Bir ıssız gecenin ardından gelen
şafak vaktini özler gibiydim
gece zifiri karanlıktı
bense bir odun parçasıyla yaktım ocağı
hafiften aydınlık oldu
yarı uyku yarı uyanık halim vardı o gece
seraplara dalıyordum serablarım bile işkence
sonra mum ışığında tazelendi anılar
etrafımda beyaz kanatlı melekler dolanıyordu
bir ara hatırladım bütün acıları
çektiğim sancıları
üzdüğüm o canları
ve...hayalimden gitmiyor
yeşil gözlü kızın hıçkırıkları...
rüyalara dalar gibiydim
simsiyah havanın içinde
üzerime örtülüyordu. şeytanın perdesi
ve kenar mahalledeki çocukların sesi
seni hatırlatır bana
rüzgarların, yağmurların cama vuran sesi
gaipten sesler geliyordu
korkmuştum,irkilmiştim
halının üzerinde duran, siyah benekli kedi
bir hatırayı canlandırdı,bana bakarken yeşil gözleri
yıkık,dökük, bir viranın içindeki hanları
ötüyordu o gece harabe baykuşları
ve...hayalimden gitmiyor
yeşil gözlü kızın hıçkırıkları...
ırmaklar ağlar gibi çağlıyordu
küçük bir taşı fırlattım ırmağa
büyük bir haz duymuştum
konuşuyordu yaşlı kadın anlaşılmaz şivesiyle
aslında büyük ibret veriyordu bir kaç kelimesiyle
yaşlı kadının anlamlı, anlamsız sözleri gibi
işte böyleydi benim hayatım bir hilkat garibesi
gözlerim kahverengi, ruhumsa bulanıktı
esrarengiz yaşamdan, yeşil gözlü kız çıktı
gönüle bir dem vurdu, zamansız hayal yıktı
gönderdim bir kuş ile, maziye yaşananları
unuttum acıları, unuttum yalanları,
ve...hayalimden gitmiyor
yeşil gözlü kızın hıçkırıkları...
bu kaçıncı yıldız kaymasıydı hayatımın
ve kaçıncı bahardı bu yaşamın
sahi..ilkbahar uğrarmıydı
virane köşelere
anne, çocuk,yaşam,ölmek..
gül'e küsmüş, çiğ taneleri..
onlarda gidiyor demek
ufuklardan haber var, yalnız yaşayanlara
acılara,
günahlara paydos, elveda,
yağız atlarla, almaya gidiyorum,
bıraktığım terk etttiğim yarınları
ve...hayalimden gitmiyor
yeşil gözlü kızın hıçkırıkları...