Yakın Tarihi sadece kullaktan duyma sade bilgilerle siyasi liderlerin yapmış oldukları İcraatleri göz ardı edersek oy verdiğimiz lider dışındaki diğer liderlerin yapmış oldukları İcraatlara haksızlık yapmış oluruz.
Mustafa Kemal Atatürk her zamanki gibi en büyük türk siyasetiçidir.
Yakın tarihte
Turgut Özal; Atatürkten sonra en büyük icraatlarda imzası olan bir liderdir.
Mustafa Bülent Ecevit; Atatürkten sonra yabancı devletlere karşı durarak 1974 kıprıs barış harekatı gerçekleştirmiş liderdir.
1993'te başlayan 2 inci körfez savaşına 1999 ve 2002 döneminde yaptığı başbakanlığı döneminde her zaman karşı olduğunu belirten liderdi.
ayrıca günüzde kullandığımız T.C Kimlik numarasıyla hayatımıza kolaylık getirtiren liderdir.
Sami Süleyman Gündoğdu Demirel'in yapmış olduğu icraatlerde unutulmamalı
günümüzde var olan barajların yapımıda S.Demirel döneminde yapılan icraatlerdir bundan dolayı kendisine Barajlar Kralı lakabıda takılmıştır.
1965-1971 döneminde Türkiye ekonomisi ortalama yıllık %7.0 oranında büyümüş ve Türkiye'nin GSMH'si Dünya toplamının binde 7.43'ünden binde 8.37'sine yükselmiştir
yakın tarihi arkadaşlar okumadan incelemeden önce yorum yapmayalım
prof. dr. necmeddin erbakan ın hayatını incelemelisiniz...
ben burada övücü sözler söylemek istemiyorum...
zaten bunun kimseye faydası olmaz...
benim övmem ile sizler erbakan hocayı anlamazsınız...
en iyi yol kendinizin araştırmasıdır...
ancak saptırmacı medya organları araştırmanız için uygun değil...
zira birçok yalan habere inanan kardeşleri gözlemlemekteyim...
siyaset dediğiniz şey yalan dolan demekse erbakan hoca iyi bir siyasetçi değildir...
saydığınız isimler siyasetçi ise erbakan hoca siyasetçi değildir...
savunduğu milli görüş bu güne kadar hiç kimse tarafından siyasi olarak savunulmamıştır...
hiç kimse ağır sanayi kalkınmasından bahsetmemiştir...
erbakan hocanın engellenmesinin görünürdeki sebebi irticadır...
ancak asıl sebebi ülkemizin sanayisinin kalkınmasıdır...
o dönemde tsk nın silah ihtiyacını karşılamak maksadı ile silah fabrikaları açılmış ancak türkiyenin gelişmesini istemeyen siyonistler ve işbirlikçiler buna engel olmuşlardır...
asıl sebep türkiyenin kalkınmasıdır...
dış güçler bu gelişime engel olmak için çeşitli oyunlar oynamıştır...
şimdi bir haberin sahteliğini ortaya koymak istiyorum...
işte belge...
Bugün gazetesi yazarı Nuh Gönültaş'ın "Gazze'yi bombalayan İsrail uçakları Konya'da eğitiliyor!" başlıklı yazısında verdiği bilgilere Avukat Gürkan itiraz etti.
Prof. Dr. Necmettin Erbakan vekili Avukat Gürkan imzasıyla yapılan yazılı açıklamadıa verilen bilgilerin yanlış olduğu vurgulandı. Açıklamada, İsrail'le yapılan anlaşmanın Refahyol diye adlandırılan 54'üncü hükümetten önce Çevik Bir tarafından yapıldığı dile getirildi.
Erbakan adına yapılan açıklama şöyle:
"Nuh Gönültaş 30.12.2008 tarihli, "Gazze'yi bombalayan uçaklar Konya'da eğitiliyor" başlıklı yazısında Milli Görüş Lideri ve 54. Hükümet Başbakanı Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı hedef alan, ancak tarihi gerçeklerle hiçbir alakası olmayan ifadelere yer vermiştir.
Bu konudaki tarihi gerçekler şu şekildedir:
Türkiye ile İsrail arasında "Askeri Eğitim İşbirliği anlaşması" 23 Şubat 1996 tarihinde imzalanmıştır.
Bu anlaşma Genel Kurmay İkinci Başkanı Çevik Bir tarafından 23 Şubat 1996 tarihinde, İsrail'e yaptığı ziyaret sırasında imzalanmıştır.
Sayın Erbakan'ın Başbakanlığında kurulan 54. hükümet ise bu anlaşmadan üç ay sonra; 28 Haziran 1996 tarihinde iktidara gelmiştir.
Sözkonusu anlaşma kapsamında 8 İsrail pilotu "eğitim uçuşu yapmak üzere" F-16 uçakları ile birlikte 16 Nisan 1996 tarihinde, yani Refahyol Hükümeti'nin kurulmasından yaklaşık iki ay önce Türkiye'ye gelmiştir.
