BU AHLAKTAN BİZDE DE VAR MI?

Son güncelleme: 07.01.2009 20:55
  • BU AHLAKTAN BİZDE DE VAR MI?

    En kötü ahlak, kanaatinde inatçılık etmek, birinin düzeltmesine asla rıza göstermemek. En güzel ahlak da, yanlışta ısrarcı olmamak, birinin düzeltmesinden memnun olmak. Bu ahlak, daha ziyade Halife Hazreti Ömer'in ahlakıdır.
    O, kendi düşüncesinde asla ısrarcı olmaz, birileri gelir de ona kanaatinin yanlışlığını ifade ederse asla diretmez, hemen doğruyu kabul ederek kendi düşüncesini terk ederdi. Bundan dolayı ona vakkaf denmiştir.
    Vakkaf; bir arabanın hızla giderken önüne bir engel çıkmasıyla frene basılıp da aniden zınk diye durdurulmasıdır. Hazreti Ömer de bir şeyi kabul etmiş, hızla uygulamaya giderken biri önüne çıkar da onun yanlışlığını söylerse aniden durur, doğru bulursa kabul etmekte asla tereddüt göstermez sonra da şöyle derdi:
    - Allah razı olsun senden, beni bir yanlıştan kurtardın. Yoksa ben sadece yanlış kanaatte kalmayacak, yanlışı uygulayacaktım da. Bu konuda oldukça ibretli olaylar anlatırlar. Birini geceleri Medine'de birlikte gezdikleri Abdurrahman bin Avf Hazretleri nakleder.
    Bir gece Medine sokaklarında gezerken bir evin içinden karışık seslerin geldiğini duyarlar. Biraz yaklaşınca sorar Halife:
    - Ey Abdurrahman, bu evin kime ait olduğunu biliyor musun?
    Abdurrahman bin Avf, "Bilmiyorum" der. Şöyle açıklama yapar:
    - Burası Rebi'a bin Ümeyye'nin evidir. İçindekiler de sarhoşlar, içmişler bağırıp çağırıyorlar. Ne dersin, bunlara ne türlü bir ceza uygulayalım? Gecenin bu saatinde bu haldeler...
    Abdurrahman bir Avf der ki:
    - Bana kalırsa ceza uygulanacaklar onlar değil, biziz!
    İrkilir Halife.
    - Neden? diye sorar. Şöyle izah eder büyük sahabi:
    - Allahü Azimüşşan 'İnsanların gizli ayıplarını araştırmayınız.' buyuruyor. Biz ise gecenin bu saatinde evinin içindeki ayıplarını araştırıp meydana çıkarmakla meşgulüz. Aslında cezalık işi biz yapıyoruz demektir!
    Bunun üzerine düşünmeye başlayan Halife, elini Abdurrahman bin Avf'ın eline uzatarak der ki:
    - Tut şu elimden de bir an evvel buradan uzaklaşalım; yoksa biz onlara değil, onlar bize cevaz isteyebilirler.
    Orada hızla uzaklaşırken de söylenmekten kendini alamaz:
    - Allah insanları doğru düşünen dostlardan mahrum etmesin. Kimseyi de kendi kanaatinde ısrarcı eylemesin. Kendi kanaatini dostlarına kontrol ettirmek, daha doğrusunu duyunca da hemen kabul etmek ne güzeldir!
    ***
    Ne dersiniz? Sizde de var mı böyle bir anlayış? Siz de kendi düşüncenizi dostlarınıza kontrol ettirir, daha doğrusunu duyunca hemen kabul eder misiniz? Yani vakkaflık sizde de söz konusu mu? Yoksa kimse sizin gibi doğru düşünemez, sizi kimse tashih edemez mi? Siz hep herkesten iyi düşünür, herkesi siz mi düzeltirsiniz?
#27.10.2008 00:04 0 0 0
  • Ne dersiniz? Sizde de var mı böyle bir anlayış? Siz de kendi düşüncenizi dostlarınıza kontrol ettirir, daha doğrusunu duyunca hemen kabul eder misiniz? Yani vakkaflık sizde de söz konusu mu? Yoksa kimse sizin gibi doğru düşünemez, sizi kimse tashih edemez mi? Siz hep herkesten iyi düşünür, herkesi siz mi düzeltirsiniz?
    ELLERINE SAGLIK KARDESIM
#06.12.2008 01:58 0 0 0
  • Bizde ne var biliyor musunuz,kendini beğenmişlik,herkeste kusur arama,onun bunun ayıbını araştırma,herkesin arkasından konuşma,kıskançlık,çok konuşma,herşeye itiraz etme,haram yeme,yetim hakkını gasbetme,devleti soyma,rüşvet yeme,haksızlık yapma,anaya babaya asi olma,içki,kumar,zina....yoruldum yeter bu kadar.İşte bizde olanlardan bazıları.
#18.12.2008 19:45 0 0 0
  • ALLAH RAZI OLSUN
#07.01.2009 20:55 0 0 0