilir.
    E. Öğüt verici, yol gösterici nitelikteki tasavvuf? şiirlere nutuk denir.

    22. Aşağıdakilerden hangisi, Halk şiiri nazım türlerinden değildir?
    A. güzelleme B. Mersiye C. Koçaklama D. İlâhî E. Nutuk

    23. Aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi yanlıştır?
    A. Karacaoğlan - mersiye B. Fuzulî - gazel
    C. Yunus Emre - ilâhî D. Nef'î - kaside
    E. Namık Kemal - Vaveyla

    24. "Yahya Kemal'i okudunuz mu?" cümlesinde hangi edebî sanat vardır?
    A. mecaz B. tenasüp C. kinaye
    D. mecaz-ı mürsel E. İstiare

    25. "İnsanın çoğu kez içi ağlarken dışı güler." cümlesinde hangi edebî sanat vardır?
    A. teşhis B. tezat C. tecahüliarif D. istiare E. Benzetme

    26. "Bahçe sana bağ bana
    Değme zincir kâr etmez
    Zülfün teli bağ bana"
    Bir mâniden alınan bu dizelerde, aşağıdaki sanatlardan hangisi vardır?
    A. mübalâğa B. tezat C. cinas D. istiare E. Tecahüliarif

    27. Aşağıdakilerden hangisi, Halk şiirinin temel nazım birimidir?
    A. beyit B. üçlük C. dörtlük D. beşlik E. Dize

    28. Türk Halk Şiiri'nde en çok kullanılan uyak türü hangisidir?
    A. zengin uyak B. tam uyak C. tunç uyak
    D. yarım uyak E. cinaslı uyak

    29. 30.Aşağıdakilerden hangisi, Anonim Türk Halk Edebiyatı şiir türlerindendir?
    A. koşma B. nutuk C. ninni D. semaî E. murabba


    1. Şiirde en küçük nazım birimi mısradır. Mısra,
    2. . nazım şekli denir. Türk şiirinde nazım şekillerini üç başlık altında inceleyebiliriz.
    1. Divan Edebiyatında Nazım Şekilleri:
    a) Beyitle kurulan nazım şekilleri: ..
    b) Bentlerle kurulan nazım şekilleri:

    2. Halk Edebiyatında Nazım Şekilleri:
    a) Anonim halk edebiyatı nazım şekillen: ..
    b) Âşık edebiyatı nazım şekilleri:

    3. Yeni Türk Edebiyatında Nazım Şekilleri:
    a) Kurallı nazım şekilleri:
    b) Serbest nazım şekilleri.

    HECE ÖLÇÜSÜ
    Hece ölçüsü, . eşitliğine dayanır. Aşağıdaki mısraların hece ölçüsünü tespit ediniz.

    a) Bu vatan toprağın kara bağrında
    Sıra dağlar gibi duranlarındır.
    Bir tarih boyunca onun uğrunda
    Kendini tarihe verenlerindir. (Orhan Saik Gökyay)


    b) Başka sanat bilmeyiz, karşımızda dururken
    Söylenmemiş bir masal gibi Anadolu 'muz [Faruk Nafiz Çamlıbel)


    c) Bu dağı asam dedim
    Asam dolaşanı dedim
    Bir hayırsız yâr için
    Herkese paşam dedim (Halk Türküsü)


    DURAK
    Hece ölçüsüyle yazılan şiirlerde, Bu ayrım yerlerine durak denir. Aşağıdaki şiirlerin hece ölçüsünün kaçlı kalıbı ile yazıldığını tespit ederek duraklarını gösteriniz. (Durakları şiirlerin üzerinde çizgi ile gösteriniz.)
    Giderim yolum yaya + =..
    Cemâlin benzer aya + =..
    Eridim hayâl oldum + =..
    Günleri saya saya + =..
    (Halk Türküsü]
    Hece ölçüsünün sekizli kalıbı:
    Gel dilberim kan eyleme + =..
    Seni kandan sakınırım + =..
    Doğan aydan esen yelden + =..
    Seni gülden sakınırım + =..
    (Âşık Ömer)

    İptida Bağdad'a sefer alanda + =..
    Atladı hendeği geçti Genç Osman + =..
    Vuruldu sancaktar İcaptı sancağı + =..
    iletti, bedene dikti Genç Osman + =..
    [Kayıkçı Kul Mustafa]

    Başka sanat bilmeyiz karşımızda dururken + =..
    Söylenmemiş bir masal gibi Anadolu'muz + =..
    Arkadaş, biz bu yolda türküler tuttururken + =..
    Sana uğurlar olsun, ayrılıyor yolumuz. + =..
    (Faruk Nafız)


    Bir düşünsen yarıyı geçti ömrüm
    Gençlik böyledir işte, gelir gider;
    Ve kırılır sonra kolun kanadın;
    Koşarsın pencereden pencereye.

