...: Öğrencilerin Sınavlarda Verdiği Gerçek Cevaplar :...
Aşağıdaki cevaplar gerçek sınavlarda öğrencilere sorulmuş olan sorulara öğrencilerin verdiği cevapların öğretmenleri tarafından derlenmesi sonucu oluşmuştur... Yani hepsi gerçektir... Bence okuyun çok güleceksiniz... Aslında bana kalırsa hiç te mantıksız değil hani... Aslında gülmenin yanında düşünecek ve hayran da kalacaksınız... okumanızı tavsiye ederim...
Soru : Kazasker nedir?
Cevap : Yolunmuş kaza kazasker denir.
Soru : Ölçek çeşitleri nelerdir?
Cevap : Boy ölçeği, kilo ölçeği ve kesir ölçeği.
Cevap : 1. Terazi tartı ölçek, 2. Fakir ölçek, 3. Zengin ölçek.
Soru : Dünyamız nasıl oluşmuştur?
Cevap : Dünyamızı insanlar kurmuştur. Dünyamız temiz sular, temiz hava ve temiz yolları, yani temiz yollarla dünyamız güzel bir şekilde oluşur.
Soru : Türkiye'nin özel konumunu açıklayınız.
Cevap : Türkiye çok özel bir konuma sahiptir. Özel bir konuma sahiptirden dolayı özel konum başka kimseyi ilgilendirmez. Ama etrafımızdaki devletler özel konumumuza karışıp dururlar. Halbuki hiç karışmamalılar.
Soru : Boylam nedir?
Cevap : Mesela kapının oraya gittiğimizde boyunuzu ölçebilirsiniz, buna boylam denir.
Cevap : Bir şeklin düz bir şekilde destek olmadan durmasıdır.
Soru : Karadeniz bölgesinin geçim kaynakları nelerdir?
Cevap : Balıkçılık, hamsi yani, acıcık ta tarım, nataşa en çok geçim kaynağı alanlarıdır.
Soru : Karadeniz bölgesindeki tarımı anlatınız.
Cevap : Karadeniz bölgesinde toprak çok verimlidir. Burada en çok hamsi yetiştirilir. Hamsi önce ovalarda sonra yamaçlarda en sonunda dağlarda yetiştirilmiştir. Bu bölgemizde kışlar çok yağışlı olduğundan hamsiler serada yetiştirilir.
Soru : Dış ticaret açığı nedir?
Cevap : En dış ve en yabancı, çok uzak açıklara yapılan ticarete dış ticaret açığı diyoruz. Bilal/Ortaokul-2
Cevap: Dışarı ihraç ettiğimiz mallar yolda hasara uğrarsa veya yerine ulaşamazsa buna dış ticaret açığı denir.
Soru : Fotosentez nedir?
Cevap : Ayin dünyaya yaklaşıp uzaklaşmasına fotosentez denir. Davut/Lise-1
Cevap : Fotoğraflayıp sentezlemek olayına fotosentez denir.
Cevap : Bitkilerin derin nefes alıp vermesine fotosentez denir.
Soru : Terliksi hayvan ne demektir?
Cevap : Terlik giymeden dolaşıp duran değişik türdeki hayvanlara Terliksi hayvan denir.
Soru : Tanım ne demektir?
Cevap : Tanım, bir varlığa bir şeye özgü nitelikleri belirtilmesi niteliği biçim seklindeki kelimeyi belirten anlam tarif gibi bişiy...
Soru : Ovalar kaça ayrılır?
Cevap : Dörde ayrılır: Yeşil ova, kurak ova, ağaçlık ova ve güllük gülistanlık ova.
Cevap : Ovalar dörde ayrılır. Doğu, bati, kuzey, güney. Ali/Ortaokul-2
Cevap : Çukur ova, düzlük ova ve yamuklu ova diye üçe ayrılır.
Soru : Hangi durumlarda ara seçime gidilir?
Cevap : Meclis başkanlarının iflası durumunda ara seçime gidilir.
Soru : Meclisin görev ve yetkileri nelerdir?
