SİVEREK Halk oyunları

Son güncelleme: 24.09.2008 09:28
  • Mahalli Oyunlar
    Siverek, mahalli oyunlar açısından, halay bölgesinde yer alır. Bölgesel özellikleri taşıyan oyunlarda, yerel farklılıklar vardır.

    Oyunların bir kısmı doğal olayların taklidi, bir kısmı dini törenlerin, semailerin devamı, bir kısmı da toplumun duygu ve düşüncelerini yansıtmaktadır. Toplu oynanan oyunlar köyde kadınlı erkekli karışık, şehir merkezinde ise kadınlarla erkekler ayrı ayrı oynarlar. Halayın başını çeken kişiye Péşıng (Halay başı) denir, ekibin sağ başında yer alır. Ekibin en sonundaki kişiye ise Poçık (kuyruk) denir. Halaylarda genelde oyuncu sınırlaması yoktur. Oyuncular halaylarda, yarım daire veya hilal oluşturarak sağa doğru hareket ederler. Oyunlarda en hareketli ve estetik figürleri baştakiler gösterirler. Hemen hemen tüm oyunlarda halaybaşı ile yanındaki tek veya ikili gösteri yaparlar. Bu gösteri ikili mücadele veya ikili gösteriş biçiminde sergilenir. Zaman zaman, halay ortasında hareketli figürler göstermek için ekipten ayrılan ekip başı (Péşınk) ile yanındaki oyuncu davulcuyla birlikte daha değişik ve daha hareketli figürler sergilerler ve bu gösteri sırasında mendille dövme, saldırma ve sallama hareketleri yaparlar, bazen de horoz dövüşünü andıran yere çökmeler, sıçramalar ve mendil sallama şeklinde oyunlara ayrı bir renk katarlar.

    Oyunlar, halk arasında, düğün ve şenlik gibi günlerde serbest olarak oynanır. Bayramlarda, özel programlarda, resmi törenlerde ve yarışmalarda belirli oyun kuralları çerçevesinde yetiştirilmiş, yedi veya daha fazla kişilerden oluşturulan ekipler tarafından sahnelenerek oynanır.
    Siverek ve yöresinde tarih içinde değişik kültürlerin izleri günlük yaşamdaki kıyafetlere ve halk oyunlarındaki giysilere de yansımıştır. Söz gelimi Karacadağ yöresi kıyafetleri ile çaylarbaşı-Bucak ve Karakeçili bölgelerindeki insanları giysilerinden tanımak mümkündür. Bu farklılıklara rağmen, genel olarak halk oyunlarında kullanılan giysileri şöyle sıralayabiliriz.

    Kadın Giysileri

    Başa giyilenler: Turuncu renkli puşu (Ağbani) başa bağlanır. Onun üzerine Siyah çit, onun üzerine ise kırmızı desenli oyalı (Hıbri), veya Leçek bağlanır. (Daha önceki yıllarda gümüş başlık ya da alına sağ şakaktan başlamak üzere sol şakağa kadar yarım ve tam altınlar dizilerek takılırdı. Altınlar yoksa onların yerine yuvarlak sarı takılar takılırdı.
    Sırta Giyilenler: İç gömlek beyaz desenli, hakim yaka fistan (entari) çeşitli renklerde, altta şalvar (tuman) genelde desensiz ve tek renk olur. (koyu pembe,sarı,turuncu veya bordo olur.) Fistanın üzerine de ipek peştamal bağlanır. Bele ise elle dokunmuş, kırmızı siyah renk ağırlıklı 5 cm. eninde, en az 2 metre uzunluğunda, uçları püsküllü olan ve bele en az iki defa sarılan "keji" denilen kemer sarılır. Bütün bunların üzerine ise parlayan sarı renkli desenlerle süslenmiş kolsuz veya yarım kollu yelek giyilir.

    Ayağa Giyilenler: Beyaz çorap ve postal (renkli yemeni) giyilir.
    Aksesuar: Ellere kına sürülür, bele bir ucu kemere sıkıştırılan ipek mendil, saçlar örgülü, örgülere renkli saç bağı takılır.

    Erkek Giysileri
    Başa giyilenler: Siyah beyaz desenli ve uçları hafif püsküllü çefiye (Puşu)
    Sırta Giyilenler: Turuncu veya koyu sarı veya beyaz renkli yarım kol düğmesiz ve hakim yaka ipek gömlek giyilir. Ğabardin Halep şalvarı (gri veya kahve rengi), onun üzerine Halep kuşağı bele sarılır. En üstte ise kırk düğme Halep Yeleği giyilir.
    Ayağa Giyilenler: Beyaz çorap ve arkası çekecekli postal (yemeni) genelde siyah giyilir.
    Aksesuar: Yeleğe takılan gümüş saat zinciri, kuşağa takılan kırmızı ve sarı iki adet ipek mendil, biri kuşağın sağ tarafına takılır, diğeri sol tarafına takılır.

