Ben bu kente dargınım be usta,
Ben bu kente kırgınım!
Bir çift sözüm var yine de
Bu kentin insanına
O da yarınının daha kötü,
Daha karanlık olduğu, olacağı...
Ben bu kente dargınım be usta,
Ben bu kente kırgınım!
Sahip çıkmaz sanatına, sanatçısına...
Şiirler yazdım ona mısra mısra
Sevgiler sundum sıcacık.
Anlamadı beni ah ne fayda
Anlamadı beni azıcık!
Her kaldırım taşında bu kentin
Damla damla gözyaşım
Ve her köşe başında
Delidolu sevdalanışım var oysa!
Gezdiğim oldu sabahlara dek sevdalı yollarında
Bilirim o yüzden her bir köşesini ezbere...
Cümle kaldırımlar, sokaklar bilir,
Ve cümle ağaçlar, kuşlar şahidimdir;
Ben bu kenti çok sevdim be usta,
Ben bu kenti çok sevdim;
Kırkayak'taki gökyüzünü en çok da
Ve Sevda Köprüsü'nü sonsuz bir aşkla...
Hatırlar mısın, sana yazdığım bir mektupta
'Sevda Şehri' yazmıştım zarfın üstüne
Ve sen yolladığın yanıtta
'Havalar nasıl' diyordun, 'Sevda Şehri'nde? '
Havalar iyi, güzel, hoş da;
Ben bu kente dargınım be usta,
Ben bu kente kırgınım!
Bu kent beni şair etti, ağlattı;
İşsiz, güçsüz, aç-sersefil bıraktı! ..
İçlenmemiştim hiç bu kadar, üzülmemiştim...
Daha diyeceğim çok ya!
Kalsın başka mektuba.
Ben bu kente dargınım be usta,
Ben bu kente kırgınım! ...
Hadi kal sağlıcakla...