Baykal ha bire Tayyip Bey'i televizyona açık oturuma çağırıyor.Ben ona hak verdim.Baykal diyor ki; "Sayın başbakan!.Bak ikimizde açık oturuma çıkalım ne varsa konuşalım.Millet seni de dinlesin beni de.Sen söyle ben cevaplıyayım, ben söyleyeyim sen cevapla.Böylelikle millet ikimizi de değerlendirecektir" diyor.Bu çağrı Erbakan veya Numan Bey'e olmuş olsaydı hemen gelirlerdi, hem de koşarak gelirlerdi.Ben şimdi merak ediyorum.2 aya yakın Baykal arasıra tv'ye çağırıyor.Demek ki,Tayyip Bey'in konuşacak bir icraat veya fikri yok ki gelmiyor.Bu izlenimle Tayyip'in korkaklığını anımsatıyor..
Eskiden Uğur Dündar; Erbakan,Özal,ve Demirel'i açık oturuma çağırıyordu.Ve de geliyorlardı.Hatta Erbakan onlarla dalga geçerek bir başka sefere sizinle karakucak güreşi yapalım diye meydan okuyordu.İkiside daha sonra Erbakan Hocanın karşısına geçmeyi cesaret edemediler.Bunları biraz yaşı geçkin olanlar hatırlayacaklardır...Yalan mı?...Sene 1990- 92 yıllarıydı hatırladığım kadarıyla..
Tayyip Bey milleti karşısına alıp da öyle kafasına göre nutuk atmayı çok iyi beceriyor.Asıl olan ,er meydanı televizyonda açık oturumdur...Keşke Tayyip'in yerine Numan Bey'i çağırsa ne iyi olurdu...Bunu fırsat bilip bütün Türkiye'ye sesini duyururdu...
AKP 'nin yaptığı bütün yanlış işler SP'nin işine geliyor vesselam..
Terakkiperver kardeş ne bu şiddet bu celal biraz sakin olsan şunu baştan söyleyeyim ben her seçimde s.p oyumu attım son seçim hariç yiğidi öldür ama hakkını yeme senin bu Tayyibe kinin Erbakan hocamızdan kaynaklanıyor Erbakanın başbakanlığını da gördük en büyük zararıda o zaman çektik ekonomi olarak çok iyi şeyler yaptı ama velakin siyaseti beceremedi ne zaman neyi konusacagini bilemedi sağlam duruş sergileyemedi bundan dolayı biz müslümanlar çok sıkıntı çektik treni kaçırdı şimdi tren Tayyibin elinde Akp ne yaptı diyorsun düşmanlığın gözünü kapatmış bir şey göremiyorsun en azından hiç bir hükümetin cesaret edemediği derin devletin kulağından tutmuş çekeliyor yetmez mi top yekun akpye savaş açılmış bari siz yapmayın adamların ekmeğine yağ sürmeyin
a-yan kardeş.Tayyip Bey Davos'ta sadece kabadayılık yaptı da ne oldu?.İsrail ile ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz demedi mi?..Benim kızgınlığım moderatöre idi demedi mi?.Hani İsrail'e yaptırım.Buna cesaret edebildi mi?..Kabadayılığı ben de yaparım ama arka kapıda el ele kol kola oluruz.İşte Tayyip bunu yaptı..Değişen hiç bir şey de olmadı.Siz de kalkmış bunlarla övünüyorsunuz...Tayyip Bey ile övünmenize devam edin!..
İnsanlar AKPARTİ'den ne talep etti?
1. Adil bir gelir dağılımı sağla.
2. Hak ve özgürlüklerin önündeki tüm engelleri kaldır.
3. Milli değerlere sahip çık.
Bu üçü de başarılamadı.
1. AKP (Akrabaları Kalkındırma Partisi) yaftası yedi... Mücahitler müteahhit oldu. AKP'ye oy veren yığınlar ise ezildi.
2. Çevreden ve alttan geldiler ama siyasal merkezi dönüştüreceklerine tipik bir sağ parti oldular. Yapısı zaten bozuk sisteme entegre oldular.
3. 'Kürdistan'ı, 'en üst düzeyde' tanıdılar...
Görünen o ki, millet bu 'referandum'da AKPARTİ'ye sarı kart gösterecek. Geçen haftalarda 'yüzde 50'yi bulur' diyordum ama gördüğüm şu: AKP'ye tepki hızla büyüyor. Yüzde 40'lar beni şaşırtmayacak.
AKP konjonktür partisi olduğundan; sosyolojik bir tabana sahip olamadığından zemini 'gevşek'...
İddiam şu: Saadet Partisi oylarını en az ikiye hatta üçe katlayacak.
Neden?
Öncelikle, AKP'de aradığını bulamayan yığınlar Saadet Partisi'ne (eski mahalleye) dönecekler.Bu sinyal çok ama çok önemlidir.
Ancak Saadet Partisi aynı Saadet değil...
Geminin kaptanı değişti. Söylem değişti...
Bu köklü değişimin coğrafyasını daha doğrusu özünü kaybetmeden yeni bir perspektif sunan yeni anlayışı Numan Kurtulmuş'un sözlerinden okuyalım.
