GÜNEŞ ALTINDA SÖYLENMEDİK SÖZ YOKMUŞ
BU YÜZDEN GECELERİ SÖYLÜYORUM SEVDİĞİMİ
NE GECE NE GÜNDÜZ YOKMUŞ SÖYLENMEMİŞ SÖZ
BENDE SÖYLENMEMİŞLERİ SÖYLÜYORUM YENİ BİÇİMDE
HİÇ BİR BİÇİM KALMAMIŞ DÜNYADA DENENMEDİK
BENDE SUSUYORUM SEVGİMİ SAKLAYIP İÇİMDE
DUYORSUN DEMİ SUSKUNLUĞUMU NASIL HAYKIRIYOR
SUSARAK SEVGİSİN İLAN EDEN COK VAR SEVGİLİM
AMA BİR BAŞKA SEVEN YOK BENİM SUSTUĞUM İÇİN
Buz gibi bir ekranda sıcak bir merhabaydın sen. En gerçekten daha gerçektin.
Rotasını, klavyeye dokunan parmaklarımızın çizdiği yolculukta ayni durakta
karşılaştık biz. Sıcacık bir merhabaydın sen buz bir ekranda.
Yalnızdık, yolu yok yalnızdık. Bir şekilde yalnız. Gerçek yasam içindeki
sanallığımızdan kaçıp, sanal yasamdaki gerçekliğe soyunmamış mıydık cebimizdeki
yalnızlık ağırlaşınca. Sonra çıplaklığımıza kelimelerimizi giyinmemiş miydik!
Açıp tüm gizlerimizin önünü, istediğimizce özgür, dilediğimizce deli,
yaşayamadığımızca çocuk, inandığımızca kendimiz, nasıl aktık birbirimize
zaman içinde, kol bulmuş nehirler gibi. Söylenememiş biriktirdiklerimizi,
kırılmış umutlarımızı, bedeli ödenmiş vakitlerimizin bıraktığı fermanı,
yitirdiklerimizi sormadık mı, anlatmadık mı birbirimize güvenerek!
En gülünmeyecek şeylere bile gülmedik mi çocuklar gibi bir masalın içinde
kahkahalarla, haytaca, tüm günün ciddiliğini fırlatıp bir kenara! Olabildiğimizce
özgür, kırabildiğimizce rahat, umursamazca kati, tüm öfkemizle, yığılan
isyanlarımızın hırsını çıkarmadık mı birbirimizden, başka bir hayattan
toplayıp getirdiğimiz nefretlerimizle sessiz harflerde avaz avaz bağırmadık mı!
Vurgulardaki samimiyete sığınıp, bir dost göğsü hasretiyle kelimelerimize
yaslanmadık mı, sarılmadık mı birbirimize soğuk gecelerin siyah yalnızlığında,
ağlamadık mı harf harf!...
Yağmuru yağdırdık birlikte, güneşi doğdurduk, ayrı mevsimlerde aynı mevsimin
soğuğunda üşüdük, sıcağında ısındık, paylaştık biz. Herhangi bir günün yorgun
aksamında dudağımıza değmeyen bir fincan kahvenin tadını bildik, birbirimizin
sigarasını yaktık, ayrı koltuklarda yan yana oturduk, paylaştık biz.
Dost ziyaretlerine gittik, alışveriş yaptık, saatleri durmuş zamanlarda sokaklarda
gezdik, bilmediğimiz şehirlerin uykusuz evlerinde uyuduk, uyandık birbirimize
rüyalarımızı anlattık, paylaştık biz. En gerçekten daha gerçektik.
Kelimeler yetersiz kaldığında ekranı bir kağıt parçası gibi buruşturup
bir kenara atmayı, daha yakında olabilmeyi de istedik. Ama... Biliyorsun seni seviyorum...
kahincim ablam okudum bu siiri arayip bulurum istersen hem önemli degil ben okudum derken yargilamak anlaminda demedim sadece bu siir arkadasin degil bir sitede okumustum demek istedim...