- Türkiye, 26o-45o doğu boylamları ile 36o-42o kuzey enlemleri arasında yer alır.
Türkiye'nin Sınır Uzunlukları (km)
Kara Sınırları Toplamı : 2 949
Bulgaristan : 269
Yunanistan : 203
Gürcistan : 276
Ermenistan : 328
Azerbaycan/Nahçivan : 18
İran : 560
Irak : 384
Suriye : 911
Deniz Sınırları Toplamı: 7 816
Karadeniz: 1 778
Marmara: 1 275
Ege ve Akdeniz: 4 763
Türkiye'nin Sınırları Toplamı: 10 765
Türkiye'nin Sınırları
* Türkiye, coğrafi konumu sebebiyle değişik özelliklere sahip bir ülkedir. Kara sınırlarının uzunluğu 2 949 km ve kıyı sınırlarının uzunluğu 7 816 km olan Türkiye'nin toplam sınır uzunluğu 10 765 km'dir. Batıda Yunanistan ve Bulgaristan, doğuda Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan/ Nahçivan, İran, güneyde Irak ve Suriye ile kara sınırları vardır.
* Karadeniz kıyısındaki Rezve Deresi ağzından başlayarak Edirne'nin kuzeybatısına kadar uzanan Bulgaristan sınırının uzunluğu 269 km'dir. Edirne'nin güneyi ile güneybatısındaki Karaağaç çevresini Türkiye topraklarında bırakarak Meriç Irmağı boyunca uzanan Yunanistan sınırı, Enez'in batısında Ege Denizi kıyısında son bulur. Bu sınır 203 km'dir. Çoruh Irmağı ağzının güneyindeki Sarp Köyü'nde başlayan, Arpaçay ve Aras Irmağı boyunca uzanarak İran sınırına ulaşan, Gürcistan ( 276 km), Ermenistan ( 328 km) ve Azerbaycan/Nahçivan ( 18 km) sınırlarının toplam uzunluğu 622 km'dir. Yüksek dağların doruklarını izleyen 560 km uzunluğundaki İran sınırı, Irak sınırının başladığı Kelsim Gediği'ne kadar uzanır. İran sınırı Aras Irmağı ile Van ve Urmiye gölleri havzalarını birbirinden ayıran su bölümü çizgisini izler. Hakkari yöresindeki yüksek ve dağlık bir kesimden geçerek Habur Çayı'nın Dicle Irmağı'na katıldığı noktada sona eren Türkiye - Irak sınırının uzunluğu 384 km'dir. Bağdat demiryolunun hemen güneyini izleyen Suriye sınırı Güvercinkaya'da Akdeniz kıyısına ulaşır; bu sınırın uzunluğu 911 km'dir.
* Türkiye ortalama yükseltisi fazla olan bir ülkedir ( 1 132 m). Bu yükseklik, Asya'nın 1 050 m olan ortalama yükseltisinden daha fazladır ve Avrupa'nın 330 m olan ortalama yükseltisinin 3,5 katıdır. Ülkede yükselti batıdan doğuya doğru artmaktadır. Türkiye'nin başkenti olan Ankara'nın rakımı 875 (Ulus) metredir. Doğu'da düzlüklerin rakımı 2000 m ye kadar çıkmaktadır.
* Türkiye'nin toplam yüzölçümü 780 000 km 2 başka bir ifadeyle 78 milyon ha'dır. Baraj ve doğal göller çıkıldığında kalan alan 769 600 km 2 dir. Türkiye topraklarının yarıdan biraz fazlasını dağlar kaplar. Bunun dışında kalan bölüm ova, plato, engebeli arazi ve yassı tepeliklerdir. Türkiye'nin 190 000 km 2 lik alanı, alüvyonlarla örtülü ova özelliği gösteren değişik yüksekliklerdeki düzlüklerden oluşur. Platolar 80 000 km 2 alan kaplar. Ova ve platoların toplamı 270 000 km 2 alana karşılık gelmektedir ki, bu alan Türkiye yüzölçümünün 1/3'ü kadardır. İşlenmesi nispeten kolay olan 100 000 km 2 lik engebeli ve yassı tepeli arazileriyle birlikte Türkiye'de dağlık alanların dışında 370 000 km 2 düzlük alanı olduğu söylenebilir. Zaten tarım arazileri toplamı da 280 000 km 2 yani 28 milyon ha civarındadır. 22.10.2000 tarihinde 81 ilde yapılan genel nüfus sayımına göre Türkiye'nin nüfusu 67,8 milyon kişi olup, nüfus yoğunluğu km 2 ye 88 kişi düşmektedir.
