intibah namık kemal

Son güncelleme: 19.07.2008 15:06
  • 1. ESERİN ADI : İNTİBAH
    A. YAZARI : NAMIK KEMAL
    B. BASKI YILI : 1973
    C. SAHİFESİ : 128
    D. BASILDIĞI MATBAA : SULHİ BARAN MATBAASI

    A. ESERİN ÖZETİ :

    Varlıklı bir ailenin çocuğu olan Ali Bey,yirmi iki yaşlarında ii bir eğitim ve öğrenim
    görmüş bir gençtir.Yalnız hayat tecrübesinden yoksundur.
    19.yy'ın seçkin gezinti yerlerinden biri olan Çamlıca'da dolaşırken çok güzel bir kadınla
    tanışır.Kadının adı Mahpeyker'dir.Genç adam, ilk karşılaşmada ilgi duyduğu bu kadını derin
    bir aşkla sevmeğe başlar. Bu ilk tanışmadan sonra hemen her hafta Mahpeyker'le buluşmak
    üzere Çamlıca'ya gider. Oysa kadının kirli bir geçmişi vardır ve Ali Bey'in sevgisine layık
    değildir.Bu durumun farkında olmayan ve onu da kendisi gibi temiz bir sevda içinde hyal
    kuran genç adam, kısa zamanda eini ve işini ihmal etmeye başlar.Zamanla geceleri bile evine
    uğramadığı olur.
    Bir süre sonra ailesi, Ali Bey'in durumunu öğrenirler.Onu, zor kullanarak,bu durumdan
    kurtarmaktan çek, başka çarelere başvururlar.Delikanlının annesi oğlunu dış etki ve
    bağlardan kurtarmak için eve genç ve çok güzel bir cariye alır.Cariyenin adı Dilaşub'dur.Bu
    cariye temiz,saf,iyi ahlaklı bir gencecik kızdır.Annenin amacı, Ali Bey'in Dilaşub'u sevmesi,
    böylelikle yakasını sokak kadını Mahpeyker'den kurtarmaktır.Ne var ki, iyi düşünülmüş bu
    çare umulanı vermez;Ali Bey, Dilaşub'un dfarkında bile değildir.Her geçen gün çoğalan bir
    sevdayı Çamlıca'ya, Mahpeyker'e taşımaya devam eder.
    Aradan bir süre geçmiştir.Bir seferinde yine sevgilisine gidip onu evinde bulamayan Ali
    Bey, bir tesadüf v küçücük bir inceleme sonucu,onun nasıl bir kadın olduğunu öğrenir.Büyük
    bir sarsıntı geçirir.O, bu sarsıntılarla bocalarken,annesi ustalıkla Dilaşub'u yeniden karşısına
    çıkarır.Avunmak ihtiyacı ile yanan genç adam bu sefer genç,güzel cariye ile ilgilenir.Dilaşub
    da zaten çoktan beri Ali Bey'i sevmektedir.Evlenmeleri kararlaştırılır.
    Öte yandan Ali Bey'in kendisine uğramadığını gören ve sebebini araştıran
    Mahpeyker,durumu öğrenince büyük bir öfkeye kapılır;iki gençten intikam almaya karar
    verir.Birçok tanıdıkları aracılığı ile hazırladıkları iftiraları yağdırmaya başlar.Bu iftiraların
    ağırlık noktası,Dilaşub'un da,kendisi gibi,iffetsiz bir kadın olduğu şeklindedir.Ali Bey, kısa
    zamanda bu iftiraların etkisinde kalır.Onun karısına olan sevgisi zaten bir tesellinin ucuna
    bağlanmış bir düğümden ibaret olduğu için, çabucak kine ve düşmanlığa döner.Nihayet bir
    gün karısını adam akıllı azarlar,döver:bununla da yetinmez, genelevlerden birine kapatılmak
    üzere zavallıyı bir esirci tellalına satar.Esirci tellalı aslında Mahpeyker'in
    adamlarındandır.Dilaşub'u alıp doğru Mahpeyker'e götürür.Mahpeyker, paralı ve genç
    sevgilisini elinden almış olan mazlum kadını, kendisine bağlı evlerden birinde sermaye olarak
    kullanmaya başlar.
    Üst üste uğradığı gönül kırıklıkları ve yaşadığı düzensiz hayat Ali Bey'in sağlığını
    sarsmıştır.Bunun sonucu olarak hastalanır.Oğlunun kötü bir sona gittiğini sezinleyen annenin
    de hastalığı artar;sonunda bu kahırlara dayanamayarak ölür.
    Ali Bey'e karşı olan kini bir türlü sönmeyen Mahpeyker, Dilaşub gibi onuda büsbütün
    mahvetmek kararındadır.Bu kararını gerçekleştirmek üzere bir plan düzenler:Ali Bey'i bir
    eğlenti evine çağıracak ve orada bir yolunu bulup öldürecektir.Kocasını her zaman sevmiş
    olan,hala da seven Dilaşub, bu planı öğrenir.Büyük zorluklarla, gizli yollardan ona haber
    salar, hakkındaki kötü hazırlığı kendisine bildirir.Bu habere önce inanmayan Ali Bey,gittiği
    evde durumun gerçekten de böyle olduğunu öğrenince bir yolunu bulup kaçar ve