Cevap : Mahkemelerce ölmesi kesinleşenlerin ölmesine izin vermek.
Soru : Enlem nedir?
Cevap : Bir canlının boyunu posunu ölçmeye yarayan şey.
Soru : Ölçek nedir?
Cevap : Bir ilmi birim birimidir, ve ölçeğin tanımını yapmak için ölçek gerekir.
Soru : Doğu Anadolu'da sanayi neden gelişmemiştir?
Cevap : Doğu Anadolu çok dağlık mağlık bir yerdir. Oralar dağlık mağlık olduğu için ulaşım oraya gidemiyor. Ulaşım gitmeyince fabrika kurulamıyor. Fabrika dağın tepesinde olmaz. Dağı yok etmek gerekir. Bu da para ister. Ülkemiz fukara karşılayamaz. Zaten dağı yok etmek için dinamit konulsa töröristler onları çalıp çırpıp götürür. Bu yüzden oraya endüstri gitmemiştir.
Soru : İstanbul'un önemi nedir?
Cevap : İstanbul önemli bir şehirdir. Toprağı altındandır. Köyden göç edenler. İstanbula iş, aş bulmak için giderler. Ve zengin olup köylerine geri dönerler. Bağzıları ev parası için bağzıları ise başlık parası için... Ama bunlar hepsi eskidendi. Şimdi bir tek ev parası ve çocukların okuma parası için geliyorlar. Şimdiki zamanda başlık parası yoktur, kaçan kaçana, seven sevene. Köyden İstanbula gelen hemşehriler çoktur. Ayrıcana İstanbul'da çok çok ürün yetişir. Bunların bazıları domates, salatalık,lahmacun, ve kıvırcık maruldur. İstanbul ayrıca Asya ile Avrupa arasında bir yol gecen hanı köprüsü gibidir. Her bir kimse bu köprüden geçer. İstanbul önemli olmasaydı nüfusu on beş milyon olur muydu hiç?
Soru : Ermeni (Doğu) sorununu açıklayınız.
Cevap : Osmanlı Devleti altında yaşayıp ekmek yiyen Ermeniler kendi kendilerini kışkırtmaları sonucu Doğu Anadolu'da hoşnutsuzluklara başladılar. Mustafa Atatürk Paşa düşmanla başedebilmek işin Kamil Karabekir'i Ermeni üzerine doğrulttu. Ermeni yenilip barış istedi. Böylelikle en iyi sonuç Osmannının oldu.
Soru : Erzincan'daki depremzedeler için neler yapmalıyız?
Cevap : Oraya gidip, depremzedelere yardim etmeliyiz, hal hatırlarını sormalıyız. Depremzedelerin sobalarını yakmalıyız, yorganlarını üstlerine örtmeliyiz. Acıkanlara çorba filan içirmeliyiz.
Soru : Çevre kirliliği canlıları nasıl etkiler?
Cevap : Çevre kirliliğinden, dünyadaki insanların 100/90'nı sakat 100/10'u ölmüş. Çevre kirliliği insanlara sakıncalıdır.
Soru : "Güneş Balçıkla Sıvanmaz" atasözünü açıklayın.
Cevap : Güneş ışınları değdiği yeri kurutur ve çöl haline getirir. Güneşi çamurla sıvarsak bu delilik olur. Güneş balçıkla sıvanmaz diyorum. Güneş bunca uzaktan dünyamızı etkiliyorsa dünyadan çamur alıp sıvamaya gittiğimizde güneşe yetişmeden çamur kuruyup toprak olur ve biz de ölürüz. Eğer güneş çamurla sıvansaydı çamur kurur eski halini alırdı, yani kururdu diyorum.
Soru : "Sakla Samanı Gelir Zamanı" atasözünü açıklayınız.
