Madonna Louise Veronica Ciccone Ritchie

Son güncelleme: 13.11.2009 14:08
  • noimage


    16 Ağustos 1958'de Bay City, Michigan'da doğan ünlü ABD'li şarkıcı, müzisyen, dansçı, aktrist, prodüktör, yazar ve moda ikonudur. Madonna pop müziğin kraliçesi olarak bilinmektedir.
    En çok satan kadın şarkıcı olarak Guinness Book of World Records'a girmiştir. 1984 ve 2005 yılları arasında 275.000.000'dan fazla yasal kayıt satışlarıyla tüm zamanların en çok satanlar sıralamasında dördüncü olarak yer almakla beraber (ilk üç: Beatles, Elvis Presley, Michael Jackson) tüm zamanların en çok satan kadın unvanına sahiptir.(IFPI verilerine göre]].
    Madonna ilk single'ı "Everybody"yi 1982 yılında yayınlamıştır. 1984'de yayınladığı "Borderline"'dan bu yana 36 şarkısı "Billboard Hot 100" listesinde top 10'a girerek Elvis Presley'in rekorunu egale etmiştir. "Bilboard Hot 100" listesinde 12 şarkısı 1 numara olmuş, "Bilboard hot 100 Dance" listesinde 36 şarkısı 1 numara olmuştur. İngiltere'de 58 şarkısı Top 10'a giren ve bunlardan 12'si 1 numara olan tek kadın şarkıcıdır. Diğer müzisyenlerden farklı olarak, Madonna single satışları ve liste başarısını tüm kariyeri boyunca Dünyanın her kıtasında elde etmiştir.
    20 MTV Video Müzik Ödülü ve 5 Grammy ödülü almıştır. Bir oyuncu olarakta Evita'daki performansıylada Altın Küre Ödülü kazanmıştır.

    Çocukluk ve Gençlik yılları

    Madonna Louise Veronica Ciccone 16 Ağustos 1958'de Bay City, Michigan'da dünyaya geldi. Babası İtalyan asıllı Sylvio Ciccone (genellikle 'Tony' olarak hitap ediliyor) ve Kanada'nın Fransız kesiminden olan anne Madonna Fortin kızları Madonna'ya 'Nonnie' diye hitap ediyordu. Madonna 6 çocuklu ailenin 3. çocuğuydu. Katı bir Katolik olan baba Tony çocuklarını da bu inanca göre yetiştiriyordu. Çocuklarının herbirini bir müzik enstrümanı çalmayı öğrenmeye zorunlu tutuyordu. Katolik okullarında okuyan ve her gün kiliseye gitme zorunluluğu olan Madonna, müzik yerine dans eğitimi almak istiyordu. Bu konuda ısrar ederek ailesini ikna etmeyi başardı. Annesi 1963'te, Madonna henüz 5 yaşındayken göğüs kanseri sebebiyle öldü. Bunun üzerine baba Tony Ciccone kardeşleri ve ev işleriyle ilgilenme görevini Madonna'ya verdi. Kısa bir süre sonra hizmetçi olarak tuttuğu Joan Gustafson'la evlendi ve ondan iki çoçuğu daha oldu. Annesine duyduğu sevgi nedeniyle üvey annesiyle iyi geçinemeyen Madonna, babasının ilgisini çekmek için sergilediği enteresan davranışlar(garip giyinmek, okulda ilgi çekmek için ponpon kızların lideri olmak gibi) ve kariyerinde yer eden çoğu çılgınlığın da babasıyla arasındaki sevgi ve nefret ilişkisinden kaynaklandığı rivayet edilir. Ciccone ailesi Madonna lise çağındayken Rochester'a taşındı. Madonna liseyi burada bitirdi. En büyük hayali ünlü bir dansçı olmaktı. Michigan Üniversitesi dans elemelerine katıldı ve burs kazanmayı başardı. Küçük yaşlarda bale eğitimi aldığı için son derece disiplinli olan bu eğitim ortamında başarılı olmakta zorlanmadı. Dans hocası Christopher Flynn, Madonna'nın en büyük ilham kaynağıydı. İlerleyen yıllarda yaptığı açıklamalarda kendisini bir gay club'a götüren ilk kişinin hocası olduğunu ve o gece sonunda dünyaya bakış açısının değiştiğini söylemişti. Madonna'yı şansını daha büyük bir şehirde denemesi yönünde ikna eden kişi de Christopher Flynn'dan başkası değildi.