    kurtulur.Eşinin kurtuluşundan dolayı büyük bir mutluluk içine düşen Dilaşub, onun kaçarken
    bıraktığı paltosuna sarılır ve yatağına girer.Biraz sonra genç adamı öldürmekle görevli kiralık
    katil odaya girer.Karanlık odada göz yordamı ile aranırken, köşede palyolu birinin
    uyuduğunu görür; usulca yanına sokulup elindeki bıçağı kelbine saplar,kadıncağızı öldürür.
    Bu arada Ali Bey, karakola gitmiş birkaç emniyet görevlisi alarak yeniden eve
    dönmüştür.İçeri girip de Dilaşub'un kanlar içinde yüzen cesedini görünce çılgına döner.Tam o
    sırada dudaklarında zalim bir tebessümle, içeriye Mahpeyker girmektedir.Kendini kaybeden
    Ali Bey, Dilaşub'u öldürn bıçağı kapıp Mahpeyker'i delik deşik eder ve yanındaki emniyet
    görevlilerine teslim olur.
    Ali Bey; artık herşeyii ,sağlığını,sevdiği kadını,şeref ve onurunu, servetini yitrmiş bir
    zavallı bir insandır.Bu büyük elemlerim havası içinde bir süre hapishane köşelerinde sürünür
    ve birgün tam bir hüsran içinde son nefesini verir.

    3. MUHTEVA BİLGİSİ
    A. ANA FİKİR :
    Karşılaştıkları olaylar hakkında derinlemesine değerlendirme yapmadan karar veren
    insanlar çoğu zaman yanlış yaparlar.Ve ne yazık ki bu karardan dönmeleride çok zor
    olur.Genellikle son pişmanlık fayda etmez.
    B. ALINACAK DERSLER :
    • Güvendiğimiz insanları iyi tanımamız lazımdır.
    • Sevdiğimiz insanları seçerken çok dikkatli olmalıyız.
    • Kalbimizin sesini dinlerken beynimizin de sesini dinlamaliyiz.
    • Aşık olunmaması gereken kişilere aşık olanların hayatları alt-üst olur.
    • Seçimlerimiz yaparken sonuölarını göz önünde bulundurmalıyız.
    • Kaybedecek birşeyi olmayanlar hiçbir şeyden korkmazlar.
    • Düşünerek karar vermeliyiz.
    • Bir anlık zevkler uğruna hayatımızı karartmamalıyız.

    B. OLAYIN KİŞİLERİ VE TAHLİLLERİ :
    ( 1 ) FİZİKİ TAHLİLİ

    ALİ BEY : Yirmi bir, yirmi iki yaşlarında yakışıklı bir delikanlıdır.Sarı benizli, kızların
    dikkatini toplayacak derece çekicidir.Mahpeyker'in ona vurulmasının tek sebebi de onun bu
    karşı konulmaz çekiciliğidir.
    MAHPEYKER : Boyu posu gayet düzgün, siyahımsı samur saçlı, incerek düz kaşlı,
    noktalı yeşil gözlü, çekme burunlu,ufacık ağızlı, kor dudaklı bir kadındır.
    ATIF BEY :Aşağı yukarı Ali Bey'le aynı yaştaydı.Zarif biri olan Atıf Bey terbiyeli olduğu
    kadar düzgün giyimli ve bakımlı bir adamdır.
    MESUT BEY : Ellili yaşlarda olan Mesut Efendi'nin şakkalarına aklar düşmüş, yüzünde
    çizgiler belirginleşmiştir.Terbiyesini dış görünüşüyle açığa çıkarır.
    FATMA HANIM : Ali Bey'in annesi olan Fatma Hanım, özellikle kocasının ölümünden
    sonra iyice yaşlanmıştır.Ölmeden önce oğlunun mürüvvetini görmek ister.
    ABDULLAH EFENDİ: Çok zengin olan Abdullah Efendi, Suriyeli bir Arap'tır.Yaşı
    yetmişi geçtiği halde kadın, kız peşinde koşmaktan kendini alamaz.Yüzüne bakılamayacak
    kadar suratsız, çirkin bir adamdır.Yüzü çiçek bozuğundan delik deşik, rengi zenci hurması
    denilecek drecede koyu esmerdir.Gözü de hastalıklardan dolayı hem pereli hem de çipildi.Alt
    kısmı frengiden dökülmüş çentik,yarım burnu;fırça yüzü görmemiş çürük dişleri; uyuz hyvan
    tüyü kadar seyrek bıyık ve sakalı, yüzünün korkunçluğunu bir kat daha arttırmaktadır.

    DİLAŞUB : Vücudunun tüm güzellikleriyle tam bir melektir.Güzelliğiyle Ali Bey'i
    etkileyen Dilaşub,sçları sırma gibi sarı; alnı duru ve beyaz; tatlı mavi gözleri ve gülpembe
    yanaklarıyla çok çekiciydi.
#19.07.2008 15:06 0 0 0