Akarsular ve Göller
* Türkiye'de dağlarda bulunan küçük göllerle birlikte 120'den fazla doğal göl bulunmaktadır. En büyük ve en derin göl olan ve yükseltisi 1 646 m olan Van Gölü'nün alanı 3 712 km 2 dir. İkinci büyük göl, İç Anadolu'daki Tuz Gölü'dür. Derin bir göl olmayan Tuz Gölü'nün denizden yüksekliği 925 m alanı ise 1 500 km 2 dir. Türkiye'de göllerin toplandığı başlıca dört bölge vardır: Göller Yöresi (Eğirdir, Burdur, Beyşehir ve Acıgöl), Güney Marmara (Sapanca, İznik, Ulubat, Kuş Gölleri), Van Gölü ve çevresi, Tuz Gölü ve çevresi. Türkiye'deki göllerin bazılarının derinliği 30 m'den fazladır, bazıları ise sadece birkaç metre derinliktedir. Van Gölü'nün derinliği 100 m'den daha fazladır. Köyceğiz Gölü gibi denizle bağlantısı olan göller az tuzludur.
Doğal göller dışında Türkiye'de 555 kadar baraj gölü bulunmaktadır. Bunlardan bazılarının yüzey alanı; Atatürk Barajı 817 km 2, Keban Barajı 675 km 2, Karakaya Barajı 268 km 2, Hirfanlı Barajı 263 km 2, Altınkaya Barajı 118 km 2, Kurtboğazı Barajı 6 km 2 dir.
* Türkiye göllerinin yanısıra akarsuları açısından da zengin bir ülkedir. Kaynakları Türkiye topraklarında olan birçok akarsu değişik denizlere dökülür. Karadeniz'e Sakarya, Filyos, Kızılırmak, Yeşilırmak, Çoruh ırmakları; Akdeniz'e Asi, Seyhan, Ceyhan, Tarsus, Dalaman ırmakları; Ege Denizi'ne Büyük Menderes, Küçük Menderes, Gediz ve Meriç nehirleri; Marmara Denizi'ne Susurluk/Simav Çayı, Biga Çayı, Gönen Çayı dökülür. Ayrıca Fırat ve Dicle nehirleri Basra Körfezi'nde, Aras ve Kura nehirleri ise Hazar Denizi'nde son bulur. Kızılırmak 1 355 km, Yeşilırmak 519 km, Ceyhan Irmağı 509 km, Büyük Menderes 307 km, Susurluk Irmağı 321 km, Suriye sınırına kadar Fırat Nehri 1 263 km,Dicle Nehri 523 km, Ermenistan sınırına kadar Aras nehri 548 km uzunluğundadır.
İklim
Türkiye'de yarı kurak iklim özellikleri görülür. Buna karşın Türkiye'nin üç tarafının denizlerle çevrili olması, yüksek sıradağların kıyılar boyunca uzanışı, ani yükselti değişiklikleri ve kıyıya olan uzaklık,. iklim özelliklerinin kısa mesafelerde farklılaşmasına sebep olmaktadır. Sıcaklık, yağış ve rüzgârlar da iklim özelliklerine bağlı olarak farklılıklar gösterir. Kuzey ile güney arasındaki enlem farkı da (6°) sıcaklık değişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Bu yüzden güney bölgeleri, subtropikal iklimlere benzer Akdeniz ikliminin etkisi altındadır. Akdeniz ikliminde yazlar kurak ve çok sıcak, kışlar yağışlı ve ılık geçer. Kuzeyde ise her mevsim yağışlı olan Karadeniz iklimi görülür. İç bölgeler step iklimi karakterindedir ve sıradağlarla çevrelenmiş olduğundan az yağış alır. Yılık ve günlük sıcaklık farkları çoktur. İç ve Doğu Anadolu'da kışlar uzun ve soğuk, kıyı bölgelerindeyse kısa ve ılıktır.
