Anton Bruckner, Ludwig van Beethoven ve Richard VVagner gibi özgün ve kişisel bir müzik yaratmıştır.
Besteci Avusturya'nın Linz kenti yakınla*rında, Ansfelden köyünde doğdu. Babası öğretmenliğin yanı sıra kilise orgculuğu yap*maktaydı. Yeteneği erken yaşta anlaşılan Bruckner 10 yaşındayken, vaftiz babasından org dersleri almak üzere Hörsching'e gitti. 1837'de babası öldüğünde henüz 12 yaşında olan Anton, St. Florian Manastırı'ndaki ço*cuk korosuna katıldı. Babasının yolundan gitmek istedi ve 1840-41 arasında, öğretmen olmak için eğitim gördü. Bir süre Windhaag ve Kronstorf'ta öğretmenlik yaptıktan sonra 1845'te yardımcı öğretmen göreviyle St. Florian'a döndü; üç yıl sonra da St. Florian orgculuğuna atandı.
O yıllarda öğretmenlikten çok, profesyonel olarak müzikle uğraşmak istediğini anlayan Bruckner, 1856'da Linz katedral orgculuğu için açılan yarışmayı kazandı. Linz'de bulun*duğu yıllarda tanınmış müzisyenlerle tanışma ve yeni müzik akımlarını izleme olanağı bul*du. Bu sırada dönemin ünlü kontrpuan ustası Simon Sechter ile çalışmaya başladı. Aynı zamanda Beethoven ve Wagner'in müziğiyle tanışan Bruckner, özellikle Wagner'den etki*lendi. 1860'lardaki besteleri Wagner etkisi taşı*maktadır. Bunlar koro için yazdığı üç missa ile Re Minör 0 Numaralı Senfoni ve Do Mi*nör Birinci Senfonidir. Müzik çalışmalarını Avusturya'nın başkenti Viyana'da sürdüren besteci, 1868'de Viyana Konservatuvarı'nda göreve başladıktan sonra org için de çok etkileyici besteler yaptı. Johannes Brahms'ın en ateşli savunucularından biri olan müzik eleştirmeni Eduard Hanslick, yoğun ve sert eleştirileriyle, Bruckner'in bestecilik yaşamını olumsuz yönde etkiledi.
Bruckner 1868'den yaşamının sonuna ka*dar Viyana'da kaldı. Ara sıra org konserleri vermek ve kendi yapıtlarının çalındığı konser*leri izlemek için kısa sürelerle Viyana'dan ayrılan sanatçı, en ünlü yapıtları Fa Majör Yaylı Çalgılar Beşlisini (1878-79), Te Deumu (1881), dinsel ve din dışı bazı koro parçalarını Viyana'da besteledi. Bruckner'in en yetkin yapıtları ikinciden dokuzuncuya kadar olan sekiz senfonisidir. Dostlarının ve çevresinin eleştirileri ışığında yeniden düzenlediği bu besteler bugün de Alman Romantik Akımı'nın en iyi örnekleri arasında yer alır. Bruck*ner 1896'da, Dokuzuncu Senfonisini tamamlayamadan öldü. Bu yapıt bugün ancak, geri*ye kalan taslaklar üzerine geliştirilmiş yorum*larla çalınmaktadır.