    (Cahit Sıtkı Tarancı)

    KAFİYE
    Kafiye, .. benzerliğidir. Kafiye, genellikle bulunur.
    3. Aşağıdaki mısraların kafiye şemasını göstererek hangi çeşit kafiye olduklarını yazınız. Redifleri gösteriniz.
    a. . ünsüz benzeşmesine dayanan kafiyelere . . denir.
    Kuloğlu der ömür geçer
    Kalmasın âlemde naçar
    Dünya sana konan göçer
    Dedikleri gerçek imiş

    b. , benzeşmesine dayanan kafiyelere .. denir.
    Bursa 'da bir eski cami avlusu
    Mermer şadırvanda sakırdayan su
    (A.H. Tanpınar)

    c. sesin benzemesiyle oluşan kafiyelere
    Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene
    Biz sende olamazsak bile sen bizdesin gene
    (Y.K. Beyatlı)
    d. Kafiyedeki kelimelerden birinin diğerinin içinde aynen bulunmasına . denir.
    Kükremiş sel gibiyim,, bendimi çiğner, aşarım.
    Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
    (M. Akif Ersoy)

    e. Yazılışları aynı olduğu hâlde anlamlan farklı olan kelimelerle yapılan kafiyelere . denir.
    Niçin kondun a bülbül Kapımdaki asmaya
    Ben yarimden vazgeçmem Götürseler asmaya
    REDİF
    Şiirde, .................................
    . redif denir.
    Giderim yolum dağdır
    Bu ne ayvalı bağdır



    Hâlden bilir hâldaşım var
    Yolda giden yoldaşım var


    Mert dayanır namert kaçar
    Meydan gümbür gümbürlenir
    Şahlar şahı divan açar
    Divan gümbür gümbürlenir.

    MUHTEVA UNSURLARI
    ÖRNEK:
    Dilerim tanrıdan ki sana açık kucaklar A benim bahtiyarım
    Bir daha kapanmadan kara toprakla dolsun Gönülde tahtı yarim
    Kan tükürsün adını candan anan dudaklar Yüzünde göz izi var
    Sana benim gözümle bakan gözler kör olsun Sana kim baktı yarim

    Yukarıdaki dörtlüklerde aşk konusu işlenmiştir. Buna karşılık dörtlüklerin teması kıskançlıktır.

    Uygulama: Sizler de bulacağınız örnek bir şiirin konusunu ve temasını yazınız.


























    4. Aşağıdaki iki mısrayı ahenk (armoni ve ritm) açısından inceleyiniz. Armoni ve ritmi açıklayınız. Buna benzer mısralar bulunuz.

    Bülbül güle bir gül dedi gül gülmedi gitti.
    Bülbül güle gül bülbüle yâr olmadı gitti.






































    KOLSUZ

    Sağ kolu kesilmiş omuz başından.
    Dev adımlarıyla bir yolcu gitti.
    Solunda bir kılıç gibi sallanan
    Tek kolu anlattı, bu bir yiğitti.



    Bir dağdı, gölgesi kararttı yolu,
    Ardınca yürürken, içim yas dolu,
    Canlandı gözümde kesilmiş kolu.
    Sınırda düşmanı göğsünden itti.
    Faruk Nafız ÇAMLIBEL
    Han Duvarları

    1. Aşağıdaki kavramları tanımlayınız. Bu tanımlara yukarıdaki şiirden örnek veriniz.
    Ölçü ( vezin):..
    .....


    Mısra:.
    ...


    Kafiye:...
    ...




    Nazım:.
    ...





    MASAL

    Çocuk gönlüm kaygılardan azâde,
    Yüzlerde nur,ekinlerde bereket.
    At üstünde mor kâküllü şehzade;
    Unutmaya başladığım memleket...




