Canlıların, yavrularına bakmaları, onların sorumluluklarını üstlenmeleri ve onlar için türlü fedakârlıklarda bulunmaları, evrimcilerin "Hayat bir savaştan ibarettir ve doğada güçlü, bencil olan hayatta kalacaktır" tarzındaki asılsız iddialarını tamamen geçersiz kılmaktadır.
Yuvalarını ağaç dalları yerine yerde yaptıkları için yer sincapları olarak adlandırılan sincaplar da, diğer canlılar gibi evrimcilerin iddialarını çürüten muhteşem özelliklere sahiptirler. Nitekim Science dergisinin 15 Ağustos 2006 tarihli yayınında yer alan bir habere göre, California Üniversitesi'nden Aaron Rundus'un yer sincapları hakkında ortaya çıkardığı bir gerçek, evrendeki benzersiz yaratılış örneklerinden birini daha gözler önüne sermiştir.
Yer Sincaplarının Mükemmel Savunma Sistemleri
Yer sincapları, ağaçlardaki yuvalara oranla daha savunmasız olan yerdeki yuvalarının korunması için büyük bir dikkat gerektiren tedbirler alırlar. Çünkü yer sincaplarının savunmasız yavrularının en büyük düşmanı yılanlardır. Çıngıraklı yılan ve diğer yılan türleri yuvaya sessizce yaklaşarak ani bir atakla yer sincaplarının yavrularına saldırıp onları avlayabilirler. Fakat yetişkin sincaplar, Yüce Allah'ın üstün aklının bir eseri olan muhteşem donanımları sayesinde yılanların saldırılarını önleyebilirler. Üstelik bunu yaparken yılan türlerine göre taktik değiştirirler.
Sincaplar Yılan Türlerini Nasıl Ayırt Edebiliyorlar?
Çıngıraklı yılanlar ısıya karşı çok hassastırlar. Avları olan küçük memelilerin çıkardıkları kızılötesi ışımayı ya da sıcaklığı belirlemede uzman bir organları vardır. Çıngıraklı yılanın başının ön kısmındaki göz çukurlarında bulunan bu ısı algılayıcılar, çevresindeki avın vücut sıcaklığının neden olduğu infrared (kızılötesi) ışını saptar. Bu saptama, ortam sıcaklığındaki 1/300'lük bir derece artışını saniyenin binde 35'i kadar kısa bir sürede tespit edebilecek kadar hassastır. İşte yer sincapları da çıngıraklı yılanların ısıya duyarlı olan bu özelliklerinden yararlanırlar.
Araştırmacılar yer sincabının çıngıraklı yılanlara karşı kuyruk sallayarak gösterdiği tepkinin aynısını diğer yılanlara da gösterdiğini gözlemlemişlerdir. Ancak kızılötesi görüntüleme cihazları kullanıldığında sincapların çıngıraklı yılan tehdidi ile karşılaştıklarında vücutlarındaki kan akışını hızlandırarak kuyruk sıcaklıklarını 50C arttırdıkları belirlenmiştir. Çıngıraklı yılanın aksine ısıya duyarlılığı olmayan boğa yılanlarıyla karşılaştıklarında ise kuyruk ısılarında bir değişim olmamıştır. Sincapların seçici davranması ve kızılötesi kuyruk sallama tepkisini sadece çıngıraklı yılan için kullanmaları onların kusursuz bir ilimle yaratıldıklarını ortaya koymuştur.
Kuyruktan Gelen Uyarı Sinyalleri Nasıl Tespit Edildi?
Laboratuvar deneylerini gerçekleştiren Aaron Rundus sincapların, kuyruklarındaki ısınmayı kan damarlarını genişleterek elde ettiklerini düşündü. Isınan kuyruğun yılanı etkisiz hale getirdiğinden emin olabilmek için ise bir robot-sincap üretti. Bunun için gerçek sincap kürkü ve uzaktan kumanda edilip ısınabilen bir kuyruk kullandı. Çıngıraklı yılanlar gerçeği çok andıran robot-kuyruğu inandırıcı bulmuşlardı. Rundus bazı denemelerde kuyruğu oda sıcaklığında tuttu. Bazılarında ise ısıyı sincabın kuyruğunun ısındığı an ulaştığı derece olan 28 dereceye kadar çıkardı. Sonuç başarılıydı. Yılanlar, ısı yükseldiğinde robot-sincabın uzağında kalmaya büyük bir dikkat gösteriyorlardı.
Bu keşfin ardından Chicago Üniversitesi'nde sincap davranışları üzerine çalışan davranış ekolojisi uzmanı Jill Mateo, "Bu çalışma, doğa hakkında ne kadar az şey bildiğimizi gösterdi." demiştir.
Isıya Duyarlı Olan Yılan Yer Sincabının Isı Yayan Kuyruğuna Neden Saldırmıyor?
Yapılan deneyde çıngıraklı yılan, "sıcak" kuyruğunu başının üzerine kaldırmış bir sincapla karşılaştığında avcı davranışını bırakıp kendini koruma durumuna geçiyordu. Bilim adamlarına göre yılanın ısı yayan kuyruğa saldırmayarak kendini savunma durumuna geçmesinin nedeni; sıcak kuyruğun yaydığı sinyallerin, yetişkin sincabın yavrusunu korumaya karşı hazır olduğunu göstermesi olabilir. Çünkü yılanlar, savunmaya hazır yetişkin bir sincabın keskin dişlerinin öldürücü darbelerinden çekinirler.
