Bana bir güzün çıplaklığıyım de kardeşim
Sonra kaldır başını da göğe bak
Gökyüzü derin mi derin ulur
Uludukça yağmur kudurur
Vatan sessiz
Bağrımda bir şey var tüten
Bak, düşten kelebekler yaptım
Dokunabilir misin?
Kardeşim tut ellerimden
Bu akşam da kapalı gişe oynuyor hüzünlerim
Beni yaşayamadığın yerlere götür
Bir gül çal yüzüme yüzünden, türküleşelim.
Kimliğimde çift güvercin, biri senin olsun
Bana bir güzün çıplaklığıyım de kardeşim
Sen soracak olursan neyleyim
Bedenim dedemin eksik bayram sabahından kalma
Ve en masume masallarda öldüm
Ah nedir on beşimde
Aşk nedir aynı günün cenazesinde gördüm
Açlığı öten bir dudaktan öptüm sevdayı
İnsanca yaşamanın hüneri bu hayatta;
Gerçi bunu herkes düşünmedi kardeşim
Önce ödül koydular ortaya
Bir halkın belleğini silmek için haritan
Kardeşim kim nasıl yok olursa olsun,
Bir uçurtma hevesidir yaşamak
Giden nasılsa kaldıklarıyla gider
Gittiğin senin olsun
Sen bana bedeli kavuşmak olan nöbetleri anlat
Tanrı acısını fazla mı koymuş dünyanın
Gözlerimse çamurlu ah
Yüzünü özlüyorum çocukluğumun
Sis değil, tipi değil, dengesiz bir sınır,
Sancılı bir duvar bu
Ne çipil ki şu gökyüzü
Hayat bilgisinde yazmıyordu
Sevişmeden ölmenin korkusu
Sis içinde geçmiş bir ömrün
Nasıl takılır perdeleri bilir misin?
Yaram yarana yadigâr
Ama sen kal
Önünde çok hayal var koşmanın iz düşümünde
Vefa bir gül derdi ellerin ah aşk
Bütün kuralları örtüşmek için
Örtüşmek umudun en güneşli mavisinde
Örtüşmek bir soluğun kalbe dönüştüğü yerde
Acımak yoktu aşkta, çıkar yoktu, kan hiç yoktu.
Kan yakıyorlar burada kardeşim kan
Tenime can gelir bir gülüşün olsa
Kimse kimsenin akrabası değil
Diye mezarlar var kimsesiz
Tanrı güle bir dil verseydi de konuşsaydın ah
Bir konuşsan çözülecek bütün bu zulüm
Susacak herkes
Külüne susamayacak komşu komşunun
Hiçbir kül tablası gereksiz yere boşalmayacak
Kaç gündür uykusuzum,
İçime uzanmış bakıyorsun bir duman,
Kardeşim
Hani o filiz -tin-
De saçlarından koparılan
Üzülmenin sırası değil artık
Zaman sadece gitme zamanı.
Sen de git.
Çocukların olsun.
Savaşa gönderme onları
Çünkü sen çok savaştın
Aşktın
Arkadaşlığın en yürekli dalıydın
Yanıktı yüzünün öbür yarısı
Yarısı dünyanın yanıktı
Neyleyim
Hüznüme kına yaktım ellerinden...
Tanrı güle bir dil verseydi de konuşsaydın ah
Bir konuşsan çözülecek bütün bu zulüm
Susacak herkes
Külüne susamayacak komşu komşunun
Hiçbir kül tablası gereksiz yere boşalmayacak
Kaç gündür uykusuzum,
İçime uzanmış bakıyorsun bir duman,
Kardeşim