'Medeniyet çöküş sürecine girmiştir. Küresel kriz ekonomik ya da politik değildir. Bu bir uygarlık krizidir. Dünyada 7 milyar insanın 3 milyarı, günde 2 doların altında bir parayla geçiniyor. Dünyada üretime dayalı bir sistem yok. En çok kar sektörler hangisi? Bankacılık (zaman satıyor), sigortacılık (risk satıyor), turizm (eğlence satıyor), reklamcılık (imaj satıyor)...'
Dünyada her geçen gün derinleşen krize dair teşhisi bu hocanın... Doğru mu? Doğru...
Türkiye'ye dair tespitleri ne?
' Dört temel sıkıntılı alan var: Bir bürokratik oligarşi, iki partilerin yapısı ve siyasal temsil, üç siyaset vehim ve çatışma üzerinden yapılıyor, dört siyaset dışa bağımlı halde...'
Bu tespitlerin de altına imza atıyorum.
Peki çözüm?
KURUCU MECLİS...
Yanlış okumadınız. Saadet Partisi Genel Başkanı Numan Kurtulmuş açıkça bunu savunan tek siyasi parti lideri...
Türkiye'de çok ciddi bir kriz var... İdeolojik kriz...Temel iki çatışma alanını (Teklik ve laiklik) bu anayasa ile aşamayız.
Bu sistemle gelen bir parti yüzde 99 oy alsa da toplumsal mutabakatı sağlayamaz. Zira Siyasi Partiler Kanunu ve Seçim Kanunu anti demokratik.
Saadet Partisi, 'Kurucu Meclis'i savunacak... Sonuna kadar destekliyorum. İster Alevi olun, ister laik, ister liberal, ister muhafazakar, ister Kürt, ister Türk... Türkiye'nin yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyacı var.
Kurucu Meclis olmadan bu krizi aşıp toplumsal mutabakat sağlayamayız.
Son olarak Numan Kurtulmuş neden 'fark' yaratacak, insani bir gözlemimi paylaşayım...
Erdoğan gibi yığınları mecnun eden o büyülü karizma kumaşından onda da var... Tayyip Bey gibi milli bir duruşu var... Ancak onu Tayyip Bey'den ayıran hayati nitelikleri var... Öncelikle akademisyen... Kinci ve popülist değil... Geçmişine dair şaibe yok... Mütevazı... İlkeli... Uzlaşmacı... Anti emperyalist ve en önemlisi SAMİMİ...
Bu seçimde adından söz ettirir ama çok yakın gelecekte Türkiye'nin geleceğinde söz sahibi olur. Şüpheniz olmasın...
şevki yılmaz zamanında konferansları söylemleri ile gurur duyduğumuz biriydi. bazen dilinin ayarı kaçsa dahi.
şimdi ise yıllarca omuz omuza verdiği hocam dediği dava arkadaşlarına sırt dönmüştür. 28 şubatta yaşananların sorumlusu olarak sayın Necmettin ERBAKAN hocamı suçlamaktadır.
Bunda dört beş sene evvel babam şevki yılmazın pusulasını kaybetmeye başladığı söylemişti. benim babam yurt dışında ve şevki yılmazı da tanır bire bir görüşmüşlüğü de oldukça fazladır. bunları duyduğumda şaşırmıştım ama şimdi daha iyi anlıyorum.
son dönemde yaptığı açıklamaları hayret dehşet ve hüzün ile karşılıyorum.
insanın davasına ne kadar değil nereye kadar hizmet ettiği önemlidir bence. mühim olan son nefese kadar bu işi götürebilmek.
gundi senin izlediğin malum medya işine gelmediği için yayınlamıyor senin medyan satılık işbirlikçi baldır bacak gazetelerinde taşıyamıyor olsa gerek sanki yokmuş giibi yayınlar yapıyor.bak bizler varız ve yaşıyoruz ve canla başla çalışıyoruz adil düzen, yeniden büyük türkiye,miili ve manevi değerlerine sahip çıkan uyanık vatan evlatlarıyız .anlamlarını bilmiyorsan yardımcı olurum.değişim istemişsin hangi konuda ?
gundi senin izlediğin malum medya işine gelmediği için yayınlamıyor senin medyan satılık işbirlikçi baldır bacak gazetelerinde taşıyamıyor olsa gerek sanki yokmuş giibi yayınlar yapıyor.bak bizler varız ve yaşıyoruz ve canla başla çalışıyoruz adil düzen, yeniden büyük türkiye,miili ve manevi değerlerine sahip çıkan uyanık vatan evlatlarıyız .anlamlarını bilmiyorsan yardımcı olurum.değişim istemişsin hangi konuda ?
-uyanış-
kardes su yazını gordum şoka girdim desem yalan olmaz cunku burda aylardır yazmıyorum... hangı lafım zoruna gıtmıskı bu kadar nasıhat ettin ben keskinkılıc arkadasımla saadet hakkında fazla bilgim olmadıgı ıcın kısa muhabbetler ettik taaa aylar once yazdıgım bir yazım yuzumden nasıhat bombardımanına tutuldum acıklasanda herkes aydınlasın
benım medyam die bisey yokkı sen ne izliyorsan bende onu ızlıyorum