    Siverek Halk Oyunları

    Gırani : İşlerin en yoğun olduğu bir mevsimde uyuyakalan Dillo tekmelenerek uyandırılır. Tatlı uykusundan fırlayan genç, acele hareketler ve paniği andıran davranışlarla işe koşuşur. Endişe ve panik içerisinde olan Dillo'yu yatıştırmak için kız bir ileri bir geri ve ağır hareketler yapar. Uyandırmak için tekme atan genç kız, bu hareketlere gülerek, sevdiği adamdan vakur hareketlerle geriler. Oyun, bu yavaş hareketlerin bir sergilenmesidir. Oyunun ağır hareketlerle oynanması nedeniyle adını da, anlamı (ağır) olan Gırani sözcüğünden almıştır.
    Duzo : (Düz Ayak): Oyun genelde davul veya zilli def eşliğinde icra edilir. Bir ayak (sol ayak) sabit diğeri (sağ ayak) ise ileri geri hareket ettirilerek oynanır. Oyun grubunun baş tarafı kuyruk tarafına göre daha hareketli ve ileri geri mesafesi daha fazladır.
    Oyuncular sürekli sağa doğru ilerlediği için her zaman sağ ayak önce kaldırılıp hafif sağ yana doğru indirildikten sonra sol ayak da sabit bir şekilde sağ ayak yanına getirilir. Bununla beraber oyuncuların oyunun ritmik hareketleriyle uyumlu omuz hareketleri de oyuna ayrıca güzellik katmaktadır. Oyun böyle devam ederken, oyuncuların eğilip öne çıkması ve sağ ayaklarının topuklarıyla öne vurup geri çıkması da oyunda sergilenen en güzel figürlerden biridir. Oyunda en önemli figürlerden biri de, halay başının ve halayın son oyuncusunun ortaya çıkarak, ayak figürleri ve ellerindeki çifte mendillerle karşılıklı solo yaparak oyuna renk katmalarıdır. Bunlara zaman zaman davulcu da, hem davuluyla hem de ayak hareketleriyle katılarak oyuna ayrı bir zenginlik kazandırır.
    Lorke : Tüm bölgede olduğu gibi, Siverek'te de en yaygın oynanan oyundur. Başlangıç figürlerinde üç adım yürüme ve ayak sallamalı olan oyun arada çok daha hareketli ve dik olarak oynanır. Bu oyunda el ve omuzlar daha sıkı ve yukarı doğru sıçramalar, sevinçten zıplayan insanların davranışlarını yansıtırlar. Dik halayda da ayak yere vurularak ileri ve geri gitme şeklinde oynanır. Yine ileri gidilirken eğilme, geri dönüşlerde doğrulma hareketleri yapılır. Bu oyun sırasında da halaybaşı (Péşık) bazen gruptan koparak bazen kopmadan ferdi hareketli figürler sergiler. Ferdi oyunun bitiminde tekrar ekiple birlikte lorke oyununa devam eder.

    Nuré Halayı: Çoğu zaman lorke ile ardışık olarak oynanır.
    Çepik: Çevredeki illerden farklı olarak grup tarafından icra edilmez. Halaybaşı ile yanındaki, kimi zaman da başka bir ikili tarafından karşılıklı, avuç içleri kuvvetli ve hızlı olarak biri birlerine çarparak, bazen de bu ikili oyuncu çarpma esnasında avuçlarını parmaklarını biri birlerine geçirerek oyuna daha güzel bir canlılık kazandırırlar. Bu figürler bir tür döğüş hareketlerini andırır. Bir genç kızı elde etmek, ya da bir şeyi ele geçirmek için iki kişinin mücadelesini yansıtırlar. Oyuncular bu oyun sırasında çeşitli artistik figürlerle birbirlerine hünerlerini göstererek, birbirlerini korkuturmuş gibi hareketler yaparlar. Oturarak birbirleriyle el çarpıp uzaklaşmaları sonra bu hareketi tekrarlamaları iki koçun çarpışmasını andırmaktadır.

    Her iki oyuncu ellerindeki mendilleri, dövüş aracı olarak da kullanırlar. Eldeki bu mendiller el çırpma esnasında kuşak arasına konur. El çırpmalar bazen ayakta, bazen de sıçramalar ve çökmeler esnasında yere diz çökülerek yapılır. Bütün bu figürlerin sergilenmesi sırasında, oyuncular en güzel hünerlerini ortaya koyarlar.
    Delilo: Az da olsa oynanan bu oyun, ne Elazığ'daki kadar hareketli, ne de Diyarbakır'daki kadar yavaştır.
    Dellocan : Dik halay türünde oynanan hareketli bir oyundur.
    Çifte Telli : Türkiye'nin bir çok yerinde olduğu gibi, Siverek'te de saz ve cümbüş başta olmak üzere, davul zurna eşliğinde oynanır. Çoğu zaman karşılıklı iki kişi tarafından oynanmakla beraber, düzensiz çiftler tarafından da oynanır. Kadın eğlencelerinde daha sıkça görülür.
    Tek Ayak : İleri atılan tek ayaktan adını alır. İleri atılan bir adım onu izleyen vuruşla geri çekildikten sonra sıçranarak yaylanılır. Düzenli halay oyunlarından biridir. Kollar kenetlenerek oynandığından, ferdi hareketlerden çok, grup hareketleri dikkati çeker. Birlik beraberlik içerisinde iş yapma, yada sevinmeyi yansıtır.
    İki Ayak : Bu oyunun tek ayaktan farkı, bir vuruşluk müzik ve bir adımlık oyun fazlalığıdır.Oyun, ekin kaldırmanın sevincini yansıtır.