    New York

    Madonna'nın ünlü bir dansçı olmaya duyduğu büyük özlem, babasının karşı çıkmasına rağmen üniversite öğrenimini yarıda bırakarak New York'a taşınmasına sebep oldu. 1978'de(19 yaşında iken) tek bir bavul ve cebinde 35$'la New York'a adım atan Madonna kalacak bir yer bulduktan sonra çeşitli dans gruplarında şansını denemeye koyuldu. Ancak Madonna bir grup olarak değil, bireysel olarak dans etme arzusundaydı. Geçinebilmek için ilk etapta Dunkin Donuts ve Burger King gibi kafelerde alt düzeyde eleman olarak çalışan Madonna, ne kadar çalışırsa çalışsın yeterince para kazanamayacağını anladı. Bu dönemde modellik yapmaya başladı. Sanat öğrencilerine ve fotoğrafçılara çıplak pozlar veren Madonna'nın bu fotoğrafları ilerde bir miktar başını ağrıtacaktır. Madonna ilk şarkıcılık deneyimini erkek arkadaşı Dan Gilroy ve onun kardeşi Ed tarafından kurulan The Breakfast Club adlı grupla yaşadı. Dan Madonna'ya gitar ve davul çalmayı öğretti. Birlikte şarkı yazıp, New York'ta bir klüpte sahne alıyorlardı. 1980'de gruptan ayrıldı. Bundan bir yıl önce Patrick Hernandez(Born to be alive şarkısıyla anılır) kendisine vokalisti ve dansçısı olması için teklif getirir. Söz konusu teklif maddi açıdan son derece caziptir fakat Madonna'nın Hernandez'le birlikte çalıştığı sürece Paris'te yaşaması gerekmektedir. 6 ay Paris'te yaşayan Madonna, şehri son derece sıkıcı bulduğu için soluğu tekrar New York'ta alır. Burada illüstratör Martin Burgoyne ile birlikte yaşamaya başlar. (Söz konusu kişi ileriki yıllarda Madonna'nın ilk single'larının kapak tasarımını yapan kişi olmuştur) Çıplak pozlar vererek garsonluktan daha iyi para biriktiren Madonna, 1979 yılında Jon Lewicki tarafından yönetilen A Certain Sacrifice adlı soft-porn bir filmde oynar. Bu film Madonna ünlü olduktan sonra tekrar gündeme gelecek ve video-kaset olarak piyasaya sürülecektir. Madonna'nın dansçılıktan kopup şarkıcılığa yönelmesindeki ilk ciddi adımı Stephen Bray ile birlikte kurduğu Emmy grubu ile attı. Madonna'nın vokalde bulunduğu grup, New York'ta kaydadeğer bir dinleyici kitlesi kazanmayı başardı. Ancak grup olayını fazlasıyla kuralcı bulan ve şarkıcılığa yalnız devan etme kararı hırslı ve yıldız adayı, Gothem Stüdyolarından bir yetkili olan Camille Barbon'a ulaştırdı. Madonna'yı daha önceden tanıyan ve sahne performansına hayran olan bu onu solo bir şarkıcı olarak bayan, hemen harekete geçerek firmasının bünyesine almak istiyordu. Büyük bir keşif yaptığını düşünen Camille, canlı performanslar, demo kayıtları ve promosyon çalışmaları için Gothem'in kesesinin sonuna karar açılmasını sağladı. Madonna ise Gothem ile bir anlaşmazlık içindeydi. Funky dans müziğinin patlayacağını ve rock müziğin önüne geçeceğini savunuyordu. Gothem ise Madonna'yı ısrarla bir rock yıldızı yapmak istiyordu. Neticede 1981'de Gothem'den ayrıldı ve yeni bir anlaşma için New York gece klüplerini arşınlamaya başladı. Arayış içinde olduğu bu dönemde Madonna "Danceteria" adlı gece klübünde tanıştığı Dj Mark Kamins sayesinde şeytanın bacağını kırdı. Kamins Madonna'nın demo çalışmalarından seçtiği 'Everybody' isimli şarkıyı klüpte çalmaya başladı. Müşteriler Madonna ve Stephen Bray, tarafından yazılan şarkıya bayıldı. Kamins'in bağlantıları sonucu Madonna Warner bros. şirketine bağlı olan Sire Records ile 5000$'lık bir anlaşma imzaladı.

    İlk albüm



    1982'de Everybody adlı single'ını yayınladı. Şarkı kısa sürede bir club hiti oldu fakat başarılı bir satış grafiği çizemedi. Single'ın kapağında Madonna'nın resmi yoktu. Bu yüzden merak uyandırdı ve çoğ insan onu sesinden dolayı zenci sandı. Hemen ardından Burning up single'ı geldi. Video formatlı ilk Madonna single'ı olan bu çalışmada club ve discoları cezbetti ama satış olarak yine hayal kırıklığı yaşattı. 1983'te kendi adını taşıyan debut albümü piyasaya sürüldü. (Söz konusu albüm 'the first album' adıyla 1985'te Avrupada piyasaya sürüldü) Albümün prodüksiyonunu o dönemki erkek arkadaşı Dj John 'Jeallybean' Bentinez yaptı. Bentinez'in imza attığı 'Holiday', dans listelerinde ilk sıraya yükselmeyi başararak, geleceğin mega starının ilk büyük başarısı oldu. 1985'te dansçılık ve şarkıcılıkta iddalı olduğu kadar oyunculuktada iddalı olduğunu gösterdi ve Susan Seidelman tarfından yönetilen New York komedisi 'Desperately Seeking Susan' filminde Rosanne Arquette ile birlikte rol aldı. Filmdeki performansıyla hayli iyi eleştiriler topladı.

