Teğet Geçen Aşk

Son güncelleme: 08.02.2009 18:01
  • //Belki bundan sonra da âşık olabilirim
    Fakat
    Hiç birinde, böylesine aç oturmayacağım
    Sevda sofrasına...//

    Elin elimde terlediği zamanlar
    Mozaik bir gülümseme alırdı çehremizi
    Ve devamlı raks eden martılardı
    Sen simidini yerdin
    Bense kendimi yerdim...

    Bir ümit çığlığıydı sanki
    Limanda yankılanan sloganımız
    Şikâyet ettiklerim bir yana
    Egolarım silinirdi hakir bedenimden
    O haykırdıkça...

    Marmara havasındaki tenine
    Nasıl da yakışırdı yeşil
    Sen mi yeşili giyerdin
    Yeşil mi seni fethederdi anlayamazdım
    Dalgaların hışırtısı bir yana
    Rüzgâr akardı o yeşillikten, ruhuma

    Bilirsin
    Seni anlatmak için kelimelere başvurmadım
    O dediğim anda;
    Adını bile bilmediğim nice güzellikler
    Seni zikretmeye ve suretinde şekillenmeye başlıyordu
    Ama sen dinlemiyor gibiydin beni
    Anladım ki;
    Kelimelerim, olmayan kalbini teğet geçmiş...

    //Resmi yalanlar zinciri miydi o bakışın?
    Rakımı yüksek insanlara uzanmak mıydı maksadı?//

    Ne zaman vuslat günüydü
    Yanıma yol üstü cümleler alırdım atıştırmalık
    Ve cümleler romana dönüşürdü
    Aşk ortasında...

    İlan etmeden ayrılık haberini
    Yüzün öncekine nazaran mat bir havaya bürünmüştü
    Anlamıştım
    Çünkü o bakışlar;
    Bir aşkın başlangıcı, bir aşığın sonuydu...
    Aşkım aşkını teğet geçti

    //Dertlerim olgun, gönlüm yorgun
    Sağ yanım hayata, sol yanım ayrılığa dönük,
    Bitkinim, çünkü bitkinliğimin sağ kalmak gibi emeli var;
    Yine de bu bitkinliğe senin gibiler uzanamazlar...//

    Yoksunluğuna yoksunluk kattığım harflerdi
    Kırıntılarını birleştirdiğim cümlelerdi bu sözler
    Ve ne zaman bir şehirde ayrılık bitse
    En kaoslu günler çökerdi, o şehre
    Ve senin gidişinle beraber
    Bursam, ışıklarından katran döktü

    Hâlbuki
    Nasıl da yakışırdı sana yeşil
    Sen mi yeşili giyerdin
    Yeşil mi seni fethederdi anlayamazdım
    Dalgaların hışırtısı bir yana
    Rüzgâr akardı yeşillikten, ruhuma

    Ayrılık ertesi, kalbimin kapısını çalan
    Keder, yalnızlık, gurur, kibir, şikâyet
    Adı neyse artık
    En zorlu imtihan mısın hayatımın cilvesinden
    Gördüğüm her nesne seni andırır oldu
    Hatırlarsın, masam da bir gül vardı?
    O da sana küskün, odam sana küskün
    Gittin gideli hiçbir şeyin kalmadı tadı

    Belki bir daha bulamayacak kalbim
    Aşktaki bu performansı
    Tutunamayacak ve düşecekti
    Göz bebeklerinden
    Gözlerim gözlerinden teğet geçti
    Gözlerin olmasaydı âşık olamazdım
    Aşkın aşkımdan teğet geçti
    ........
    ........
    ........
    ........
    //Fransız kaldım galiba, şeceresi kent olan aşklara
    Ben de mi başlasam acaba?
    Omuriliğe şantaj minberlerde, sigaraya...//

    21/31.01.2009 Cumartesi

    Mücahid Günay Ertopuz


    noimage

    Saygılarımla...
#08.02.2009 16:01 0 0 0
  • Belki bundan sonra da âşık olabilirim
    Fakat
    Hiç birinde, böylesine aç oturmayacağım
    Sevda sofrasına

    ne de güzel söylemiş
#08.02.2009 16:09 0 0 0
  • Söylemiş dedim ..ilk önce okuduğumda alıntı yaptın bir şairden diye düşündüm :)

    tanışma bölümünde sizi görünce ..15 yaşında böyle bir meziyet,böyle hassas ,içten cümleler

    tekrar tebrikler ..yazmaya devam
#08.02.2009 17:04 0 0 0
  • gerçekten çok güzel paylaşım..

    ellerine sağlık
#08.02.2009 18:01 0 0 0