İLGİ ÇEKİCİ YERLER: Lâra, Karpuzkaldıran, Side, Konyaaltı, İncekum ve Kaş Plajları, Çıralı Mesire, Düden ve Manavgat Çağlayanları, Antalya Kıyı Çağlayanları, Düzler Çamlığı, Demre İçmesi, Damlataş, Kadıini ve Karain Mağaraları, Köprülü Kanyon, Sahil ve Termessos Ulusal Parkları, Aspendos, Perge, Side, Olympos, Ksantos, Termessos ve Myra Antik Kentleri, Athena Tapınağı, Yivli Minare, Korkud, Murad Paşa ve Kale Camileri, Karatay Medresesi, Evdür, Alara Şarapsa Hanları, Antalya ve Alanya Kaleleri, Antalya Bölge Müzesi, Kalkan, Kaş ve Demre yöresindeki Likya Kaya Mezarları
Alanya Kalesi - Merkez
Auges - Konaklı Beldesi
Hamaxia - Elikesik Köyü
Alarahan Kale - Çakallar Köyü
Ptolemais - Fiğla/Konaklı
Justiniapolis - Okurcalar Beldesi
Laertas - Gözüküçüklü Köyü
Syedras - Seki Köyü
Naula - Mahmutlar Beldesi
Iotepe - Uğrak Köyü
Kızılcaşehir Kalesi - Kızılcaşehir
Kızılgüney - Gazipaşa/Kızılgüney Köyü
İnceğiz - Gazipaşa/İnceğiz Köyü
Nepelis - Gazipaşa/Muzkent Köyü
Selinus - Gazipaşa/Merkez
Antoch Ad Gragum - Gazipaşa/Güney Köyü
Adanda-Lamus - Gazipaşa/Çile Köyü
Cestrus - Gazipaşa/Macarköyü
Bıçkıcı - Gazipaşa/Merkez
Halil Limanı - Gazipaşa/Kahyalar Köyü
Cybira Minör - Gündoğmuş/Güney Köyü
Colybrassus - Gündoğmuş/Güzelbağbelde
Taşahir - Gündoğmuş/Taşahir Mevkii
Casae - Gündoğmuş/Karadere Köyü
Tol - Gündoğmuş/Güneycik Köyü
Side Müzesi
Side - Manavgat/Side Beldesi
Selge - Manavgat/Altınköy
Seleukeia - Manavgat/Bucakşeyhler Köyü
Düzpüren - Manavgat/Kısalar ve Gündoğdu
Hisar - Manavgat/Aşağıhisar Mahallesi
Saylısu - Manavgat/Taşağıl-Karaevli Köyü
Irmak ve Kocaoluk - İbrade
Kalelibelen - Manavgat Hacıobası Köyü
Etanna - Manavgat Sırt Köyü
Kale - Akseki/Sinanhoca Köyü
Antalya İli Türkiye''de bugüne kadar bilinen en eski yerleşmelerin bulunduğu İllerimizden biridir.
İl merkezinin kuzeybatısında 20 km mesafede bulunan "KARAİN MAĞARASI''NDA" yapılan kazılarda M.Ö 220 bin yılından bugüne kadar kesintisiz bir uygarlığın varlığı ortaya çıkarılmıştır.
Tarihi eser ve kalıntıların adeta açık hava müzesi gibi geniş bir alana dağıldığı ilimizde tarih öncesi Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı İmparatorluğuna ait izler yan yanadır.
Birinci Dünya Savaşı sonuna kadar Osmanlı İmparatorluğu''nun bir Sancağı olan Antalya, Sevr Antlaşmasından sonra kısa bir süre İtalyan işgali görmüş ve Cumhuriyet döneminde de Vilayet haline gelmiştir.
Akdeniz Bölgesinin batı kesiminde yer alan Antalya''da Toros Sıradağları İl''in kara sınırlarını meydana getirmektedir. İl güneyinde Akdeniz, doğusunda İçel, Karaman ve Konya, kuzeyinde Isparta ve Burdur, batısında ise Muğla İlleri ile çevrelenmektedir.
Antalya ili Akdeniz iklimi içinde mütalaa edilmekte ise de etkilerinin denizden uzaklaştıkça ve yükseklik arttıkça azaldığı görülmektedir.