"Yağış Bölgeye ve Zamana Göre Büyük Farklılıklar Gösterir."
Türkiye'nin özellikle dağlık olan kıyı bölgelerinde yağış boldur (1 000 - 2 500 mm/yıl). Kıyılardan iç bölgelere gidildikçe yağış azalır. Marmara ve Ege bölgelerinde, Doğu Anadolu'nun yaylalarında ve dağlarında yağış 500 - 1 000 mm/yıl'dır. İç Anadolu'nun bir çok yerinde ve Güneydoğu Anadolu'da yağış 350 - 500 mm/yıl.dır. Tuz Gölü çevresi Türkiye'nin en az yağış alan yerlerinden biridir (250 - 300 mm/yıl).
Türkiye'nin hemen hemen her yerinde kar yağışı görülür. Fakat kar yağışının görüldüğü gün sayısı ve karın yerde kalma süresi bölgesel farklılıklar göstermektedir. Akdeniz Bölgesi'nde kar yağışı yılda 1 gün ve daha az, Doğu Anadolu'da 40 günden fazladır. Karın yerde kalma süresi Akdeniz ve Ege kıyılarında 1 günden az, Marmara ve Karadeniz kıyılarında 10-20 gün, İç Anadolu'da 20 - 40 gün ve Doğu Anadolu'da Erzurum-Kars bölümünde 120 gün civarındadır. Yüksek dağlarda yılın her mevsimi karla örtülü alanlara rastlamak mümkündür. Dağlarda bulunan karlar yavaş yavaş eriyerek akarsular ve yeraltı sularını besler.
Türkiye coğrafi konumu sebebiyle dört mevsimin belirgin özellikleriyle yaşandığı bir ülkedir. Ayrıca yükseltinin deniz seviyesinden 5 000 metreye kadar değişkenlik göstermesi, aynı dönemde hava koşullarının da yerden yere farklılaşmasına yol açar.
Toprak Kaynakları
TOPRAK KAYNAKLARI
Tarım alanı :28,05 milyon ha
Sulanabilir alan :25,75 milyon ha
Kuru tarım alanı :17,25 milyon ha
Sulanabilir alan hedefi: 8,50 milyon ha
Sulanan alan : 4,90 milyon ha Türkiye'nin yüzölçümü 78 milyon hektar olup, bu alanın yaklaşık üçte birine karşılık olan 28 milyon hektarı tarımda kullanılan sahaları oluşturmaktadır. Yapılan etütlere göre; mevcut su potansiyeli ile teknik ve ekonomik olarak sulanabilecek arazi miktarı 8,5 milyon hektar olup, bu miktarın 2,8 milyon hektarı DSİ tarafından inşa edilmiş modern sulama şebekesine sahiptir.
Su Kaynakları
SU KAYNAKLARI POTANSİYELİ
Yıllık ortalama yağış : 643 mm/m 2
Türkiye'nin yüzölçümü : 780 000 km 2
Yıllık yağış miktarı : 501 milyar m 3
Buharlaşma : 274 milyar m 3
Yeraltına sızma : 41 milyar m 3
Yüzey Suyu
Yıllık yüzey akışı : 186 milyar m 3
Kullanılabilir yüzey suyu : 98 milyar m 3
Yer altısuyu
Yıllık çekilebilir su miktarı : 14 milyar m 3
Toplam Kullanılabilir Su (net): 112 milyar m 3
* Dünyadaki toplam su miktarı 1,4 milyar km 3 tür. Bu suların % 97,5'u okyanuslarda ve denizlerde tuzlu su olarak, % 2,5'u ise nehir ve göllerde tatlı su olarak bulunmaktadır. Bu kadar az olan tatlı su kaynaklarının da % 90'ının kutuplarda ve yeraltında hapsedilmiş olarak bulunması sebebiyle insanoğlunun kolaylıkla yararlanabileceği elverişli tatlı miktarının ne kadar az olduğu anlaşılmaktadır.
