boylu boyunca dağılır kendim
garip bir zamirim yalnızlanırım
saklanır sepetteki akrep
kımıldar çıkmazın tabelasını çek kuytuya
zehirse zehir insan sundukça büyür
her nedense gövdemde kırışır beyaz
beyaz verir ama ille de
sanki olmayacak hayal fakat duvar
eriyince başka olur dövüşmesi gölgeyle
kısılır sesi öfkenin bize acır kanayan
kireç, beton, demir, soğuk, edepsiz rüzgar
inanılması olağan direnç ve daha tarih
kalabalık bir küfür gibi gelir, dudaklar
alışık değil ki isyana& değil ki
ilmeğini yavaşça atar feryat kanatlarıma
ters yel değmesin önümde kentler kurulur
yıkılır sokaklar ve konuşanlar var yıkıntıyı
kopya ruhlar açık arttırılır çalımına göre
pazarlık yasaları işte dosyalar ne için kardeşim!
boşuna içerlemiyorum
güvercinlerin tükenişini ve kamelyaların
bu bir imtihan geç olur son soruya
oyalanır yürek, yürek oyalanır mesela felsefe
icad olunur derinliğini hatırlatır yüzeyin
söz öyle hızlı ki egoya kaygı yok
bakar en fazla seyreder, yorulur kardeşim!
senin renk dediğin akar kutusuna
akar yerleşir yerine toprak
toprak alır ama ille de