Antalya İli''nin toplam yüzölçümü 20.591.010 dekardır. Türkiye alanının %2,6''sını kapsamaktadır. Bu alanın %20,16''lık bölümü olan 4.150.160 dekarını Tarım Alanları, %4,98 ile 1.024.650 dekarını çayır-mer''a, %55,12 ile 11.350.600 dekarını orman ve fundalıklar, %0,025 ile 52.080 dekarını su yüzeyi ile %19,49''luk oran ile 4.013.520 dekarını da tarım dışı alanlar ve yerleşim alanları oluşturmaktadır.
Alanya, geniş plajları, tarihi eserleri, modern otel ve motellerin sayısız balık lokantaları, kafe ve barlarıyla mükemmel bir tatil merkezidir. Gelenleri ilk karşılayan, Alanya Yarımadası'nın üzerinde bir taç gibi kurulmuş olan ve 13. yüzyıldan kalma şahane Selçuklu Kalesidir. Etkileyici kalenin yanı sıra eşi benzeri olmayan tersanesi ve anıtsal güzellikteki sekizgen Kızıl Kule görülmeye değerdir.
Limanı çevreleyen kafeler ve barlar akşam saatlerinde liman yolu boyunca el sanatları, deri, giysi, mücevherat, el çantaları ve yöreye özgü ilginç renklere bezeli su kabaklarının satıldığı butikler yer alır. Eğer mağaraları keşfetmekten hoşlanıyorsanız Damlataş Mağarası'nı gezmeniz gerekir. Mağara yakınında Etnografya Müzesi yer almaktadır. Tekneyle üç deniz mağarasına ulaşabilirsiniz: fosforlu kayalarıyla Fosforlu Mağara, korsanların kadın esirleri tuttukları Kızlar Mağarası ve Aşıklar Mağarası.
Alanya'nın 15 km. doğusunda yer alan Dim Çağı Vadisi gölgelerin serinliğinde dinlenmek için ideal bir yerdir. Tüm sahillerinden denize girilebilen Alanya tam bir güneş, deniz, kum cennetidir.
Tarihçe:Alanya bazen Kilikya bazen de Pamfilya topraklarından sayılmıştır. Daha sonra sırasıyla Hititler, Yunanlılar, Romalılar bölgeye egemen olmuşlardır. Çeşitli istilalar ve savaşlarla harap olan kent Romalılarca yeniden inşa edilir. Bizanslılar döneminde ise Alanya' ya ''Güzel Dağ'' anlamına gelen Kolonoros adı verilir. 13. yy. da Selçuklu Hükümdarlarından I. Alahaddin Keykubat kenti alarak adını Alaiye olarak değiştirir. 13. yy. ortalarında Karamanlıların eline geçen Alanya 1471 yılında Osmanlı topraklarına katılır.
İklim: Alanya' da tipik Akdeniz iklimi hüküm sürmektedir. Kışları yağışlı ve nemli, yazlar kurak ve sıcaktır. Yıllık ortalama hava sıcaklığı 19ºC'dir. Deniz suyu sıcaklığı 21ºC'dir.
Kuş bakışı
Tersane
Tersaneden kızılkuleye bakış
Günbatımı sahiLDen
Bir akşam üzeri manzarası - iskele caddesi
Sinek KaLesinden aLaNYaya bakıŞ
Bir başka güzeLLik daha..
Uçan ŞeLaLe
SPOR ETKİNLİKLERİ:
Alanya uluslararası triathlon & Alanya uluslar arası plaj voleybolu & Dimçayında rafting
Mağaralardan birkaçı...
Damlataş Mağarası & Dim Mağarası
Batı Toros Dağları'nın eteklerinde, Antalya iline 43 km. mesafede ve 52 km. kıyı şeridi boyunca uzanan Kemer ilçesi, Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinden biridir. Bugün Kemer'in bulunduğu yerde, 1910'lu yıllarda Eski Köy adı ile bilinen, ve dağlardan gelen seller sonucu göl ve bataklıklardan oluşan bir yerleşim yeri vardı. eski Köy halkı, kendilerini bu sellerden korumak için, dağların eteklerinde 23 km. uzunluğunda, taş duvar ördüler. Sonraları, bu duvar nedeniyle köylerine Kemer diyeceklerdir.