Yılan Zehrine Karşı Alınan Önlem
Çıngıraklı yılanların en tehlikeli özellikleri öldürücü olan zehirleridir. Ancak yer sincapları yılanların bu öldürücü zehrine karşı bağışıklık sağlayan kan proteinlerine sahiptirler. Bu nedenle çıngıraklı yılanlara uzun süre ve yoğun şekilde karşı koyabilirler. Elbette, bu özellik Yüce Allah'ın sincaplara bahşettiği nimetlerden yalnızca biridir. Evrendeki herşeyi mükemmel bir kusursuzluk içinde yaratan Yüce Allah, her şeyin Kendi kontrolü ile hareket ettiğini şöyle haber vermiştir:
"Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında durmadan iner; sizin gerçekten Allah'ın her şeye güç yetirdiğini ve gerçekten Allah'ın ilmiyle her şeyi kuşattığını bilmeniz, öğrenmeniz için." (Talak Suresi, 12)
Bir Sincap Karşısındaki Yılan Türüne Göre Vücut Isısını Nasıl Belirler?
Bu, bilim adamlarının üzerinde önemle durduğu önemli bir sorudur. Yer sincabının vücut ısısı eğer korktuğu için yükselseydi her yılan türü için aynı tepkiyi vermesi ve kuyruk ısısını yükseltmesi gerekirdi. Oysa bu özellik, sadece çıngıraklı yılanlara tepki olarak ortaya çıkmaktadır. Bazı araştırmalar koku alma ve duyma yoluyla aldığı işaretlerle kimi canlı türlerinin karşılarındaki düşmanının çıngıraklı yılan olduğunu anladıklarını ortaya koymuştur. Muhtemelen bu durum yer sincapları için de geçerlidir. Ancak burada yine ilginç olan özellik, bu canlıların çıngıraklı yılanların ısıya hassas alıcıları olduğunu adeta "bilmeleridir". Sincaplar bu bilgiyi nereden öğrenmişlerdir? Deneme yanılma yöntemi ile öğrenmiş olsalar bile bu becerilerini genlerine işleyip gelecek nesillere aktarmayı nasıl başarmışlardır? Böyle bir başarının var olduğunu iddia etmek, okuma yazma bilen birinin bunu genlerine işlemesine ve bunun ardından doğan çocuklarının doğuştan okuma yazma bilmesine benzetilebilir. Bu nasıl imkânsızsa aynı durum sincap için de geçerlidir. Evrimciler açıklayamadıkları bu durumu içgüdü olarak nitelendirirler. Oysa evrimcilerin içgüdü olarak tanımladıkları bu özellik, gerçekte Yüce Allah'ın ilhamıdır.
Sonuç:
Bir yer sincabının;
Isıya duyarlı çıngıraklı yılanlar ile ısıya duyarlı olmayan yılanları ayırt edebilmesi,
Kendi kalp atışlarını değiştirip ısıya duyarlı olan çıngıraklı yılanları tehdit etmek için kuyruğunu havaya kaldırıp ısıtması
Yılana karşı bu meydan okuma sırasında yılanın öldürücü zehrine karşı vücudunda bir panzehir üretilmesi aklı ve şuuru olmayan küçücük bir canlının düşünüp planlayabileceği taktikler elbette değildir.( Science NOW Daily News, Betsy Mason, A Tail of Self Defense, 15 Ağustos 2006)
Aslında sincabın kendi sıcaklık sinyalini sezme gibi bir becerisi yoktur. Hatta sincap kuyruk ısısının yükseldiğini bile bilmemektedir. Bu canlı gibi diğer tüm canlı varlıklar üzerinde basit bir gözlem yapan her insan, bu davranışların hayvanların kendilerinden kaynaklanmadığını ya da ardı ardına gelen tesadüflerin eseri olamayacağını açıkça görebilir.
Canlıların gösterdikleri davranışların kaynağı ne kendi vücutlarında, ne de doğada bulunur. Bu canlıların davranışlarını yöneten akıl ve güç; her canlıyı yoktan var eden, denetleyen, her an gözleyen ve her canlıya neler yapacağını ilham eden Yüce Allah'a aittir. Kuran'da bu gerçek şöyle haber verilmektedir:
"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir (dosdoğru yolda olanı korumaktadır.)" (Hud Suresi, 56)
Yüce Rabbimiz her canlıyı yavrusunu koruyacak özel yöntemlere sahip olarak yaratmıştır. Bu yöntemlerin en ilginçlerinden biriyse yer sincaplarına aittir.
Yer sincaplarının kuyruklarında gizli olan bu yöntemin ne olduğunu, sincapların bu yöntem ile neyi hedeflediklerini ve kızılötesi sensörü olan yılanları olmayanlardan nasıl ayırt ettiklerini okuduğunuzda ilmin yegane sahibi olan Yüce Allah'ın yaratma sanatına bir kez daha şahit olacaksınız.
Hiç şüphesiz bir yer sincabı düşmanını nasıl etkisiz hale getireceğini kendiliğinden bilemez. Düşmanına karşı kendi kendine savunma taktikleri geliştiremez.
En önemlisi de bu savunma metodunu kullanmak için uygun olan yapıyı kendiliğinden bedeninde var edemez.
Bu mucizevi özellik yer sincabıyla birlikte var olmuş, yani onunla beraber yaratılmıştır. Bir Kuran ayetinde bildirildiği gibi, "... Göklerin, yerin ve bunlar arasındakilerin tümünün mülkü Allah'ındır; dilediğini yaratır. Allah her şeye güç yetirendir." (Maide Suresi, 17)