    Like A Virgin



    'Desperately Seeking Susan' filminden kısa bir süre önce piyasaya sürülen ikinci Madonna albümü Like A Virgin adıyla ve içeriğiyle muhafazakar kesimin tepkisini topladı. Böylece dünya Madonna'nın ilk sansasyonuyla tanışmış oldu. Albümünle aynı adı taşıyan çıkış parçasının klibi İtalya, Venedik'te çekildi. Madonna klipte seksi dansları ve farklı giyim tarzıyla bir fenomen başlattı. Albüm dünya çapında 20 milyondan fazla sattı. Madonna'nın artık uluslararası bir şöhreti ve büyük bir hayran kitlesi vardı. Modacılarda Madonna'dan yararlanmayı bildiler. Madonna mini etekleri, t-shirt üstü sütyenler, Madonna eldivenleri, yerel ve dini motifli aksesuarlar...
    Aynı yıl Madonna kariyerinin ilk turnesi The Virgin Tour'a çıktı. Turne sadece ABD'yi kapsıyordu ama biletler piyasaya çıkar çıkmaz tükendi. Madonna benzeri fanlar konser salonlarını doldurdu. Radio City Music Hall konserinin 17, 672 bileti 34 dakikada satılarak rekor kırdı. Yılın şüphesiz en büyük olayı ise Madonna'nın MTV Video Müzik Ödüllerinde sahneye dev bir pasta içinden gelinlikle çıkarak Like A Virgin'i seslendirmesiydi. Madonnna şovunun ilerleyen bölümlerinde yaptığı erotik şovla olay yarattı.
    1985 sona ermeden önce Material Girl şarkısının video çekimlerine başladı. Söz konusu klip Madonna en büyük idollerinden birisi olan Marilyn Monroe'nun Diamonds are a girls best friend'deki performansına adanmıştı. Klipte Monroe kılığına giren Madonna'nın, elbisesinin çok büyük olduğu nedeniyle göğüslerinin dışarıya fırladığı söylencesi dilden dile dolaşmaya başladı. Şarkı yine bir numara oldu. Çekimler esnasında yıllar sonra hayatının tek aşkı olarak anacağı aktör Sean Penn ile tanışmıştı. İlk bakışta hiçbir ortak noktaları yok gibi görünen ikili, büyük bir aşk yaşamaya başladı. Sean Pean Hollywood'un asi çocuğuydu. Medya ilgisinden oldukça rahatsız oluyordu. Hatta bu ilgiye bazen sert tepkiler veriyordu. Madonna ise medya ilgisinden oldukça hoşnuttu ve sürekli gündemde olmak istiyordu. İkili medyaya büyük bir malzeme oldu. Magazin sayfalarından hiç eksik olmadılar. Tanıştıktan 6 ay sonra Madonna ve Sean Penn Malibu, California'da evlendiler. Ünlü konukların yer aldığı tören, helikopterle resim almaya çalışan paparazzilerin varlığı nedeniyle felakete dönüştü. Sean Penn'in sergilediği agresif tavırlar sebebiyle çifte 'The Possion Penns' lakabı takıldı.

    True Blue



    Madonna 'Desperately Seeking Susan filminin ardından Sean Penn ile başrolde oynadığı ikinci filmi olan 'Shangai Suprise' adlı filmin çekimleri için Amerika'dan ayrıldılar. Medyanın gündeminde yer almalarına rağmen ses getirmeyi başaramayan yapımda, Madonna'nın oyunculuğu sönük bulundu. 1986'da üçüncü Madonna albümü True Blue yayınlandı. Diğer albümlerine göre daha olgun bir içeriğe ve müzikaliteye sahip albüm, dünya çapında 21 milyondan fazla satarak The Immaculate Collection'dan sonra en fazla satan Madonna Albümü unvanını taşımaktadır. Albüm 28 ülkede listelere ilk sıradan giriş yapmıştır. Kendisiyle özdeşleşen sarışın imajına'da ilk kez bu dönemde bürünmüştür. Albümün kapağının iç kısmında dünyanın en cool adamına, Sean Penn'eyazmaktadır. Albümden Papa don't preach, True Blue, La isla Bonita, Open your hearth gibi hitler çıkmıştır. 1987'de Madonna Yine oyunculuğa yönelmeye karar verdi. Yeni filmi Who's that girl?, aynı adı taşıyan soundtrack albümü sayesinde ilgi görmeyi başadı. Ama bir aktrist olarak performansı vasatın altında bulundu. Madonna dünya çapında gerçekleştirdiği ilk turnesinin adınada filmi desteklemek adına Who's that girl Tour ismini verdi. Japonya'da başlayan turnede Madonna yaklaşık 2 milyon izleyici ile bir araya geldi. Japonya'da uçaktan iner inmez, hava alanında onu bekleyen 25. 000 Japonla karşılaştı. Konser başına 500.000$ kaldırdı. 13 temmuz ABD konserinin gelirini AIDS le mücadele eden AMFAR'a bağışladı. Japonya'da Madonna pulları postaya verildi. İlk complication albümünü 1987'de piyasaya sürdü. 'You Can Dance'adını taşıyan albüm yayınlanan üç albümünün remixlerini içeriyordu.
    Yılın sonlarına doğru ise magazin basını Sean Pean ile Madonna'nın evliliklerinin çatırdamak üzere olduğunu duyacaktı. İşin aslı Madonna gerçektende Aralık'87'de boşanma davası açmıştı fakat bir evlilik danışmanına danışmaya karar vermiş ve söz konusu terapilerin akabinde boşanma olayını askıya almıştı. Bu dönemde Madonna henüz tanıştığı John Kennedy Jr. arasında duygusal bir ilişki yaşandığı da kulaktan kulağa yayılmaya başlamıştı. 1988 Madonna için sakin geçti. Bu dönemde hiçbir albüm kaydına imza atmayan Madonna, Broadway'de sahnelenen 'Speed The Plow' adlı tiyatro oyununda oynadı. Etkinlik ilgi görmeyi başardı fakat Madonna'nın oyunculuğu yine son derece sönük bulundu. 88'in sonunda ise Madonna bu kez resmi olarak boşanma davası açtı. Sean Penn şükran gününde Madonna'ya dayak atmıştı

