gelmelerine hep gitmek karıştıran sevgili
git tabi
çiviledim yıldızların ucuna nasılsa gözlerini
sindim kaldım bir akşamın yarasının başına
her sabah gün doğumuyla
ben senin için de seviyorum
sinmiş bir gözyaşıyla arana giriyorum
seni ağlatmamak için sırf
kendimi gözlerinden aşağı atıyorum
maskesini takıyorum kışların ve sonbaharın
yağmurun yatağına giriyorum
gelmelerine hep gitmek karıştıran sevgili
git tabi
ben senin için de ıslanıyorum
ört ne olur cümlelerindeki yalanı giderken
çek perdelerini görmeyeyim bakışlarını bakışlarıma değerken
şehirlerimin her yanında asılı bir afiş gibisin işte
ne kadar yırtsam da duruyorsun mutlaka aklıma gelmeyen bir hücremde
gelmelerine hep gitmek karıştıran sevgili
git tabi
ben senin için de bekliyorum
ani bir yağmur gibi bastırıyor yaşamak bazen
umutlu şiirlere belli etmeyip inciniyorum
tam gidecekken makamını sevdiğim şarkılardan
fark ediyorum şarkıları değil seni söylüyorum
ihanetin acıttığı dizeleri içimdeki aşka yamalıyorum
turuncu bir mumun eski bir hikayeyi aydınlattığı alevle
anılarımın limanında seni gezdiriyorum
daha çıkmadan kapıdan
düşüncemi gidişine dikip seni özlemeye başlıyorum
gelmelerine hep gitmek karıştıran sevgili
git tabi
ben durgun bir nehrin yanağında öperim mutlaka güldüğün saatleri
çeker alırım o istasyondan koşarak gelmelerini
sorarım yalnızlıklara yalnızlığın halini
bir taş gibi bazen
bazen bir duvar susarım en koyu rengiyle sessizliğin
karanlığa boyarım buraları
aynalara baktıkça boğulur bu nem seliyle aramızdaki bitmez kavga
vardır belli ayrılığa lüzum aşkın adının geçtiği her mekanda
gelmelerine hep gitmek karıştıran sevgili
git tabi
nasılsa şiir en çok bittiği yerde benzer aşka
sen de
bit tabi
"şehirlerimin her yanında asılı bir afiş gibisin işte
ne kadar yırtsam da duruyorsun mutlaka aklıma gelmeyen bir hücremde
gelmelerine hep gitmek karıştıran sevgili
git tabi
ben senin için de bekliyorum"