1960'lı yıllara kadar karayolu olmadığı için, ulaşımı sadece deniz yolundan sağlanan Kemer, 1980 sonrasında uygulanan Güney Antalya Turizm Projesi kapsamında yol ve diğer altyapı değerlerine kavuşarak hızla gelişmiş ve bugün Türkiye'nin en gözde turizm merkezlerinden birine dönüşmüştür. Kemer ilçesi ile Kiriş, Tekirova, Çayova, Aslanbucak, Kuzdere, Beycik, Çamyuva, Göynük, Beldibi, Çıralı gibi yerleşim yerleri, antalya turizminden son derece önemli bir yer tutar.
Kemer in başta gelen çekiciliklerinden birisi doğal güzelliğidir. Deniz, orman ve dağlar bir noktada birleşmektedir. Denizin berraklığı, ormanın yeşilliği, deniz dalgalarının çam ağaçlarına kadar uzanmasıve çam ağaçlarının plajlarda gölgelik olarak kullanılması oldukça cazip gelmektedir. Beldibi mevkiinden başlayarak Tekirova ya kadar olan tüm kıyı tamamen doğal plajdır. Kemer merkezinde bulunan Belediye plajı, yat limanı yanında bulunan Ayışığı plajı. Phaselis plajı gibi yerlerde rahatlıkla denize girmek mümkündür. Konaklama tesislerinin havuz ve plajlarından da ücret karşılığı yararlanmak mümkündür. Kemerden yakınında bulunan Olympos ve Phaselis antik kentlerine ulaşmak mümkündür. Son yıllarda Söğüt Cuması, Altınkaya, Dere köy gibi yüksek yerlere safari turları da oldukça ilgi çekmektedir. Ayrıca yöredeki diğer çekiciliklerde mağaralardır .
Bu mağaralar : Beldibi mağarası Antalya nın 27 km güney batısında denizin kıyısındadır. Tarih öncesi kalıntılar da bulunmaktadır. Bir diğer görülmeye değer mağara ise Molla deliği olup. Kemer in batısında yükselen Tahtalı Dağının doğu yamacında yer alır. Bu mağara Kemer Kumluca karayolu üzerinde bulunan Aşağı kuzdere veya Tekirova köylerinden ancak yaya olarak ulaşmak mümkündür. Her iki köyden de 3 4 saat yürümek gerekir.
Kemer de spor alanlarının yapılmasına devam edilmektedir. Tesislerin bünyesinde spor tesisi üniteleri bulunmaktadır. Güney Antalya Gelişim Projesinde çok amaçlı spor tesisleri kompleksleri yer almaktadır . Ayrıca su sporları ve dalgıçlık imkanları bulunmaktadır. Antalya Ticaret Limanından başlayarak Çavuş ( Adrasan ) Beldesine kadar olan saha Olimpos Bey Dağları Sahil Milli Parkı dır. Bu bölge içerisinde Topçam, Çaltıcak, Beldibi, Göynük, Kındıl Çeşme , Alacasu , Paselis, Olimpos gibi günü birlik piknik yerleri ve dinlenme tesisleri yer almaktadır. Ayrıca su sporları ve dalgıçlık imkanları da bulunmaktadır. Antalya Ticaret Limanından başlayarak Çavuş (Adrasan) Beldesine kadar olan saha Olimpos Beydağları Sahil Milli Parkıdır. Bu bölge içerisinde Topçam, Çaltıçak, Beldibi, Göynük, Kındıl Çeşme, Alacasu, Phasellis ve Olimpos gibi günübirlik piknik yerleri ve dinlenme sahaları yer almaktadır. Kemer halkı yaz aylarında genellikle Gödene Yaylası (Altınyaka), Yeşil Yaylası (Söğüt Cuması), Üçoluk Yaylası ve Belen Yaylası gibi yüksek kesimlere çıkmaktadır. Söğüt Cuması , Torosların üzerinde kurulmuş olup yaz aylarında oldukça meşhur olan Yeşil Yayla , Yağlı Pehlivan Güreşleri geleneksel hale gelmiştir. Kemer Yat Turizmi bakımından önemli bir yere sahiptir. Yaz ve kış aylarında çeşitli ülkelerden gelen yatların bir merkezidir. Gelen yatlar burada günübirlik kaldıkları gibi uzun süre de kalmaktadırlar. 