* Türkiye'de yıllık ortalama yağış yaklaşık 643 mm olup, yılda ortalama 501 milyar m 3 suya tekabül etmektedir. Bu suyun 274 milyar m 3 ü toprak ve su yüzeyleri ile bitkilerden olan buharlaşmalar yoluyla atmosfere geri dönmekte, 69 milyar m 3 lük kısmı yeraltısuyunu beslemekte, 158 milyar m 3 lük kısmı ise akışa geçerek çeşitli büyüklükteki akarsular vasıtasıyla denizlere ve kapalı havzalardaki göllere boşalmaktadır. Yeraltısuyunu besleyen 69 milyar m 3 lük suyun 28 milyar m 3 ü pınarlar vasıtasıyla yerüstü suyuna tekrar katılmaktadır. Ayrıca, komşu ülkelerden ülkemize gelen yılda ortalama 7 milyar m 3 su bulunmaktadır. Böylece ülkemizin brüt yerüstü suyu potansiyeli 193 (158+28+7) milyar m 3 olmaktadır.
* Yeraltısuyunu besleyen 41 milyar m 3 de dikkate alındığında, ülkemizin toplam yenilenebilir su potansiyeli brüt 234 milyar m 3 olarak hesaplanmıştır. Ancak, günümüz teknik ve ekonomik şartları çerçevesinde, çeşitli amaçlara yönelik olarak tüketilebilecek yerüstü suyu potansiyeli yurt içindeki akarsulardan 95 milyar m 3, komşu ülkelerden yurdumuza gelen akarsulardan 3 milyar m 3 olmak üzere yılda ortalama toplam 98 milyar m 3, 14 milyar m 3 olarak belirlenen yeraltısuyu potansiyeli ile birlikte ülkemizin tüketilebilir yerüstü ve yeraltı su potansiyeli yılda ortalama toplam 112 milyar m 3 olmaktadır.
*
Su varlığına göre ülkeler aşağıdaki şekilde sınıflandırılmaktadır;
o Su fakiri: yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 1 000 m 3 ten daha az
o Su azlığı: yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 2 000 m 3 ten daha az
o Su zengini: yılda kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı 8 000- 10 000 m 3 ten daha fazla
*
Türkiye su zengini bir ülke değildir. Kişi başına düşen yıllık su miktarına göre ülkemiz su azlığı yaşayan bir ülke konumundadır. Kişi başına düşen yıllık kullanılabilir su miktarı 1 500 m 3 civarındadır.
*
Devlet İstatistik Enstitüsü (DİE) 2030 yılı için nüfusumuzun 100 milyon olacağını öngörmüştür. Bu durumda 2030 yılı için kişi başına düşen kullanılabilir su miktarının 1 000 m 3/yıl civarında olacağı söylenebilir. Mevcut büyüme hızı, su tüketim alışkanlıklarının değişmesi gibi faktörlerin etkisi ile su kaynakları üzerine olabilecek baskıları tahmin etmek mümkündür. Ayrıca bütün bu tahminler mevcut kaynakların 25 yıl sonrasına hiç tahrip edilmeden aktarılması durumunda söz konusu olabilecektir. Dolayısıyla Türkiye'nin gelecek nesillerine sağlıklı ve yeterli su bırakabilmesi için kaynakların çok iyi korunup, akılcı kullanılması gerekmektedir.
Türkiye'de Planlama Çalışmaları
* DSİ Genel Müdürlüğü faaliyet alanına giren projeleri olabilecek en uygun formülasyonlarının ortaya konduğu planlama çalışmalarını, uzun süreci kapsayan ve çok yönlü sistematik done toplama ve etüt faaliyetleri ile elde edilen verilere dayalı olarak gerçekleştirmektedir.
* Planlama çalışmalarında done toplama faaliyetleri, her biri başlı başına bir mühendislik disiplini olan; rasat, gözlem, harita, toprak ve drenaj, tarımsal ekonomi, hidroloji, çevresel etki değerlendirmeleri, jeoloji ve malzeme ihtisas dallarının koordineli çalışması ile yürütülmektedir.
*
DSİ'nin hidrometeorolojik gözlem sistemi; 1114 nehir akım istasyonu, 120 göl seviye ölçüm istasyonu, 115 kar ölçüm istasyonu, 452 meteorolojik istasyon, yaklaşık 1000 adet su kalitesi ölçüm istasyondan oluşur. Bu istasyonları işleterek nehir akım miktarları, yeraltısuyu ve göl seviyeleri, sediment yükleri, su kalitesi vb. hidrolojik değişkenler ile yağış ve buharlaşma gibi meteorolojik değişkenleri ölçer.