    Şakağımda annemin sıcak dizi,
    Kulağımda falcı kadının sözü,
    Göl başında padişahın üç kızı,
    Alaylarla Kafdağına hareket.

    Orhan Veli KANIK
    Bütün Şiirleri, 1951.

    2. Yukarıdaki şiirin nazım birimi nedir?




    3. Şiirin kafiye şemasını gösteriniz.

    . ..
    . ..
    . ..
    . ..

    4. Kafiyeli kelimeleri aşağıya yazınız. Kafiye çeşitlerini söyleyiniz.
    . ..
    . ..
    . ..
    . ..


    1. Edebiyatımızda "Tazarruname" adındaki, Divan süslü nesrinin en güzel örneklerinden biri olan eser hangi yazarımıza aittir?
    A) Ahmet Paşa B) Nergisi C) Veysi D) Sinan Paşa E) Katip Çelebi


    ________________________________________
    2. ( ) Makta, ( ) Beytü'l-Gazel, ( )Hüsn-i Maktâ ( )Matla, ( ) Hüsn-i Matlâ
    Yukarıda boş bırakılan parantezlere sırasına göre aşağıdaki sayılardan hangisi getirilmelidir ?
    A) 1,2,3,4,5 B) 5,3,4,1,2 C) 2,1,3,4,5 D) 1,2,3,4,5 E) 3,2,5,4,1


    ________________________________________
    3. Ali Şir Nevaî'nin en önemli özelliği aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Eserlerini Çağatay lehçesiyle yazmış olması,
    B) Anadolu'da yaşamamış olması
    C) İlk Hamse sahibi olması ve Türkçe'nin Farsça'dan üstün olduğunu savunması, bu yönde eser vermesi,
    D) Farsça yazmaya çalışanları eleştirmesi,
    E) Türk dilini en iyi şekilde savunacak özelliğe sahip olmaması.


    ________________________________________
    4. Kaside ve Mesneviler arasına okuyucuyu sıkmamak ve eseri monotonluktan kurtarmak amacıyla araya yerleştirilen gazellere ne ad verilir?
    A) Güzelleme B) Tegazzül C) Soylama D) Tabşırma E) Mahlas



    ________________________________________
    5. Aşağıdakilerden hangisi "Mevlid"in bölümlerinden biri değildir?
    A) Münacaat B) Dua C) Vilâdet D) Miraç E) Naat



    ________________________________________


    6. "Tezkire" kelimesinin günümüzde kullanılan yazı türlerinden hangisinin karşılığı aşağıdakilerden biri olabilir?
    A) Gezi B) Sohbet C) Eleştiri D) Biyografi E) Otobiyografi




    7. Halk şiiri ile Divan şiirinin ortak yönü aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Şiirlerde kullanılan dilin sade olması
    B) Konu bütünlüğüne önem verilmesi
    C) Konudan çok biçime önem verilmesi
    D) Daha çok tam kafiyeye yer verilmesi
    E) Ölüm, aşk, Allah inancı, hasret konularının işlen¬mesi


    ________________________________________
    8. I-Nazım birimi dörtlüktür.
    II-Arap ve İran Edebiyatından alınan gazel, kaside, mesnevî, musammat gibi nazım şekilleri kullanılır.
    III-En çok kullanılan türler, münacat (Allah'a yakarış), naat (peygambere övgü), methiye (büyüklere övgü), hicviye (yergi), mersiyedir.
    IV-Dil, Klâsik Edebiyatın ortaya çıkışında sade olmasına rağmen, Arapça ve Farsça kelime ve tamlamaların artması sonucu giderek ağırlaşmıştır.
    V- Kişisel ve sosyal konulardan çok, hikmet, tasavvuf ve aşk işlenmiştir.
    Yukarıda verilen özelliklerden hangisi 15. yy. Klâsik Türk Edebiyatı için söylenemez?