Cevap : Bir arkadaşımız bir şey isterse vermeyiz, ama bir kalem veya silgi isteriz. O da bize vermez. Komşunun oğlu veya kızını okula savacak kitabi yoksa komşunun da varsa vermeli, zamanı gelince o da ona verir. Türkiye Irak'a ödünç silah vermezse Türkiye de bir savaşa girdiğinde Irak'ın aklına şıppadanak gelir ve Türkiye'ye yardım eder. Örneğin Spor kulüpleri Trabzonspor, Fenerden ödünç para vermesi lazım, vermese bile Fenerin Trabzonspora işi düşer. Zamanı geldiğinde Trabzonda Fenere vermez. Büyük Türk gençleri birbirine bir ev kiralar, zamanı gelince o evi veren büyük Türk gencinin alın terini, emeğini eline koymalıdır.
Cevap : Bir ailenin ineği hastalanmış veteniren aramaya koyulur. Diğer komşunun evinde telefon vardır. Telefonu açmaya izin vermez inek orada ölür. Aradan yıllar geçer o telefonu açmaya izin vermeyen komşunun oğlu hastalanır. Aha işte şimdi zamanı geldi. Onun evindeki telefonu bozuldu. Onun evinde telefon var ve telefon açmaya gidemez. Ya işte saklasaydın samani gelirdi simdi zamanı...
Cevap : Köyde samanı doğrayıp samanlığa koyarlar. Sonra bir iki yıl sonra o samanı ağırbaşlı hayvanlarımıza yediririz ve onlar da bize gereken ürünleri verirler. Sakladığımız samanı hırsızlar yahut töröristler çalıp çırpıp götürmezse en sonunda bir vakit zamanı gelir.
Cevap : Yani bir şeyi saklayınca zamanı eninde sonunda gelecektir. Saman hayvanların yemeyidir. Çimenlerin kurumasıyla çimenler sararır, saman oluşur. Samanlar da bazı yerlere satılmaya gider ve oradan hayvanlarını alan insanlar samanlarını kiloyla alırlar ve bitince yine alırlar. Köylerde çok çimenler vardır. Onların kurumasıyla saman oluşur ve oradan imalat yerlerine gider. Gün geçtikçe onlar satılır. Kurban bayramı gelince hayvanlar kesilir ve etleri afiyetle yenir. Bazı hayvanlar dişi ise onların yavruları ölür. Dişi hayvanlar yavrularını emzirirler ve dişi hayvanlar aç kaldıysa ona saman verirler. Hayvani varsa onu tarlaya getirir, onu gezdirir, tozdurur. Ot yedirirler ve akşam olunca onları yerine getirirler. Onları mışılca uyuturlar. Örnek 1: Bir gün kadının kocası kaza yapmış ve onunda bir ayanı kesmişler ve ona çok para lazımmış ve kocasına takma ayak taktırcaklarmış hiç bir doktor yapamazmış ve yabancı ülkeden doktor getirmişler ve kadının kocasının ayana takma ayak taktırmışlar ve para kadına çok lazım olmuş Atalarımız demiş ki sakla samanı gelir zamanı.
Soru : Özgürlük nedir?
Cevap : Ademin oğlu insanın özgürlüğü vardır. Bir yeni doğmuş bebeğin bile kendine has özgürlükleri vardır. Ağlaması, acıkması konuşmadan yapabilme istek ve özgürlüğü ve biçim biçim hakları vardır. Bunlar basit konulardaki özgürlüklerdir. Bence insan başka hiç bir canlıya benzemez. İnsan bir ineğe, bir kediye benzemez. İnsan konuşabilir, inekse mööler. İnsan dört ayak üstünde yürüyemez. Fakat kediler yürür. Demek ki insan dünyanın en önemli elemanıdır. Zaten özgürlük olmazsa, haklar olmazsa İstanbul Sudi Arabistandan farksız olur. Mesela Sudi Arabistanda yerden jeton aldın suç, hop kellen gitti.
Okulda yapılan ankete verilen bazı ilginç cevaplar :
Ben... küçükken çok yaramaz ve çapkınmışım.
Ben... küçükken çok küçüktüm.
Ben... bilemiyecem.
Ben... çirkin ve h.. gözlü bir insanim.
Ben... her zaman, ama her zaman erkeyim.
Ben... büyüyünce ADAM olacağım. -bir kız-
Ben... çok yakışıklı ve seksi biriyim. Ama kimse beni takmıyor.