2003 yılı itibariyle sulama sektöründe 29,6 milyar m3, içmesuyu sektöründe 6,2 milyar m3, sanayide 4,3 milyar m3 olmak üzere toplam 40,1 milyar m3 su tüketildiği hesaplanmak-tadır. Bu durum mevcut su potansiyelimiz olan 112 milyar m3 ün ancak % 36'sını geliştirebil- diğimizi göstermektedir. Yapılan planlamalara göre 2030 yılında elverişli su potansiyelimizden azami oranda yararlanılması hedeflenmektedir.
Türkiye'deki Hidrolik Yapılar
* ICOLD (Uluslararası Büyük Barajlar Komisyonu) standartlarına göre, temelden yüksekliği 15 m ve rezervuar hacmi 3 hm 3 e eşit veya daha fazla rezervuarlar "büyük baraj" olarak nitelendirilmektedir. Aşağıdaki tablodan görüleceği üzere, bu standartlara göre tasnif edildiğinde, DSİ'ce inşa edilerek işletmeye alınmış büyük baraj adedi 544 olup, diğer kuruluşlarca yapılan 11 adet büyük baraj da ilave edilince, Türkiye'deki büyük baraj sayısı 555 adete ulaşmaktadır. DSİ'ce işletmeye alınan 544 adet büyük barajın 201 adedi Büyük Su İşleri programı kapsamında, 343 adedi de Küçük Su İşleri programı kapsamında inşa edilmiştir. Büyük Su İşleri kapsamında yapılan barajların toplam rezervuar kapasitesi 139,5 km 3 tür. Su kaynakları gelişimine ilişkin DSİ ve diğer kuruluşların yaptığı diğer faaliyetler aşağıda detaylarıyla görülmektedir.
(*) Mülga Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü (KHGM) sulama göletleridir.
* ICOLD standartlara göre 2005 yılı başı itibariyle Türkiye'de işletme halinde 555 adet baraj mevcut olup, bunlardan 537 adedi kaya veya toprak dolgu baraj tipinde, 8 adedi beton ağırlık tipinde (Çubuk I, Elmalı II, Sarıyar, Kemer, Gülüç, Porsuk, Arpaçay ve Karacaören II), 6 adedi beton kemer tipinde (Gökçekaya, Oymapınar, Karakaya, Gezende, Sır ve Berke), 4 adedi de Komposit tiptedir (CFRD-Beton Yüzlü Kaya Dolgu Barajlar- Kürtün, Birecik, Karkamış, Keban).
BAŞKA KURULUŞLARCA YAPILMIŞ OLAN BARAJ VE HES'LER (*)
Baraj ve HES Adı
İli
Bitiş Yılı
Kurulu Güç (MW)
Ortalama Enerji (GWh)
İçmesuyu
(hm 3)
Sulama Alanı (ha)
Berke
Adana
2001
510
1668
Sarıyer
Ankara
1956
160
400
10000
Manavgat
Antalya
1988
48
220
Karacaören II
Burdur
1993
47
206
Elmalı II
İstanbul
1955
2
Darlık
İstanbul
1988
108
Alaçatı
İzmir
1997
3
Sır
K.Maraş
1991
284
725
Kirazdere
Kocaeli
1999
142
Gülüç
Zonguldak
1986
6
Birecik
Ş.Urfa
2000
672
2518
92700
TOPLAM
1721
5737
261
102700
Not: Diğer kuruluşlarca yapılmış olan nehir ve kanal santralleri bu tabloya dahil edilmemiştir.
* Nehir santralleriyle birlikte diğer kuruluşlarca inşa edilerek işletmeye alınmış olan hidroelektrik santraller toplam 2 416 MW kurulu kapasite ile yılda 8 844 GWh enerji üretmekte olup, toplam hidroelektrik üretimiz olan 45 325 GWh (12 631 MW) içindeki payı yaklaşık % 20 civarındadır. Hidroelektrik üretimimizin % 80'i DSİ'ce inşa edilen santrallerden yapılmaktadır. DSİ'ce inşa edilecek olan 53 adet HES'den 24 adedi ikili işbirliği kapsamında (6135,8 MW, 20 203 GWh), 5 adedi ihale ile inşa edilecek projeler kapsamında (124,3 MW, 458 GWh), geri kalan 24 adedi de (2 722 MW, 8 920 GWh) inşa halindedir. Diğer kuruluşlarca inşa edilmekte olan 17 adet HES 3096 sayılı kanun kapsamında (465,1 MW, 1725 GWh) gerçekleştirilecek projelerdir.