    Like A Prayer



    Madonna'nın en çok yankı uyandıran ve en kişisel albümlerinden biri olarak kabul edilen Like A Prayer 1989'da piyasaya sürüldü. Sonunda boşanmaya varan sorunlu evliliği(Ocak'89'da resmen boşandılar), ayrıca 31 yaşına adım atmış olması(Madonna'nın anneside bu yaşlarında ölmüştü) albümü kişisel yapan öncelikli sebeplerdi. Albümde yer alan 'Till Death Do Us Part' ayrıldığı eşi Sean Penn'e, 'Oh Father' ise baba-kız arasındaki zor ilişki üzerine yazılmıştı. Albümün iç kapağında Madonna'nın şu notu vardı:'Bana dua etmeyi öğreten anneme'. Asıl kıyamet ise albümle aynı adı taşıyan ilk single'ın videosu ekranlara gelmeye başladığında koptu. Madonna yanan haçların önünde dansediyor, ellerinde stigmata gerçekleşiyor, dahası zenci bir İsa ile öpüşüyordu. Katolik Kilisesi ayaklanmıştı. Madonna aforoz edilir. Papa II. Jean-Paul onu kınayan bir mektup yazar. Kritikler ve dinleyiciler ise albüme tam puan verir. Satış grafiği çok yüksektir. Madonna yine liste başıdır. Madonna'nın popülaritesi Pepsi'yi harekete geçirmiş, ve yıldızla bir reklam filmi için 5.000.000$'lık bir anlaşma imzalamıştır. Ama 'Like a Prayer'ın videosunu izleyen ve dumur olan Pepsi, çareyi reklam filminin yayınını durdurmakta bulur. 5.000.000$ ise her şeye rağmen Madonna'nın yanına kar kalır.
    'Like A Prayer' videosunun yarattığı sansasyonun akabinde Madonna durulmak yerine herkesi şaşırtmayı uygun gördü. Albümden çıkan ikinci video 'Express Yourself' Fritz Lang klasiği Metropolis'in modern versiyonu gibiydi. Yine çok tartışılan video, o dönemde çekilen en pahalı müzik videosu olam özelliğini taşıtordu(bütçesi tam 5.000.000$'dı)
    Bu arada 'Shangai Suprise' ve 'Who's that girl?' filmlerininde sergilediği oyunculuğun, kriterlerden eksi puan alması Madonna'nın sinema aşkını dizginleyememişti. Hırslı mega star, ünlü çizgiroman kahramanı Dick Tracy'nin sinemaya uyarlanan dev bütçeli versiyonunda bir gece klübü şarkıcısı olan femme fetale Breathless Mahoney
    İkili filmdeki aşklarını gerçeğe dönüştürmekte gecikmedi ve böylece Madonna'yı Sean Penn'den sonra magazin basınının baş sayfalarına taşıyan ikinci büyük aşkı başlamış oldu. Madonna Dick Tracy filminin soundtrack albümü niteliği taşıyan I'm Breathlessı aynı dönemde piyasaya sürdü. Madonna'nın diğer albümlerinin aksine tam bir konsept albümü özelliği çizen albüm, 30'lı ve 40'lı yılların jazz soundunu taşıyordu. Albümden çıkan ilk single 'Vogue' atlantiğin her iki yakasında bir numara oldu. Şarkının bir bölümünde Madonna en büyük idollerini sayar. Bunlar:Greta Garbo, Marilyn Monroe, Marlene Dietrich, Bette Davis ve Grace Kelly'dir. Filmin öne çıkan şarkısı 'Sooner or Later' ise aynı yıl Oscar'a aday gösterildi ve bestecisi Stephen Sondheim'e Orjinal Şarkı kategorisinde Oscar kazandırmayı başardı. Törene Michael Jackson'la katılan Madonna, sahne alarak şarkıyı muhteşem bir performansla seslendirdi.
    karakterinin kendisi için biçilmiş kaftan olduğunu düşünüyordu. Çok düşük bir ücret(35.000$) karşılığında bile olsa bu rolü kapmak için elinden geleni yaptı ve nihayetinde Warren Beatty ile kamera karşısına geçti.
    Sarışın İhtiras

    Madonna için 90'ların en kayda değer olayı o dönemde müzik dünyasının en büyük turnesi olarak nam salan 'Blond Ambition World Tour' olmuştu. Turne için 18 tır dolusu malzeme kullandı. Turnede 170 kişilik teknik kadro görev aldı. 27 şehir, 3 kıtayı kapsayan konserler Turne Nisan 1990'sa Japonya'da start aldı. Madonna bu turne için:'Gücümün yettiği her tabuyu yıkacağım'der. Konser biletleri piyasaya çıktığı ilk günlerde tükenmişti. Sahne kostümleri Madonna'nın yakın arkadaşı ünlü fransız modacı Jean-Paul Gaultier'ce tasarlanmıştı. Ünlü koni göğüslü korselerini bu turne kapsamında giymişti. Şovlar son derece eğlenceli olduğu kadar provoke ediciydi. Madonna'nın Like A Virgin performansı esnasında mastürbasyon yapması yine orta