Bu tarihi belgelerde de açıkça görüldüğü gibi sözkonusu anlaşmaların Sayın Erbakan'ın başbakanlığında kurulan 54. Hükümet ile hiçbir alakası yoktur.
Tarihler ve belgeler bu kadar net bir şekilde ortada iken, söz konusu anlaşmanın "Erbakan Döneminde" imzalandığını söylemek, Refahyol Hükümeti'in efsane hizmetlerini gölge düşürme çabasından başka bir şey olamaz.
Gerçeğin bu bilgiler doğrultusunda düzeltilmesini, aksi takdirde hukuki yollara başvurulacağını bildiririm."
birilerine tartışma konusu olsun diye bunları yazmıyorum...
sadece bildiklerimi paylaşmak maksadı ile buradayım...
israil dış işleri bakanı türkiyeye geldiğinde erbakan görüşmeyi kabul etmedi...
tam üç gün görüşme isteği sürdürüldü...
sonradan erbakan hocaya sen artık rp lideri değilsin...
sen t.c. başbakanı olarak görüşmeyi yapmak zorundasın dediler...
görüşme yapılmak zorunda kalındı...
refah partisi her taraftan zorlanmış bir partidir...
yahudi lobileri, siyonist güçler ve bunların işbirlikçileri israil ile anlaşma konusunda erbakan hocayı zorladılar...
ancak refah partisi onların isteğini yapmadı...
onların kendilerine uydurmak istedikleri parti yeni düzene uyum sağlamadı...
bunun sonucu irtica bahane edilmek sureti ile parti kapatıldı, 28 şubat vakası meydana geldi...
parinin içinde bölünme başladı...
bazı kişiler erbakan hocaya kızıyordu...
çünki yeni düzene, uydurulmak istenen düzene erbakan hoca uymadı,
israil ile anlaşma yoluna gitmedi...
iktidarı kaybettiği için erbakan hocaya kızdılar...
parti kendi içinde bölündü...
bölünenler israil ile anlaşma yoluna gidilmesi gerektiğini düşünüyordu...
sonuç olarak bu gün iktidarda olan parti ortaya çıktı...
ve milli görüş hareketi şu anda susturulmaya çalışılıyor...
hiçbir medya organı saadet partisine yer vermez, yok sayar...
erbakan hoca ülkemizin kalkınması amacı ile fabrikalar kurmuş ve milli üretime önem vermiştir...
ecevit ile kualisyon kurulduğu dönemde kurulan silah fabrikaları ecevit imza atmadığı için faliyet göstermemiştir...
bu fabrika türk silahlı kuvvetlerinin silah ihtiyacını karşılamak için kuruldu...
ancak milli görüşten başka bütün siyasi hareketler silah üretmek yerine silah satın almışlar, üretren değil tüketen bir türkiye meydana getirmişlerdir...
imzalanan silah anlaşmaları şimdiki hükümet döneminde yenilenmiştir...
fabrikalar ise özelleştirme adı altında satılmıştır...
erbakan makina profesörü olarak silah üretiyor, israil bunu kabul eder mi?
etmediği için milli görüş partileri kapatıldı, irtica bahane...
"Deniz Baykal" herhalde sol görüşlü birisi olsaydım bile bu kadar başarısız bir isim yüzünden o partiye oy atmazdım. Tek yaptığı şey muhalefet yapmak ama muhalif olmayı bile beceremiyor ve attığı her adımda partisine zarar veriyor. Her seçimde bir adım daha geri gidiyor. Sağın sağ olması için sol denen bir şey de olması lazım ama bu gidişle sağ diye bir şey kalmıyacak sanırım .
SiyaSi Görü$üne DeqiL AnCak Bu SözLerine KatıLıyorum... Deniz BaykaL 'ın SoLCuLuqundan $üphe Ediyorum... Hiç Bir SoLCu Sawa$ı, ZorbaLıqı Sawunmaz Iken BaykaL Tam AkSini Yapıyor... GüçLü Bir SoL oLan Partiyi Gün Geçtikçe Saq Çizqiye Kaydırıyor... Bunun Yanında Gerçek SoLCuLarı KüStürüyor...
Sayın BaykaL 'ın SiyaSet SahneSinde Geçirdiqi Her Dakika Türkiye 'nin Zararınadır... Ben BöyLe Bir SiyaSetçiyi Hem SoL Adına Hem de üLkem Adına KabuL Etmiyorum...
Umarım Bu ReziLLiqe Bir Son Verir we CHP 'yi Gerçek SahipLerine Bırakır...
Ha Bu Arada RTE 'de SiyaSetçi DeqiL TehditLer Sawurarak Ba$bakanLık YapıLmaz... 2 Yaz ÖnCe Emin ÇöLa$an 'ı Aydın Doqan 'a Kowdurttu... Kendi aLeyhine Yazdırmadı... $imdi de BirbirLerini YiyorLar