"Size cennetlik kadınların kimler olduğunu haber vereyimmi?"buyurdu.Ashap,
"buyrun, haber verin ya Rasulallah" dediler.Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bu saadeti hak eden kadınları şöyle tanıttı:
"Onlar kocalarını çok severler.Onlara çocuk verirler. Bir kızgınlık anında veya kendisine kötü davranıldığında ya da kocası ona kızdığında elini kocasının elinin üzerine koyar ve ona,
'İşte elim elinde; sen benden razı olmadıkça uyku uyuyamıyacagım' der.
Böyle bir kadın karşısında eriyip yumuşamayacak ve kusurun birazda kendisinde olduğunu söylemeyecek erkek çok azdır.Kocasına karşı tevazu gösterip sabırla bu formülü uygulayan kadının dünyası da ahireti de cennet olur.Böyle özür dileyen bir kadının özrünü kabul etmeyen ve ona hala sert davranan erkeğin de hesabını Allah görür.
(alıntı)
Turgutreiste bir komşumuz var,kadın bir melek,ama bir kocası var ki sormayın,adam cins mi cins.Kadın,o adamın 40 yıldır kahrını çektiği için, bence sorgusuz sualsiz cennetlik.
Şüphe yok ki, iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sabiîler, bunlardan her kim Allaha ve ahiret gününe gerçekten iman eder ve salih amel işlerse elbette Rabbleri katında bunların ecirleri vardır, bunlara bir korku yoktur, bunlar mahzun da olacak değillerdir. Bakara : 62
Eğer Benden size bir hidayet gelir de kim benim hidayetime uyarsa, işte onlara herhangi bir korku yoktur ve onlar üzüntü de çekmeyecekler. Bakara : 38
Ve bu âyet ilahî kanunun bir inkişafıdır. Şu halde zillet ve meskenete düşenler ve Allahın gazabına uğramış olanlar bile her ne zaman tevbe eder, Allaha ve ahiret gününe cidden iman ederek, Allahın son zamanda gönderdiği hidayete uyar ve ona göre salih amel işlerlerse o gazaptan kurtulurlar. Ve Allah katında ecir ve mükafat bulurlar. Sonuçta sırrına mazhar olarak, korku ve hüzünden kurtulurlar. Lakin bundan yararlanmak için görünüşte, yani insanlar arasında mümin ve müslüman sayılmak yetmez, hatta belli bir süre salih kişi olarak yaşamış olmak da kâfi gelmez. O imanda sebat edip, güzel bir sonla gitmek, yani son nefeste iman ve güzel amel ile Allaha kavuşmak lazımdır.
Bununla beraber zahirî iman sahipleri bunlarla eşit tutulmuş ve hepsinin kurtuluşu kâmil iman ve salih amel şartına bağlı gösterilmiştir. Demek ki, gerek zahirî mümin olan müslümanlar, gerek müslümanların dışında kalan yahudi, hıristiyan, sâbiî vs. Kurânda yer aldığı şekilde Allaha ve ahiret gününe dış görünüşte ve içyüzüyle cidden iman eder ve salih ameller yaparlar ve bunda sebat gösterirlerse o zaman Onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklar ifadesinin sırrına mazhar olacaklardır ki, bunda da İslâm dininin davetiyle ve hidayetiyle bütün insanlara açık ve cihanşümûl bir din olduğu aşikar olur.
Sadece Allaha inanmakla kurtuluşa erebilecek zümre, fetret devrinde yaşayan, hiçbir dinden, hiçbir peygamberden haberi olmayan, kendisine vahiy tebliğ edilmeyen, ibadet nedir bilmeyen kimselerdir. Asrımızda bu tip insanlar var mıdır, bilemiyorum. Eğer varsa onlar için sadece kendilerini birisinin yarattığına inanmaları kafi gelebilir. Biz diğer insanları bu zavallıların derecesine indirmekle değil, bunları arayıp bulup kendilerine gerçek imanı anlatmakla mükellefiz.
İnşaallah sizin cennetlik dediğiniz komşunuz bu sıfatlara uygun bir müslüman kızkardeşimizdir. En iyisini elbette Rabbim bilir..
Selam Dua İle
KONAMI