1986 Nisan ayında resmen tüm hizmet birimleriyle devreye giren yat limanı (Park Marina) 100 karada, 200 denizde olmak üzere 300 yat kapasiteli olup, çeşitli üniteler ile 24 saat hizmet vermektedir. Kemer Marinası Avrupa Çevre Eğitim Vakfı (FEEK) tarafından yürütülen Mavi Bayrak Kampanyası tarafından tespit edilen kriterleri sağlayarak 1993 yılında Mavi Bayrak ile ödüllendirilmiştir. Ayrıca Kemer bölgesinde, Kemer (Merkez) Tekirova, Göynük, Beldibi, Çamyuva ve Kiriş sahilleri de Mavi Bayrak almaya hak kazanmıştır. Kemerden civar koylara günübirlik turlar yapılmaktadır. Genellikle Likya bölgesinde böyle bir gezide ilk önce Phasellise gidilir ve ziyaretten sonra Olimposa devem edilebilir. Ayrıca Kemerden ve Antalyadan başlayarak Mavi Yolculuk Turları yapılabilir. Balıkçılık ufak teknelerle amatör balıkçılık şeklinde yapılmaktadır. Genellikle olta balıkçılığı yapılır.
OLİMPOS - BEYDAĞLARI MİLLİ PARKI
Antalya Limanı'ndan başlayan Beydağları Milli Parkı, Beydağlarının kıyı yamaçlarını içine alarak Gelidonya Burnu'na kadar uzanmaktadır. İrili ufaklı koyları ve doğal plajları ile bir yanı deniz mavisinin serin çağrısını yineleyen Beydağları Milli Parkı'nın, diğer yanı Akdeniz'den bazen hırçın ve dik bazen de yumuşak bir eğimle yükselen ormanın yeşil ferahlığını barındırır. Deniz kıyısında fıstık çamları ile başlayan bitki örtüsü, yükseldikçe kızılçam, karaçam ve sedir ağaçlarına ve yaban hayatı açısından da büyük değer taşıyan bir doğa hazinesine dönüşür.
OLİMPOS - ÇIRALI
Antalya'nın batısında Kemer ile Adrasan arasındadır. Antalya-Kumluca yolunda Phaselis'i geçtikten sonra Çıralı ve Olympos'a giden yolları gösteren iki işaret görülür. Her iki yolla da Olympos'a ulaşılır. Çıralı, Olympos antik kentinin yanındaki köyün adıdır. Olympos İ.Ö. II.yüzyılda kurulmuş bir liman kentidir. İ.S. XV.yüzyıla kadar varlığını korumuştur. Ünlü Bellerophontes efsanesi burada geçmiştir. Antik kent eşsiz güzellikteki bir vadinin iki yakasındadır. Vadi ve kentin denize ulaştığı yerde kumsal çok güzel bir plaj oluşturur. Olympos'dan yaya olarak bir saatte ulaşılabilen Çıralı ilginç bir doğa harikasıdır. Yerli halkın "Yanar" dedikleri bu dağda, doğal gaz sızıntısının oluşturduğu ve binlerce yıldır hiç sönmeden yanan alevler yükselir gökyüzüne. Buraya ilk kez gelenlerin Çıralı Köyü'nden bir rehberle birlikte Yanar'a gitmelerini öneririz.
BÖLGENİN ARKEOLOJİK DOKUSU
1976 - 1977 yılları arasında yapılan kazı çalışmalarında bulunan kalıntılar hakkında henüz yeterince bilgiye ulaşılamamıştır. Antik Idyros kentinin bu bölgede bulunduğunu ileri süren Carl Ritter, kentinin Phaselis'in kuzeyinde, Kap awawa Burnu'nun kuzey yamacında olduğunu yazmaktadır. Ancak 1977'da Antalya Müzesi uzmanlarınca yürütülen araştırmalar, bir başka araştırmacıyı, Kipert'i doğrular nitelikte, yani kentin Kemer Dağı'nın Dağı'nın Güneydoğu sahilinde, An Awawa Burnu'nun bulunduğu koyda olduğu yönündedir.