    Erotica

    1992'de Madonna Warner Bros. ile 60.000.000$'lık bir anlaşma imzaladı. Bu anlaşma onun gelecekle ilgili planlarını garanti altına alıyordu. Blond Ambition World Tour ve Truth Or Dare'in dünya çapında yarattığı sansasyon Madonna'yı dizginlemeye yetmemişti. Biraz olsun durulmak yerine daha da iddalı ve ses getiren olaylara imza atmayı hedefleyen Madonna'nın '92'deki ilk vukuatı ünlü modacı Jean Paul Gaultier'in bir defilesinde podyuma çıkması oldu. Yardım amaçlı defileye top modeller ve diğer birçok ünlü katılmıştı ve Madonna onların yanında biraz sönük kalıyordu. Kendisi için Gaultier tarafından özel olarak hazırlanan ve göğüslerini tamamen açıkta bırakan söz konusu kreasyon defileye damgasını vurdu. Bu olay Madonna'nın ilerleyen aylarda daha büyük bombalara imza atacağınında işaretlerini veriyordu. Ekim '92'de Madonna yeni bir single, video ve albümle geri döndü. Erotica isimli bu albüm önceki çalışmaları kadar başarılı bir satış grafiği çizemedi fakat albümle aynı adı taşıyan ilk single 'Erotica' fazlasıyla ses getirmeyi başardı. Çıplaklık vb. seksüel imgeler içeren video 'Justify My Love' gibi yayından kaldırılmadı ama epey olay yarattı. 'Erotica' videosunun görüntüleri Madonna'nın en büyük bombasınının pozlarından ve yapım aşamasından oluşmaktaydı. Madonna'nın çıplak pozlarını içeren 'Sex' isimli kitabı Erotica albümünün piyasaya sürülmesinden kısa bir süre sonra yayımlandı. Madonna'nın en büyük sansasyonu olarak kabul edilen kitap 128 sayfadan oluşuyordu. 49.95$'dan piyasaya sürülen kitap satışa çıktığı ilk gün sadece ABD'de 150.000 kopya sattı. İngiltere'de satışa çıktığı ikinci gün 100.000, Fransa'da ise 25.000 kopya satmayı başardı. Avustralya'da kopyaları tükenen kitap, Japonya ve Hindistan'da sakıncalı bulunduğu iddaa edilerek satışı durduruldu. Paris'de varlığını sürdüren 'The Future Of Culture' adlı katolik örgüt ise Fransız gençliğini pornografiye teşvik ettiği gerekçesiyle, işi Madonna ve kitabın yayıncısına dava açmaya kadar götürdüler. Mahkeme Madonna'dan yana karar aldı ve 'Sex'in toplatılması için açılan dava düştü. Bu arada kitabın Amerika'daki bir haftalık satışı 500.000 kopyaya ulaşmış, 'Sex' New York Times ve Washington Post listelerinde best seller olmuştu. 'Sex' ile gündemi fazlasıyla meşgul eden Madonna aynı yıl William Dafoe ile birlikte 'Body of Evidence' adlı film için kamera karşısına geçti. Bu film Madonna'nın en yüksek ücret aldığı filmdir(2.500.000$)Erotik-gerilim tarzındaki film '93'te gösterime girdi. Kriterler her zaman olduğu gibi Madonna'yı yerden yere vurdular. Film için ise:Temel İçgüdü'nün ucuz bir taklidi
    torumunu yaptılar. Body of Evidence'in hemen ardından Madonna bu kez undergraund bir gerilim filmi olan 'Dangerious Game' ile seyirci karşısına çıktı. Sonuç yine hüsrandı.
    'Sex' kitabı ve 'Erotica' albümü nedeniyle epey tantanalı geçen '93 yılı sonlarında Madonna enerjisine yeniden kavuşabilmek için show-girl'lük olayına geri dönmeye karar verdi. İngiltere'den başlayan ve Madonna'nın en kapsamlı dünya turnesi olması özelliğini taşıyan 'The Girlie Show Tour', bir önceki turnesi ile çok ileri gittiğini düşünenlere cevap niteliği taşır. Sahnede sadomazoşist şovlardan, tranvestisizm ve BDSM'lere, gay ve lezbiyen bayrak ve imgelerinden, her türlü cinsel imgeye yer verir. Madonna bu şovu ile Gay ve Lezbiyen dernekleri tarafından " Yılın Kadını " seçilir. Porto Rico konseri sırasında ülkenin bayrağını alır ve bacaklarının arasından geçirip , terini siler ve fırlatır, ertesi gün ülke ayaklanır, Madonna özür dilemez. İsrail de Yahudiler Madonna konserini boykota ve iptale çalışırlar. Sonuçta Madonna yine kapalı gişe sahne almıştır. Almanya da bir politikacı halkı Madonna'yı Alman gençliğine kötü örnek teşkil ettiği ve konseri pornografik olduğu için protestoya davet eder. Oysa Madonna'nın konser biletleri satışa çıkmadan 48 saat önce insanlar gişenin önünde beklemektedirler. Epeyceyce seks unsuru barındıran turnenin şovları bazı mekanlarda yasaklandı.

    Bedtime Stories



    Yeni Madonna Albümü Bedtime Stories Ekim 1994'te piyasaya sürüldü. Madonna bu albümde 'Erotica'daki cüretkarlıktan kopmuş görünüyordu. Seksten çok romantizme dayanan albümde Madonna, Nellee Hooper ve Babyface gibi isimlerle çalışmıştı. Albüme ismini veren parça ise Björk tarafından kaleme alınmıştı. Madonna ise 'Erotica' döneminde imza attığı aşırılıktan dolayı kendisini suçlu hissetmediğini Bedtime Storiesde yer alan 'Human Nature'adlı şarkıda açıkça dile getiriyordu. Şarkının ...üzgün değilim, buinsan doğası/Ooops, seksten bahsedemeyeceğimin farkında değildim...Kendini ifade et, kasma...şeklindeki sözleri, kriterlere ve kendisini erotik olmakla suçlayan kesimlere bir gönderme niteliğindedir. Madonna yılı kapatmadanönce kadrosunda Robert Rodriguez ve Quentin Tarantino gibi yönetmenlerinde yer aldığı 24 Roooms adlı filmin Allison Anders tarafından yönetilen ilk epsilodu 'The Missing Ingredient' için kolları sıvadı. Film '96'da dünya çapında gösterime girdi. '95'te Madonna 'Bedtime Story' videosu için Mark Romanek ile anlaştı. Video Madonna'nın en pahalı videolarından biri olarak tarihe geçti. Aynı dönemde yakın arkadaşı Gianni Versace'nin teklifi üzerine Versace'nin reklam serileri için poz veren Madonna, Kasım 95'te ise Something To Remember adlı toplama albümünü piyasaya sürdü.