Ben... hayvanları çok seviyorum. Özellikle tavuk kızartmasına bayılırım.
Ben... Allahlık bir yaramaz parçasıyım.
Benim en iyi... hepsi öğretmenim.
Bana göre okul... un düzeni bozuk.
Bana göre okul... çok yararlı ve faydalı bir yerdir. Ayrıca kız bakımından da faydalı bir şey.
Arkadaşlar... kavga etmeyin!
Arkadaşlar... her zaman kötü arkadaşlardan iyidir.
Eskiden... İnsanlar cahil ve pasaklıydı.
Elimden gelseydi... Bir öğretmen döv... ama olmaz ki.
Elimden gelseydi... herkese yardım eder, ardıma koymazdım.
Elimden gelseydi... Milli Eğitim bakanını deyiştirirdim ve onu kuytu bir köşeye oturturdum.
Elimden gelseydi... Fen öğretmenini okuldan kovardım. Sonra okul müdürünü de okul dışı ederdim. Böylece okulumuzu mis gibi yapardım.
Elimden gelseydi... okul müdürünü... yok ben bir şey yapamam ki maalesef.
Başkalarına göre ben... mööyüm.!...
Tahsilimi bitirirsem... Nerdeeee?..
Tahsilimi bitirirsem... bol bol ense yapacam.
En korktuğum şey... bazı hayvanlar... örneğin Nihat, Yavuz gibiler.
Vücudum... 90-60-90 ama kıllı.
Vücudum... çok sıhhatli ve afiyeti üzerindedir.
Vücudum... ne biliim ben be...
Yalnız kalınca... vallahi hocam naaptığımı söylemem.
Bazen babam... bana kızar, ama ben ona hiç kızmam. Kızarsam dövebilir, belli olmaz.
Bazen babam... beni okşar, yani döver.
Bazen babam... iyi, bazen de kötü olabilir. Ama yinede o benim babam yine de napabilirim ki?
Bazen babam... kovalar, yakalarsa hırpalar.
Bazen babam... beni çok över, bazen de kovalayıp bir miktar döver. Ama olsun yinede babam babamdır.
En büyük sevincim... arkadaşlarımın bana baba demesi, en büyük üzüntüm, bazı arkadaşlarımın bana iskele babası demesi.
Okulda... yaramazlık yaparım ve çapkınlık tabi ki.
Cezalar ve yasalar... ın Allah cezasını versin.
Okuldaki noksanlıklar... Okulun hepsi noksan, öğrenci ve öğretmenlerimizde noksan. Okulun hepsi Allaha emanet.
Okuldaki noksanlıklar... Sınıf duvarlarının çatlakları, malzemeden çalmışlar. Tuvaletlerin hali, ayrıca okul memlekete cevap vermiyor. Daha da var da boş ver.
Büyükler... Bir fener gibidirler, hep bize yol gösterirler, ışık tutarlar, sıcaklık verirler, harçlık verirler.
Büyükler... küçükleri küçük sanıp küçümsüyor, oysa öyle mi?..
Annemi severim ama... yine de severim.
Annemi severim ama... hayır hiç bile.
Beceremediğim şey... hepsini beceriyorum.
Öğretmenler... El feneri gibi etrafı aydınlatıyor. Pili bitince şıp diye söner.
Öğretmenler... çok iyidir, ama dövmeseler.
Yaramazlık yaptığım zaman... Acayip dayak yiyorum, her tarafım başka başka morarıyor.
Yaramazlık yaptığım zaman... keyfime diyecek yok sonu dayak olmasa.
Bir türlü unutamadığım... üç yaşında balkondan düşüşümdür.
Çevreyle ilişkilerin... Fazla iyi deyil, bazan apartmanı ben süpürüyorum.
Çevreyle ilişkilerin... Çok iyidir. Çevremiz temiz ve sağlıklı olursa bizde daha mutlu oluruz. Onun için çevremizle içli dışlı olmalıyız. Şahsen ben böyleyim.
Kendini özgür hissediyor musun?... yeteri kadar değilse bile yine de evet belki olabilir, galiba özgürüm, sınırsızca olmasa da yani...