DSİ, kurulduğu 1954 yılından itibaren, 33,5 milyar ABD Doları yatırım harcaması yaparak enerji, tarım, hizmetler ve çevre sektörlerindeki projelerden ülke ekonomisine toplam 81 milyar ABD Doları gelir sağlamıştır.
• TARIM SEKTÖRÜNDE :39 milyar ABD Dolar
• ENERJİ SEKTÖRÜNDE :30 milyar ABD Dolar
• HİZMETLER SEKTÖRÜNDE :12 milyar ABD Dolar
• TOPLAM :81 milyar ABD Dolar
BÜYÜK SU İŞLERİ KAPSAMINDA İNŞA EDİLMİŞ BARAJ VE HES'LER
Su sektöründe faaliyetlerini sürdüren DSİ Genel Müdürlüğünün mevcut gelişim oranları dikkate alındığında daha çok yapılacak işi vardır. Mevcut bütçe imkanları ve 2005 yılında ortalama Dolar kurunun 1,612 YTL olacağı dikkate alındığında, 1 milyar 650 milyon Dolar'lık yatırım bütçesi ile yatırım programındaki mevcut bütün işlerin tamamlanması için asgari 19 yıl, su kaynaklarının tam developmanı için geriye kalan işlerin tamamlanması için de asgari 44 yıl daha gerekeceği anlaşılmaktadır.
2005 YILI İTİBARİYLE GELİŞME
2030 YILI HEDEFLERİ
GELİŞ-TİRME ORANI
SULAMA
GELİŞİMİ
4,9 milyon ha
8,5 milyon ha
% 58
HİDROELEKTRİK
ENERJİ GELİŞİMİ
45,3 milyar kWh
127,3 milyar kWh
% 36
İÇME, KULLANMA
VE SANAYİ SUYU
GELİŞİMİ
10,5 milyar m 3
38,5 milyar m 3
% 27
* Bilindiği üzere DSİ Projeleri, ülkemizin kalkınması ve milletimizin refah ve mutluluğunun artırılmasında son derece önemli projelerdir. Bu projelerin bilinen ekonomik faydaları yanında, gözle görülmeyen sosyal faydaları da vardır. Nüfusumuzun büyük bir çoğunluğu, hatta hepimizin günlük hayatta kullandığı elektriğin, acıkınca yediğimiz ürünlerin, susayınca içtiğimiz suyun ana menşei su kaynaklarını geliştirme projelerine dayanmaktadır. DSİ, nüfusumuzun yaklaşık yarısının (% 48,5) faaliyet gösterdiği bir alan olan tarım sektörüne yatırım yapmak suretiyle, sulama gelişimini sağlamakta, çiftçi üretimini dolayısıyla gelirini artırarak, tarımsal sanayiye girdi oluşturmaktadır. Sanayinin ihtiyaç duyduğu elektrik ihtiyacının milli kaynak olan hidroelektrik enerjiden karşılanması, gerekse işsizliğin ve göçün azaltılması gayesiyle DSİ yatırımlarına gereken kaynak sağlanmalıdır.
*
Enerji, tarım, hizmetler ve çevre sektörlerinde 2030 yılına kadar, DSİ tarafından;
*
o TARIM SEKTÖRÜNDE :27,5 milyar ABD Dolar
o ENERJİ SEKTÖRÜNDE :21,0 milyar ABD Dolar
o HİZMETLER SEKTÖRÜNDE :20,0 milyar ABD Dolar
o ÇEVRE SEKTÖRÜNDE : 3,0 milyar ABD Dolar
o TOPLAM :71,5 milyar ABD Dolar
tutarında ilave yatırım gereklidir. Bu projelerle ülke ekonomisine yılda toplam 27,8 milyar ABD doları gelir sağlanması öngörülmektedir.