    Albümün önceki toplamalardan farkı baladlardan oluşmasıydı. Massive Attack tarafından hazırlanmış trip-hop formatlı "I Want You", "You'll see" ve "One More Chance", albümde yer alan 3 yeni şarkıydı. Ayrıca daha önce sadece soundtracklarda kullanılan 'This Used To Be My Playground' ve 'I'll Remember' singlelarıda ilk kez bir Madonna albümünde yer almış oluyordu. Madonna döneminyıldız basketmolcularından Dennis Rodman ile yaşadığı kısa süreli ilişki de bu yıla denk gelir. İlişki hakkında yürütülen yorumlar ise en çok Dennis Rodman'ın yayınladığı kitaptan sonra Madonna'yı endişelendirir. Rodman, Madonna'nın kendisinden çocuk istediğini belirttiği yazıları ve ilişkilerine dair daha birçok detayı gözler önüne sermiştir. Henüz 'Bedtime Stories' albümünün promosyonu devam ederken Madonna Eva Peron'un hayat hikayesinin müzikal olarak sinemaya uyarlanacağı haberini almıştı. Bu yapımda yer almayı ölümüne isteyen Madonna'nın Eva Peron rolünü kapabilmek için elinden geleni ardına koymadığı, hatta filmi çekecek olan yönetmen Alan Parker'a el yazısıyla duygu yüklü uzunca bir mektupta yazdığı rivayet edilir.

    Evita



    Madonna'nın Eva Peron rolü için yürüttüğü imaj kampanyası başarılı olmuştur. Zira kendini müstehcen bir kadından son derece sofistike bir kadına dönüştürmüştür. Yapımcılar ise Evita gibi sıkıcı bir müzikali, Madonna'nın adını kullanarak ilgi çekici bir hale getirmeyi planlıyordu. Neticede tuttuğunu koparan Madonna, Mart 1996'da filmin çekimleri için Arjantin'e doğru yol alır. Çekimler esnasında pek çok farklı insanla ve yaşam tarzıyla tanışma fırsatı bulan Madonna, bu rol için biçilmiş kaftan olduğunu gitgide daha çok benimsiyordu. Fakat Arjantin halkı Madonna ile aynı fikirdr değildi. Halk bir ilah olarak kabul ettikleri Eva Peron'un, Madonna gibi sansasyonel bir isim tarafından canlandırılacak oluşuna karşı çıkmakta, hatta Madonna'nın bir an önce topraklarını terketmesi gerektiğini savunmaktaydı. Madonna'nın bu dönemde ölüm tehtitleri bile aldığı söylenmekte. Hatta Madonna çekimler için Arjantin'e adım attığında duvarlara yazılan 50 adet Viva Evita!Fuera Madonna!(Yaşasın Evita, Defol Madonna) sloganlarıyla karşılanmıştı. Tüm bu zorluklara rağmen çekimlere devam edildi. Sevindirici bir haber ise orijinal Casa Rosada Balkonu'nu kullanmak için izin alınabilinmişti. Çekimlerin devam ettiği sırada Madonna bambaşka bir heyecan daha yaşayacaktı. İki yıl önce New York'ta tanıştığı ve daha sonrasında kendisine spor hocalığı yapmaya başlayan Carlos Leon'dan hamile kaldığını farkeden Madonna, Evita'nın çekimleri devam ettiği için söz konusu olayı ilk etapta gizli tutmaya karar verdi. Film tamamlanır tamamlanmaz ise basın sözcüsü Liz Rosenberg Madonna'nın bir bebek beklediğini tüm dünyaya açıkladı. Maria Loudres, 14 Ekim 1996'da Los Angeles'da dünyaya geldi. Aynı dönemde 'Evita' soundtarck albümü de piyasaya sürüldü. Albüm dünya çapında başarı kazanan "Don't Cry For Me Argentina" şarkısının yanı sıra özel olarak filjm için yazılan ve bestelenen 'You Must Love Me' adlı şarkıyıda içeriyordu. Evita '97'de pek çok dalda aday gösterildiği Altın Küre Ödülleri'nden tek bir ödülle geri döndü. Madonna en iyi kadın oyuncu ödülüne layık görülmüştü. Filmin orijinal şarkısı 'You must Love Me' ise aynı yıl Oscar almayı başardı. Madonna Evita sonrasında bir süreliğine ortalıklarda görünmeyip 97'yi film, albüm ya da turne olaylarına girmeden sessiz bir şekilde geçirme kararı aldı. Asıl amacı kızı Lolo(Madonna kızını böyle çağırıyor) ile birlikte vakit geçirmek ve böylelikle şatafatlı hayatından biraz da olsa uzak durabilmekti. Bu sırada Lola'nın babası Carlos Leon ile de yollarını ayırmaya karar vermişlerdi. Madonna ve Carlos Leon son olarak Altın Küre Ödül Törenine birlikte katılmışlardı, hatta epey bir süredir birlikte görüntü vermekten çekinmedikleri için basın ikilinin ilişkisinin evliliğe doğru gittiğine dair yorumlarda bulunmaya başlamıştı. Fakat sonuç tahmin edildiği gibi olmadı. Madonna ve Leon yollarını ayırma ve arkadaş kalma kararı aldılar. Madonna'nın,mistik Yahudi öğretisi Kaballa'ya yoğunlaşması Lola'nın doğumundan hemen sonraki bu inzivaya çekiliş dönemine denk gelir.