Soru : Kasabayı kim yönetir?
Cevap : Şerif ve adamları. Kamil/İlkokul-5
Cevap : Kasabayı ihtiyarlar heyeti ve köy bekçisi yönetir.
Soru : Destan nedir?
Cevap : Destan ulusların kahramanlık, cinsel ve biraz da ahlaksal serüvenleridir.
Soru : Dört Halife devrinde "Hakem Olayı"nı açıklayınız.
Cevap : Hazreti peygamber efendimiz zamanında yapılan maçta kavga çıkmış. Müşrikler müslümanlara saldırmış, bu olaya hakkem de karışmış. En son kararı da hakkem vermiş. Onun için bu olaya hakkem olayı denilmiştir. Maçlarda 3 hakkem vardır. Maçı kontrol eden hakkem, orta hakkem, yan hakkem.
Soru : Madenlerle ilgili kuruluşlarımız nelerdir?
Cevap : İki tanedir. Maden Delik Arama Enstitüsü ve Parekende Anonim Ortaklığı (PAK).
Soru : Boğazlarımızın derinliği ne kadardır?
Cevap : İstanbul Boğazı az biraz derindir, Çanakkale Boğazı ise çok çok az biraz derindir ve aralarında dünya kadar fark olmasıdır.
Soru : Ova nedir?
Cevap : Dümdüz ve uçsuz bucaksız şahane yerlere ova denir.
Cevap : Çukur mukur gibi yamukluklara ova denir.
Cevap : Boş ve yamuk araziye denir.
Cevap : Yaylaya benzeyen, şehirden uzak kimsenin gitmediği, yazın ter atmak için yerler ovadır.
Soru : Hızlı nüfuz artışının zararları nelerdir?
Cevap : Bence hızlı nüfuz artışı çok kötü bir şey çünkü hep çarpık kentleşme, gecekondu, ekonomik sorunlar. Eğer biz 10 kardeş olsaydık kötü olurdu. Zaten babamın işi kötü gidiyor yakında 4 kardeş olucaz üç iken. Ya ne buluyorlar çocukta, ha yapmışsın ha yapmamışsın. Daha çok var ama zaman yetmiyor.
Cevap : Çevre kirliliği, gürültü, insanların küfürleri, cahillik, işsizlik, kötümserlik, çok çocuk, ekonomik durum, hilekarlık, hak yemek, emek yemek. Yok bir şey yok. Bu ülke düzelmez.
Soru : "Kıyamet Günü" ne demektir?
Cevap : Kıyamet günü yani gerdek gecesidir. O gün her şey çok kötü olur. Bütün gece kıyamet kopuverir.
Cevap : Kıyamet günü her şeyin kıymetli olduğu bir gündür.
Soru : Alüvyon nedir?
Cevap : Topraklar dere kenarında toplanıp toplanıp giderler. En sonunda topraklar toplanıp gitmezler. Gitmezlerse alevinyon denir.
Soru : Zigot nedir?
Cevap : Çok ayıpçı bir şeye denir.
Soru : Marmara bölgesinin iklimi nasıldır?
Cevap : Marmara bölgesinde miki iklim tipi görülür. Yumuşakımsı bir iklim olduğundan tabiata dayanır.
Soru : Yönümüzü nasıl buluruz?
Cevap : Yolda gidiyorum bir adama rastladım, aha bu yoldan gideceksin dedi giderim sora sora Bağdat'ı bile buluruz ki.
Cevap : Yönümüzü kuyruklu yıldızla, mezar kapısıyla, duvar saatiyle, deniz kabuğuyla ve karınca kararınca yöntemiyle buluruz.
Soru : Plato nedir?
Cevap : Akarsuların oydukları ve insanlara göre yüksekte kalan çukur tepecik.
Soru : Bulgarlara karşı kim savaşmıştır?
Cevap : Bulgarlara karşı Çanak Çömlek Ali Paşa savaştı.
Cevap : Çetin Ceviz Ali Paşa savaştı.
Cevap : Çakır Keyif Ali Paşa savaştı.