Hayat askerlik gibidir. Komutan kim, ilk günden öğretilir
Şafak sayarsın ha babam.
Bedelli şansın da yoktur, kısa dönemle de geçiştiremezsin. En uzun döneme boyun eğersin.
Emir hep büyük yerden gelir, sen " başım üstüne" dersin.
"Yemek yenilecek ye" der anan, topuk vurur selama durursun.
Baban olur olmaza kızar, yer dayağı oturursun.
Sonra hocaların alır sazı eline.
"Ders çalışılacak çalış."
"Okul kazanılacak kazan."
"Okunup adam olunacak ol."
18 yıl takvimlere atılan çentikler yetmez büyümene. Bitirdiğin acemilik, başladığın komando eğitimidir.
Dikenli kollarını sonuna kadar açan hayat ise sadece senindir.
Yeni komutanların olur, amirlerin müdürlerin. Yerine getirilecek yeni emirler, yenilecek yeni tokatlar, toslanacak yeni duvarların olur.
Peş peşe eyvallah çekersin.
Sonra yürek olur olmaz birine düşer.
Apoletli-apoletsiz komutanların sıraya dizilip, tam tekmil emrederler.
" Aşık olunmayacak olma."
En yakın dostundan ana-babana kardeşine-bacına, büsbütün tamamına güler geçersin.
Döner sırtını yürür gidersin.
Meğer kanın ne kadar asiymiş, kalbin ne kadar cesur, beynin-mantığın ne kadar tutsak...
Hayrete düşersin.
Devrem gönül rütbe dinlemez, aşık olur öğrenirsin.
Sevda borcu, vatan borcu gibidir.
Bir karış toprağını nasıl vermezsen namerde, laf söyletmezsin sonuna kadar inandığın yarine.
Gelir oturur yüreğinin minderlerine.
Tek bayrak vardır artık semanda. Onun çehresi...
Öyle farklı geçer ki zaman, bilmezsin mevsimler ne zaman değişti.
Yemez yedirir, gülmez güldürürsün.
Ne varsa elinde eteğinde, döker saçarsın önüne o üzülmesin diye.
Sonrası yarin vicdanına kalır artık.
Ya o da vatanı kadar sever seni, toz kondurmaz.
Ya satmaya kalkar 3-5 kuruşa.
Eğer en kötüsüyse karşına çıkan, çeker silahı dayar sırtına.
Sonunu hazırlayan gözleri bir daha göremezsin.
Böğründe koca bir kurşun deliği, gözlerinde kapkara kuyularla yaşamayı öğrenirsin sonra.
Katilin ortada, kanın yerde kalır.
Tüm fedakarlığın için "aşk sana minnettardır