    Üç Ayak : Bölgeden, farklı bir şekilde oynanan oyun, yerinde sıçramalarla ve sıçramaları takip eden, önce sol topuk, sonra sağ topuk, tekrar sol topuğun bir adım öne vurulmasıyla oynanan oyun, hareketli ve seyirlik bir oyundur.
    Oyuncular, hareketleriyle sanki birbirlerinden ayrılacaklarmış gibi izlenim verirler. Sevdikleriyle anlaşamayan gençler gibi birbirlerine nazlanarak, küsüp ayrılır gibi yaparlar. Ancak eller ve kolların kenetli olması ayrılmalarına izin vermez.

    Bu arada oyuncuların başı (peşink) ve sondaki oyuncu (poçık), elleri bırakmadan biraz daha ortaya çıkarak karşı karşıya gelip birbirleriyle konuşur gibi göz göze bakarlar ve diğer oyunculara nasihat verir gibi figürlerle, küsen oyuncuları barıştırmaya çalışırlar. Bunu başararak mutlu bir şekilde yeniden oyuna katılıp küskünlüğü kaldırmışlık edası içerisinde mutlu bir şekilde oyuna devam ederler.
    Köçek : Eski Siverek düğünlerinde oynanırdı. Günümüzde pek oynanmamaktadır. Oyuna köçek, oyuncuya ise köçekçe denir. Erkekler ilgi çekici kadın elbiseleri giyerek, ya da hamam peştemalleri sararak, başlarını da süslü örtülerle, sadece gözleri görünür şekilde örterek oynarlar. Çok kıvrak ve hareketli şekilde erkekler tarafından icra edilen bu oyun, bir veya iki kişi tarafından karşılıklı oynanır. Ayaklarına yumuşak naylon kadın ayakkabıları, bazen de süslü takunyalar giyerler. Takunyalar yere değdikçe oynayan oyuncunun maharetine göre ritmik ve çok güzel sesler çıkar. Ellerine ziller ya da takunyalar takarlar. Siverek'te eski düğün alayları, yürüyerek gelin almaya giderlerdi.Bu yürüyüş sırasında, geniş meydanlarda duran düğün alayı, büyük bir halka oluşturarak sazlar veya davul zurna eşliğinde halay çekerken köçekçeler ortada oynarlardı. Genelde oynadıkları oyunlar, çiftetelli, divane ve köçek oyunu yanı sıra doğaçlama diyebileceğimiz hünerler göstererek oyunu daha da zenginleştirirlerdi.

    Köçekçelerin oyunu sırasında, seyirciler tarafından üzerlerinde para gezdirilir, bu paralar çalgıcılara verilirdi. Köçekçelerin kendilerini kadın elbiseleriyle kamufle etmeleri merak konusu olurdu. Ve bunların kim oldukları
    hakkında tahminler yürütülür, iddialara girilirdi.

    Gelberi : Yörede çok oynanan Gelberi adlı oyun, Duzo halayının "Gel beri yar Gel beri" türküsüyle oynanmasıdır. Aynı oyun" Oy oy oy eminem" türküsüyle de oynanmaktadır.

    Seyirlik Oyunlar
    Düğünlerde kadınlar arasında değişik kıyafetler giyilerek oynanan "Hem yaza geldim" oyunu, bir tür müzikaldir. Damat, kaynana, gelin ve cadı rollerindeki tiplemeler, çeşitli makyaj ve kostümlerle canlandırılır. Sonra diyaloglar aynı adı taşıyan ezgi ayağı ile söylenir. Zaman zaman çalgıcı da bunlara eşlik eder.

    Günümüzde unutulan veya unutulmak üzere olan bir çok seyirlik oyundan, Pıçak oyunu, karşılıklı iki oyuncu tarafından oynanır. Yöresel giysilerini giyen oyuncuların ellerinde bulunan bıçakları müzik eşliğinde ritmik hareketlerle bir sağa bir sola sallamaları, ve bazen de müzik durarak oyuncular Siverek'e ait çeşitli maniler ve taşlamalarla karşılıklı atışmaları sırasında seyirciler duygulanır, bazen de kahkahalarla oyuna canlılık katarlar.
#24.09.2008 09:28 0 0 0