gidersin,
kimse bilmez yangınımı
şaşırır bütün haritalar
yollar yordamsız kalır...
ağarır dorukları
sert rüzgarlı dağların.
bir b/aşka kanar iklimim
kararır düş(l) erim esmerliğimce..
gidersin,
ardında bir ağır cinnet kalır...
sarılır tabutuna
yalan bir vuslatın piçliği
yüreği sökülmüş dağ eteklerinde
ağıtlı annelerden yamalar kalır...
takvimler bahara döndü mü
sevdanı bir deli rüzgar alır
kudurur Van Göl'ü, ölüm bile mutedil kalır
gidersin,
rüzgarın nefesinde boz kıra sevdalı bir martı,
bir deli,
bir rüzgar
ve
vadisinde çırpınan hırçın bir nehir kalır
gidersin...
-ıı-
gidersin,
sürükleyip dururum bir ömrü ardından
nefesim son sözüme saklanır
ölüm ki; zamanın mutlak zaferi,
zaman; anlamsız kaldığım,
hayatsa; zamansız yaşadığım
gidersin
ömrüm peşinden ayaklanır...
ve
yabancı kalırım bildiğim,bilmediğim kentlere
susar caddeler,pencereler
saçların uykusuna dökülür gecenin
gece aysız,ışıksız kalır.
tutunurum şiirin eksik dizelerine
ama gidersin,
kırılır kalem,
mısralar hükümsüz kalır.