    Ray Of Light



    Bir yıllık geçiş döneminden sonra Mart 1998'de yeni Madonna albümü 'Ray Of Light'piyasaya sürüldü.İngiliz prodüktör William Orbit katkısyla farklı bir bakış açısı kazanan albüm,elektronik müziğiğe kayan sound'u ile dikkat çekti.Albüm aynı zamanda Madonna'nın değişen yüzünü ve iç dünyasını yansıtıyordu.'Ray Of Light' bu sebeple 'Like A Prayer'dan sonraki en kişisel Madonna albümü sayılır.Kriterler ise söz konusu sound değişimini ilk etapta algılamakta ve yorumlamakta zorlandılar.Fakat albüm dünya çapında büyük bir başarı kazanmayı ve nihayetinde kriterleri de etkilemeyi başardı.Bu albümüyle Madonna yepyeni bir hayran kitlesi kazandı. 1999'da Madonna'nın kariyerinde bir ilk gerçekleşmiş oldu.Aday gösterildiği Grammy kategorilerinden 4'ünü(en iyi pop albümüde dahil olmak üzere) toplamayı başaran Madonna,Geyşa imajıyla sahne aldığı törende 'Nothing Really Matters' adlı şarkısını seslendirdi. Haziranda İngiliz aktör Rupert Everett ile birlikte rol aldıkları 'The Next Best Thing' adlı filmin çekimlerine başlayan Madonna,'99 yılını 'Austin Powers.The Spy Who Shagged Me' filmi için kaydettiği 'Beautiful Stranger' hit'iyle başarılı bir şekilde kapatmayı başardı.'Beautiful Stranger'ın '99'da İngiltere radyolarında en çok çalınan şarkı olduğu açıklandı.
    Ve sora die another day,american life ve hung up ile kariyerinin zirvesine ulaştı.
#09.09.2008 21:43 0 0 0
  • noimage

    Gerçek adı Madonna Louise Veronica Ciccone olan Amerikalı sanatçı, 16 Ağustos 1958 yılında Michigan'da Katolik bir ailenin 8 çocuğundan biri olarak dünyaya geldi. Okul yılları boyunca piyano, bale eğitimi alan yıldız, girişken yapısı ve kendini gösteren yeteneğiyle sınıfında sivrilmeyi başardı.

    Her zaman için içinde bulunduğu grubun lideri olmayı tercih ettiğini belirten Madonna, özellikle dansa olan büyük yeteneğinin keşfedilmesiyle birlikte Michigan Üniversitesi'nde dans eğitimi almaya başladı. Henüz iki sene geçmemişken okuldan sıkıldı ve ünlü bir yıldız olma hayalleri ile New York'a gitmeye karar verdi. Bir süre düşük ücretli işlerle (bir tatlı fabrikasında çalıştı. Bir restoranda garsonluk yaptı ve koreografi asistanlığı yaptı.) yetinmek zorunda kalan Madonna, Times Square Dunkin' Donuts gibi yerlerin alt kadrolarında çalıştı. Bu sırada Alvin Ailey ile Martha Graham'ın dans grubuna katılarak bir çok dans gösterisinde isimsiz bir yüz olarak dans etti.

    80'li yılarla birlikte ilgisi giderek danstan müziğe kayan ve kısa süreli kasetlerle şarkı denemelerinde bulunan ünlü sanatçı, bir taraftan gitar ve piyano dersleri alırken diğer taraftan da kendi başına şarkı sözleri yazmaya başladı. Yerel dans kulüplerinde şarkı söyleyerek bir yandan da geçimini sağlamaya çalıştı. Ateşli ses tonu ve yaramaz sahne gösterileriyle izleyenleri etkilemeyi başaran Madonna, 1982 yılında DJ Mark Kamins'in desteğiyle "Everybody" isimli bir demo-single çıkardı.

    New York'un gece kulüplerindeki etkileyici sahne gösterimleriyle müzik çevrelerinin dikkatini çekti ve bu sayede ilk single'ı olan "Holiday"i piyasaya sürdü. Şarkının radyolarda dinlenmesi ve hatta Amerika TOP 20'lere girmesiyle hızla yükselen Madonna, daha sonraki "Lucky Star" ve "Borderline" şarkıları ile yeni bir dünyanın kapılarını araladı.

    Bu sırada şarkılarına video yapılması ile birlikte kendini bütün dünyaya tanıtma yoluna giden yıldız, Warner Bros'un altında "Like a Virgin"( 1984 ) albümünü çıkardı. 1985 yılında diğer bütün şarkıcılardan daha çok müzik yapan ve daha çok dinlenen bir şarkıcı sanatçı haline gelen Madonna, aykırı giyimi, dinsel ve yerel aksesuarları ve örgülü başlıkları ile özgün bir hava yarattı. Aynı yıl içerisinde sinemaya da yönelen şarkıcı, vasatı geçmeyen eğlence filmlerinde rol aldı.