    A) I B) II C) III D) IV E) V

    ________________________________________
    9. Varidi eşek ferâsetiü /Hem ulu yollu hem kıyasetlü Ol ulu katına bu miskin har /Vardı yüz sürdü dedi ey server / Sen eşekler içinde kâmilsin / Akil ü şeyh ü ehl ü fazılsın
    Bu dizeler aşağıdaki eserlerin hangisinden alınmış olabilir?
    A) Leylâ vü Mecnun B) Harnâme C) Hayriyye
    D) Beng ü Bade E) Siham-ı Kâza
    ________________________________________
    10. Aşağıdaki eşleştirmelerin hangisinde yanlışlık var¬dır?
    A) Yunus Emre - Risaletü'n-Nushiyye
    B) Ali Şir Nevâi Muhakematü'l-Lügateyn
    C) Bakî - Kanuni Mersiyesi
    D) Şeyhî - Hamâme
    E) Ruhî - Şikayetname
    ________________________________________
    11. "Edebiyatımızda Fuzulî, sevgiliye kavuşunca aşkın biteceğine inandığı için sevgiliye kavuşmayı arzulamaz; Yunus ise aşkın ancak sevgili ile birlikteyken bir anlam kazanacağına inandığından sevgiliye kavuşma arzusu ile doludur. Onların şiirlerini aşksız da düşünemeyiz zaten"
    Yukarıdaki parçadan Fuzûlî ve Yunus'un aşk anlayışları ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi çıkarılamaz?
    A) Yunus'un sevgiliden ayrı kalmaya tahammülü yoktur.
    B) Fuzuli için aşkı besleyen en önemli kaynak ayrılıktır.
    C) Her iki şair için de aşk, şiirlerinin önemli bir öğesidir.
    D) Her iki şair de maddi aşkı geçerek manevi aşka yönelmişlerdir.
    E) Her iki şairin aşk anlayışlarında birbirine zıt unsurlar vardır.
    12. Divan edebiyatında ünlü şairlerin biyografilerini ve sanatçı kişiliklerini anlatıp esrlerinden örnekler veren eserlere ne ad verilir?
    a) Münşeat b) Divan c) Tezkire d) Mesnevi e) Cönk


    ________________________________________
    13. Divan şâiri ölçüde aruzu(1) birimde beyit ve benti.(II) anlatımda ağır üslup ve sanatkârlığı(III) konuda somut ve güncelliği(IV), dilde Osmanlıca'yı(V) benimser, duygu dünyasını şiirlerine yansıtır. Altı çizili bölümlerden hangisi bilgi yanlışlığına ne¬den olmuştur?
    A) l B) II C) III D) IV E) V


    ________________________________________
    14. Süleyman Çelebi'nin Mevlid adlı eseri hakkında verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
    A) Eserin asıl adı Vesiletün Necat'tır.
    B) Hz.Muhammed'in doğduğu zamanın karşılığı olarak kullanılır.
    C) 13. yüzyılda yazılmıştır.
    D) Münacat, veladet, risalet, rıhlet, dua bölümlerinden oluşur.
    E) Mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır.

    ________________________________________
    15. Aşağıdakilerden hangisi Mevlana'nın eserlerinden değildir?
    A) Mesnevi B)Divan-ı Kebir C) Fihi Mafih
    D) Risalet'ün Nushiyye E) Mesnevi-i Muradiye


    ________________________________________
    16. Divan şiiri nazım şekillerinden olan konularına göre çeşitli isimlerle adlandırılır. Bunlardan "" Allah'a yalvarıp yakarmakla ilgili. "" Hz. Muhammed'in büyüklüğü ile ilgili şiirlerdir. Parçada boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden han¬gileri getirilmelidir?

    A) methiye - tevhit B) mersiye - kaside
    C) münacat - naat D) mesnevi - ilahi
    E) gazel - rubai

    ________________________________________
    17. Yunus Emre'nin eğitici, öğretici, ahlâki ve dini özellikler taşıyan eseri aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Nuhbetü1! Âsâr
    B) Divan-ı Hikmet
    C) Camiü'i Tevârih
    D) Risâletü'n Nushiyye
    E) Kutadgu Bilig





    18. Yunus Emre için aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
    A) Şiirlerinde daha çok aydınlara seslenmiştir.
    B) Şiirlerinde hem hece hem aruz ölçüsünü kullanmıştır.
    C) Dilimizi en doğal biçimiyle kullanan bir
    ozanımızdır.
    D) Tanrı sevgisi ila insan sevgisini en iyi biçimde
    bağdaştırmıştır.
    E) Dünyaca tanınan lirik bir ozandır.