Bir başka farklı görüş ise, Akdeniz Üniversitesi'nden Eskiçağ Dilleri ve Kültürleri Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sencer Şahin'den gelmekte. Şahin, Bügüne kadar Antalya Arapsuyu mevkiinde olduğu düşünülen Antik Olbia Kenti'nin aslında Kemer bölgesinde bulunduğunu ve burada bulunan kalıntıların, Idyros kentine ait olduğu görüşünün tamamıyla bir yanılgıdan ibaret olduğu savını ileri sürmektedir. Prof. Dr. Sencer Şahin'e göre Idyros Antik Kenti ise bugünkü Çamyuva mevkiinde aranmalıdır.
Adı ne olursa olsun, bugün Kemer'de bir antik kentin kalıntıları günümüzde ulaşmakta, arkeoloji ve tarih tutkunlarına kıyı boyunca sırlarla dolu güzelliklerini sunmaktadır.
KALE İÇİ VE YAT LİMANI
Deniz ve kara surları tarafından kuşatılan kent merkezine bugün "Kale İçi" denmektedir. Kale İçi'nin sokakları ve yapıları Antalya tarihinin izlerini günümüze kadar getirmektedir. Eski evlerin önemi sadece mimari açıdan değil, aynı zamanda insanların yaşam şekli, davranışları, gelenekleri ve sosyal yönleri konusunda da çok yararlı bilgiler aktarmaktadır.
Kale İçi'nin sokakları dardır. Çoğunlukla limandan yukarılara doğru, dış surlar yönünde uzanırlar. Evler sahiplerinin ekonomik güçleri ve kullanılış amaçlarına göre farlılık gösterebilmektedir. Fakat ortak özellikleri çoktur. Genellikle yığma taştan ve ağaç bağlantılı olarak yapılmışlardır. Hepsinin bir sokak cephesi ve bir de sokak görmeyen bahçesi bulunur. Sokağa bakan yüzde, ilk katta çok az pencere vardır. Üst katta ise "Cumba" denilen ve hem ev, hem de sokak mimarisine uygun olarak yapılmış çıkmalar vardır. Bu çıkmalar ağaç süslemelerle bezenmiştir. Evlerin merkezini, zemin katta, bahçeye açılan ve taş zeminli "Taşlık"lar oluşturur. Bu taşlıklarda ağaçtan dinlenme kanepeleri vardır. Buralardan zemin kattaki odalara geçilebildiği gibi, üst kata da bir merdivenle ulaşılır. Zemin kat evin daha çok hizmet bölümüdür. Depo, mutfak gibi görevi olan odalar buradadır. Üst kat ise yaşam içindir. Üst katın odalarının pencereleri daha büyük olduğundan dolayı daha aydınlıktır. Çoğunlukla bu odalarda üst üste iki sıra pencere vardır. Üst pencereler camsız olup ağaç kafeslerden oluşmakta, alt pencereler açılıp kapanabilir türdendir. Cumbaların üst pencerelerinde küçük boyutta ve genellikle renkli camlar bulunur. Kale içinde birçok ev aslına uygun restore edilmiştir. Kale içi günümüzde, eğlence yerlerinin, pansiyonların, restoranların, hediyelik eşya satan dükkanların ve antika halı satan mağazaların bulunduğu eşsiz güzellikte bir turizm merkezi olmuştur.
Antalya limanı bir zamanlar Türkiye'nin güney kıyısında Mersin'den sonra gemilerin yanaşabileceği ikinci limandı. Bu gün ise bu limandan sadece yatlar yararlanmaktadır. Kentin batısında yapılan Endüstri Limanı'nın çalışmaya başlaması ile eski limanın adı "Yat Limanı" olarak değişmiştir.
"Süphesiz ki Antalya Dünyani en güzel yeridir." Diyerek dile getiren O büyük insana katilmamak mümkün mü ?
Atatürk bu sözü ilk Antalya ziyaretinde söylemistir. Antalya li biri olarak bundan büyük mutluluk duyuyorum.
Benim,ülkemizde en çok sevdiğim illerden biridir Antalya,şirin ilçesi Alanya ise benim ikinci memleketim gibidir.Her yıl yaz tatilimin büyük bölümünü burada geçiririm.Şimdide sizlere bu zamanlarda çektiğim bazı Antalya VE Alanya resimleri sunuyorum