    İlk olarak "Vision Quest" ve "Desperately Seeking Susan" adlı filmlerde oynadıktan sonra sıradışı tavırlarıyla dikkat çeken aktör Sean Penn ile evlendi. Ertesi yıl David Rabe'in "Goose and Tom-Tom" adlı bir tiyatro yapımında Sean Penn ile birlikte rol aldı. 16 Ağustos 1985 tarihinde California'daki evlilik törenleri medya tarafından büyük ilgi gören çift, 1986 yılında "Shangai Surprise" adlı filmde yeniden birlikte rol aldılar.

    1989 yılında çıkardığı "Like a Prayer" albümünün müzik videosunda yanan bir kalabalığın önünde dans edip, bir rahibi öptükten sonra vücudunda yaralar ortaya çıkan ( stigmata ) Madonna, bu kliple birlikte büyük tepki topladı. Gelen talepler üzerine sponsorluğunu çekmek zorunda kalan Pepsi'den sonra birçok TV kanalı yaptığı anlaşmaları feshetti. Skandallar serisine devam eden Madonna, 1991 yılında "Truth and Dare" adlı bir belgeselde oynadıktan sonra "Sex" adlı bir kitap çıkardı. Ertesi yıl da "Erotica" albümünü tamamladı.

    1992 yılında Time Warner ile 60 milyon dolarlık bir anlaşma yaparak yıldızlığını tescillendiren Madonna, sinemaya her zaman için yeşil ışık yakacağını oynadığı "Blue in the Face" ve "Four Rooms" gibi filmlerle gösterdi.

    14 Ekim 1996 yılında erkek arkadaşı Carlos Leon'dan Lourdes Maria Ciccone Leon adında bir kız çocuğu dünyaya getiren star, anne olmasıyla birlikte sakinlik ve huzurun hakim olduğu bir yaşam biçimini benimsedi. Bu sırada "Who's That Girl?" (Kim Bu Kız?) ( 1987 ) ve "Body of Evidence" (Kanıt Vücutlar) ( 1993 ) adlı filmlerin özgün müziklerine imza attı. 1996 yapımı Amerikan filmi "Evita" da Arjantin'in efsanevi ismi Evita'yı canlandıran Madonna, En İyi Kadın Oyuncu (müzikal) dalında Altın Küre'nin sahibi oldu.

    Medya kültürünün en önemli fenomenlerinden biri olan Madonna, müzisyenliğin yanı sıra çeşitli filmlerde canlandırdığı aykırı tiplemelerle dikkat çekti. Tüm zamanların en çok iş yapan ender yıldızlardan biri olan yıldız, ruhunu kaplayan dinamikliği şarkı sözlerine yansıttığı kadar vücut diline de dökmeyi başardı. Gerek giyim tarzı gerekse de garip ve aykırı tavırlarıyla her daim gündemde kalmayı başaran Madonna, yaşadığı dönemin kültürel dönüşümlerini ve moda hareketlerini yakından etkiledi.

    Kendini dinsel ve mitolojik ritüellere veren Madonna, Rupert Everett ile birlikte rol aldığı "The Next Best Thing" (Tatlı Sürpriz) adlı filmde Abbie adlı bir yoga hocasını canlandırdı. Her ne kadar dingin bir yaşam sürse de haraketlilikten ve değişiklikten ödün vermeyen yıldız, "Lock, Stock, and Two Smoking Barrels" adlı filmin İngiliz asıllı yönetmeni Guy Ritchie'den Rocco adında bir çocuk sahibi oldu. Daha sonra Madonna ve Guy Ritchie İskoçya Dornoch'da Skibo Kalesi'nde evlendiler.

    Madonna, düğün resimlerinin yayınlanması için milyonlarca dolar talep edince, Reuters herhangi bir paparazzinin Madonna'nın düğününden birkaç poz yakalaması halinde mutlu bir Christmas tatili yapacağını çünkü bu fotoğrafları almak isteyenlerin kolaylıkla 150,000$ ödeyebileceğini belirtmişti.

    2000 yılında birbirine çok zıt iki ödül kazandı. En kötülerine verilen Razzie Ödüllerinde "yılın en kötü kadın oyuncusu" seçilen Madonna, aynı zamanda İngiliz Cosmopolitan dergisinin seçtiği "dünyanın en çok imrenilen 100 kadını" listesinde 1 numara oldu. Son olarak Kod Adı Kılıç Balığı filminde rol alan Madonna'nın aldığı bazı ödüller:
    MTV: Best New Artist, Video: Like A Virgin (1984)
    American Music Awards: Favorite Pop/Rock Female Artist (1985)
    MTV: Video Vanguard (1986)
    MTV: Best Female Video: Papa Don't Preach (1987)
    International Music Awards: Best Female Singer: Like A Prayer (1989)
    Grammy Awards: Best Longform Music Video: Blond Ambition Tour (1991)
    Rockbjörnen, SWEDEN: Best International Artist (1992)
    MTV: Best Female Video: Take A Bow (1995)
    Echo, GERMANY: Best Selling Female Artist (1996)
    Golden Globe: Best Actress - Musical or Comedy: Evita (1997)
    MTV Europe: Best Female (1998)
    Grammy Awards: Best Short Form Video: Ray of Light (1999)
    MTV Europe: Best Female (2000)
    Brit Awards: Best International Female Artist (2001).
#09.11.2009 21:47 0 0 0
  • konular birleştirildi..
#13.11.2009 14:08 0 0 0