    ________________________________________
    Bunlar bir vâkt beyler idi
    Kapıcılar korlar idi,
    Gel şimdi gör bilmeyesin
    Bey kangıdır ya kulları
    Yunus Emre-Ilâhi
    19. Dörtlüğün anlamını en doğru veren aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Ölümden kaçılmaz.
    B) Zenginlik ölümü engellemez.
    C) Ölüm herkesi eşit yapar.
    D) Dünya malı dünyada kalır.
    E) Ölümün ne zaman geleceği bilinmez.



    ________________________________________
    20. "Divan Edebiyatında en çok kullanılan mazım biçimlerinden birisidir. Beyit birimiyle yazılır. Her beyit kendi arasında kafiyelidir (aa, bb, cc). Uyak düzeninin sağladığı kolaylık nedeniyle çok uzun aşk hikayeleri, destanlar, din ve tasavvufla ilgili düşünsel eserler bu biçimde yazılır. Fuzulî'nin Ley¬la ve Mecnun'u, Süleyman Çelebi'nin Mevlid'i bu biçimde yazılmış en ünlü eserlerdir."
    Yukaıda sözü edilen nazım biçimi aşağıdakilerden hangisidir?
    A) Kaside B) Terkib-i Bend C) Terci-i Bend D) Gazel E) Mesnevi




    ________________________________________
    21. "Âşık, Sevgili, Şarâb" sözcüklerinin tasavvufi
    metinlerdeki karşılığı aşağıdaki gruplar¬
    dan hangisinde doğru şekilde
    sıralanmıştır?
    A) Allah, Derviş, ilâhi Aşk
    B) Derviş, ilâhi Aşk, Allah
    C) İlâhi Aşk, Derviş, Allah
    D) İlâhi Aşk, Derviş, Allah
    E) Derviş, Allah, ilâhi Aşk







    22. "Mazmun" sözcüğü ile ilgili doğru bilgi
    aşağıdakilerden hangisinde verilmiştir?
    A) "Mazmun" Divan Edebiyatı nazım biçimlerinden
    birisidir.
    B) Divan Edebiyatında bütün şairler tarafından ortaklaşa kullanılan sanatlı sözlerdir.
    C) Divan Edebiyatında yapılan bir benzetme
    biçimidir.
    D) Divan Edebiyatında şairlerin aldıkları takma
    isimlere "Mazmun" denir.
    E) Divan Edebiyatında msirde kullanılan kafiyeye
    "Mazmun" denir.


    ________________________________________
    23. Aşağıdaki dizelerden hangisinde türemiş bir isim kullanılmamıştır?
    A) Son yıllarda gözlük satışında artış olmuş.
    B) Işıklar yanınca ortalık gün gibi oldu.
    C) O zaman hemen çiçekçiye gidelim.
    D) Sana bir kayak takımı alalım dedi babam.
    E) Dolsun bir elmada mevsim evimize.





    ________________________________________

    24. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde öğrenilmek istenen öğe farklıdır?
    A) Böyle güzel bir kitabı nereden aldın?
    B) Sizinle birlikte kaç kişi yemeğe katılacak?
    C) O, bu apartmanın hangi dairesinde kalmaktadır?
    D) Oğlunun, oğlun olduğunu neresinden tanırsın?
    E) Güzelim Çamlıca tepesinden mi geliyorsun?

    ________________________________________

    (I)Dışarıdan gelen şu hayat gürültüsüne dalarak, demin holde seyrettiğim fotoğrafları gözümün önüne getirerek, ortalarında çocuklarıyla fotoğraf çektirmiş olan evlilerin o rahat tebessümüyle... fakat şimdi niçin böyle uğraşıp duruyorum? (II)Niçin kendi kendimi aldatıyorum? (III)Benim asıl mesut zamanlarım ne oldu? (IV)Niçin asıl o zamanlar resim üzerine resim çıkartmadım? (V)Niçin her tarafta fotoğrafçıya uğramadık?
    25. Yukarıdaki numaralanmış cümlelerin hangi ikisinde türemiş bir isim kullanılmıştır?
    A) I-II B) II-III C) III-V D) IV-V E) V-I
#22.05.2008 23:07 0 0 0