Dört kaplumbaga, piknige cikmaya karar vermis. Erzaklari hazirlayip; bir yil, iki yil bes, on yil derken, otuz yil sonra piknik yerine varmislar. Gazozlari, yiyecekleri, herseyi ortaya cikarmislar. Bir bakm1slar gazoz acacagi yok. Tek cözüm, birinin eve gidip acacagi alip gelmesi. Görev, iclerinde en kücük kaplumbaga olan Temel'e düsmüs. Genc kaplumbaga:
-Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsaniz giderim...
Digerleri bunu kabul etmis. Temel, yola cikmis; bir,iki, on, yirmi yil gecmis. Bu arada, yasli kaplumbagalardan biri fenalasmis. Arkadaslari ne yapsa faydasiz, son bir dilegi olup olmadigini sormuslar:
-Gerci genc kaplumbagaya söz verdik ama, suradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?...
-Elbette...
Diyerek, sarmalardan birini vermisler. Tam agzina atacagi sirada, genc Temel, calilarin arasindan firlamis:
-Gitmiyorum iste, gitmiyorum...