Atatürk Din Ve Laiklik

Son güncelleme: 27.03.2009 08:34
  • Kitabın Adı : Atatürk Din Ve Laiklik
    Kitabın Yazarı : Rauf R.Denktaş
    Yayınevi ve Adresi: Kastaş Yayınları, İstanbul
    Basım Yılı: 1989


    KİTABIN ÖZETİ

    Yazar, kitabında Atatürk'ün Türkiye Cumhuriyetinin temelini oluşturan laiklik ilkesine bakışını incelemiştir.

    Rauf R. DENKTAŞ, bilindiği üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanıdır. Bu kitabın çıkışı, yazarın kendi tabiri ile, son zamanlarda ortaya çıkan bazı çevrelerce Atatürkçülük ile Laikliğin din düşmanlığı olarak yorumlanması olayına tepkidir. Yazar, eserinde özellikle gençlere hitap etmektedir. Kitabın giriş yazısında bu konular ve irtica meselesi ele alınmaktadır. Kitap ilk olarak bu konularla ilgili notlar olarak hazırlanmış, Kıbrıs Kültür Derneği'nde yapılan bir toplantıda sorulan sorular ve daha geniş çapta İslam Cemiyeti'nin daveti üzerine Atatürk Kültür Derneği'nde yaptığı konuşmalarla bugünkü durumuna gelmiştir.

    Birinci bölümde İslamiyet'in özellikleri ve Allah'tan bahsedilmektedir. Bu bölümde; kitabın genelinde olduğu gibi Atatürk'ün konu hakkındaki sözlerine yer verilmektedir. Atatürk, İslamiyet'in son din olmasının, son derece akla uygun ve doğal bir din olmasından kaynaklandığını söylemektedir. Bunun akabinde bu bölümde Atatürk'ün müfredatta dini eğitim olmasını istemesinden bahsedilmektedir. Son olarak da İslamiyet çerçevesinde İnsan, Ruh, İyilik ve Günah incelenmiştir.

    İkinci bölüm dinin yüceliğini inceler. Bu bölüme dünyaca kabul gören ünlü şahsiyetlerin Kur'an ve İslam Dini hakkında görüşleri ile başlanılmıştır. Tüm bu sözler dinimizin yüceliğinin yabancılar tarafından da kabul gördüğünü kanıtlamaktadır. Dinimiz, peygamberimizin hayatı ve sözleri ile bir bütünlük oluşturduğundan peygamberimizin kişiliği de övgü ile anlatılmaktadır. Bu gerçeklerin ışığında, Atatürk'ün anlattığı Türk askerinin Çanakkale'de gözünü kırpmadan ölüme gittiği Bomba Sırtı olayını anlamak kolaylaşmaktadır. Ayrıca bu bölümde, tartışma konusu olan "Tevekkül"e de değinilmiştir. Yazar; dinimizin yüceliğini anlatırken, İslamiyet'in Beş Şartı'nı da kendi yorumlarıyla açıklamıştır.

    Üçüncü bölümde, "İslamiyet Güzel Ahlaktır" düşüncesi incelenmiştir. Yazar, bu bağlamda doğruluk, oruç, yardım ve güzel ahlaklı olmanın koşul ve erdemlerini ele almıştır. Bunu yaparken "Güneş karı nasıl eritirse, güzel huy da günahları eritir" gibi peygamberimizin sözlerinden ve yaşayışından örnekler verilmiştir.

    Dördüncü bölümün adı "Atatürk'ün Laiklik Anlayışı" dır. Bu bölümde ağırlıklı olarak, Atatürk'ün sözlerine yer verilmiştir ve Atatürk'ün din istismarına, kadercilik yüzünden oluşan tembelliğe ne kadar karşı olduğu, kadın erkek eşitliğine inanışı ve uygulayışı, kutsal aile kurumuna bakışı ve tarikatlara karşı oluşu ele alınmıştır. Bunlara örnek olarak büyük dinimiz "çalışmayanın insanlıkla ilgili olmadığını" bildiriyor. Bazı kimseler çağdaş olmayı kafir olmak sanıyorlar. Asıl küfür onların bu zannıdır. Bu yanlış yorumu yapanların amacı, Müslümanların kafirlere tutsak olmasını istemek değil de nedir?" veya Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti şeyhler ve dervişler, müritler, meczuplar ülkesi olamaz. En doğru, en gerçek tarikat uygarlık tarikatıdır." sözü örnek olarak verilmiştir.

    Son bölüm olan "Müslümanlığın Erdemleri" bölümünde, ilk olarak İslamiyet'te Allah'ın kullarından beklediklerinden ve bu bağlamda insanlarda bir benlik ve varoluş sebebi bilinci olmasının gerekliliğinden bahsedilmektedir. İslamiyet'in erdemlerini bilen bir kişinin Kuran'ı okuyup, Allah sevgisi ve korkusuna sahip olarak yaptıklarının hesabını verebileceğini belirten yazar, insanların kendilerine gün sonunda "Allah'a çok şükür bugün Allah'ın istediği şekilde, insanca yaşadım" diyebildiği takdirde ne kadar büyük bir iç huzura kavuşacaklarını anlatmaktadır. Bu bölümde ayrıca aklın her şeyden üstün olduğu gösterilmiş ve konuyu pekiştiren anekdotlara yer verilmiştir. Yazar, ayrıca Atatürk'ün 31 Ocak 1923'te İzmir'de halka hitaben söylediği sözlere de yer vermiştir. Bu sözler ile Atatürk, kadınların görevi ve Türk toplumundaki yerlerini, kadınların kılık kıyafetleri ile ilgili görüşlerini ve dinimizin bizi gerileten bir din olmadığını belirtmiştir. Özellikle "Örtünme, kadını yaşayışından ayıracak biçimde olmamalıdır" sözleri konuyu özetlemeye yeter.

    Sonuç olarak, Atatürk'ün din ve laiklik konusundaki düşünce ve sözlerini toplamış olan kitapın, konu ile ilgili yazarın hitapları ve notlarından oluştuğu için halkın geneline ve özellikle gençlere faydalı olacak mesajlar içermektedir.
#27.03.2009 08:34 0 0 0