abondone: pes etmek
abanmak: birine yük olarak onun sırtından geçinmeye bakmak
abtestini vermek: azarlamak
afi: gösteriş
afi kesmek: gösteriş yapmak
aftos: metres, oynaş
aklına tükürmek: birinin düşüncesini beğenmemek
akmak: çabucak savuşmak, ortadan kaybolmak
alabandayı yemek: adamakıllı azarlamak
alarga: uzaktan,açıktan
alarga etmek: geri çekilmek, uzaklaşmak
alay geçmek: alay etmek
alengirli: gösterişli, yakışıklı
anam avradım olsun: birini kesin olarak inandırmak için söylenen söz
anam babam: teklifsiz bir seslenme
ananın örekesi: saçma bir söze karşı verilen karşılık
anasının gözü: çok kurnaz, çok açıkgöz
anafordan: yolsuz veya emeksiz olarak
anaforcu: yolsuz veya emeksiz kazanç peşinde olan
anaforlamak: yolsuz veya emeksiz kazanç elde etmek
anahtarcı: kapı, kasa gibi yerlere anahtar uydurarak hırsızlık yapan kimse
andaval: aptal, ahmak,beceriksiz
andavallı: görgüsüz, beceriksiz
anlamak: sahip olmayı istemek
anzarot: rakı
aparmak: gizlice çalmak
apiko: hazır, tetik
arakçı: hırsız
armut: fazla aptal, budala
asıntı: sırnaşan, tebelleş olan kimse
asıntı olmak: sırnaşmak, tebelleş olmak
aşıramento: çalma, aşırma
aşmak: görünmeden kaçmak
aşna fişne: gizli dost
atmak:
1. bilmeden, kestirerek söylemek
2. yalan veya abartılı söz söylemek
3. söylemek
atma Recep, din kardeşiyiz: söylediklerin hep yalan, farkındayız
aval: saflığı sersemlik derecesine varan kimse
aval aval: aptal bir biçimde, aptal aptal
avanta: bir kimsenin emek vermeden sağladığı kazanç
avantacı: çıkarcı, beleşçi, bedavacı
avurtlu: çalım satan, yüksekten atan
ayarlamak: kandırmak
ayazda kalmak: boş yere beklemek
ayna: iyi bir durumda, yolunda
aynalı: parlak yüzlü, yakışıklı, güzel
aynasız: hoşa gitmeyen, kötü, yakışıksız, çirkin, ters, biçimsiz
ayran ağızlı: aptal, budala, sersem
ayvayı yemek: kötü duruma düşmek, işi bozulmak
B
Babaçko : güçlü ve gösterişli,iri yarı kadın
Babalanmak : diklenmek,kabadayıca davranmak
Bal kabağı : aptal,beyinsiz
Balta olma : direnerek birşey istemek,asılmak,musallat olmak
Bamya tarlası :mezarlık
Bas git : çekil,yürü git,defol
Bayılmak : vermek,ödemek
Bayramlık ağzını açmak : kaba konuşmak,küfretmek
Becermek : 1.ırzına geçmek,kirletmek 2.birisini öldürmek
Beleş : karşılıksız,emeksiz,parasız elde edilen
Bıçkın :kabadayı
Bilezik :kelepçe
Bitirim : 1.çok hoşa giden kimse,yer 2.kahve,kumarhane 3.yaman,zeki,çok beğenilen
Bitirmiş : bilgili,açıkgöz
Bitmek : 1.çok sevmek,bayılmak,beğemek 2.beklenmedik bir anda ortaya çıkmak
Boğuntu : bir şeyi değerinden çok yükseğe satma işi
Bozuk çalmak : canı sıkılmış,yüzü asılmış olmak
Bozum havası : utangaçlık,mahcupluk
Bozum olmak : utanmak,utanacak duruma düşmek
Bözük : yüreklilik,cesaret
caddeyi tutmak : korkulu bir durumda başını alıp gitmek,uzaklaşmak
caka : gösteriş,çalım,kabadayılık,fiyaka
caka satmak : gösteriş yapmak,çalım satmak
camekan : gözlük
canına ezan okumak : bir kimsenin hakkından gelmek
canını cehenneme göndermek : öldürmek
cart kaba kağıt : yüksekten atana karşı söylenen söz
carta : yellenme
cartayı çekmek : ölmek
cavalacoz : değersiz,önemsiz,derme çatma
cavlamak : ölmek
cebellezi : hakkı olmayan bir şeyi cebine koyma,sahip çıkma
cebellezi etmek : cebine koymak
cızlam : kaçma,savuşma
cızlamı çekmek : kaçmak,savuşup gitmek
cicoz : hiç yok
cicozlamak : kaçamak,uzaklaşmak
cilalamak : neşesini arttırmak
cins : garip,tuhaf
Ç
çaça : sokak kadını
çakal : kurnaz,yalancı,düzenci,aşağılık kimse
çakmak : 1.kabul edilmeyecek birşeyi kurnazlıkla kabul ettirmek 2.içki içmek
çakar almaz : işe yaramayacak durumda olan
çarık : para cüzdanı
çarkına etmek : birine büyük kötülük yapmak
çekmek : içki içmek
çeyrek : alman markı
çıkmak : vermeye katlanmak
çıngar : kavga,gürültü
çifte dikiş : bir sınıfta iki yıl okuma
çuvallamak : başaramamak
D
dalga : 1.gizli iş,dalavere 2.dalgınlık 3.geçici sevgili
dalgaya gelmek : yanılmak,dalgınlıkla unutmak
dalgaya getirmek : birinin dalgınlığından yararlanmak
dalgıç : birinden habersiz birşeyi almakhuyunda olan kimse
dam : tutuk evi
damlamak : biryere çağrılmadan birdenbire gitmek
dava : sevgili
davul tozu : gerçekleşmesi imkansız olan durumlar için kullanulan söz
dehlemek : kovmak
delik : cezaevi
demirhindi : pinti,hasis
deve olmak : kaybolmak
dik alası : genellikle hoş karşılanmayan birşeyin aşırılığını anlatır
dikiz : bakma,gözetleme
dikizlemek : sezdirmeden bakmak,gözetlemek
dinine yandığım : öfk,kızgınlık gibi duyguları belirtmek için kullanılan ilenme sözü
diskur çekmek : nutuk verir gibi konuşmak
dolma : yaln hile,dalavere
dolma yutmak : kanıp aldanmak
dubara : oyun,düzen
dubaracı : oyunla,düzenle iş gören,düzenci
duman : 1.kötü,yaman 2.esrar
duman attırmak : kötü duruma düşürmek,geride bırakma,birini yıldırma
duman etmek : dağıtmak,bozmak,yoketmek
duman olmak : işi,durumu berbet olmak
dut gibi olmak : çok sarhoş olmak,utanmak,mahçup olmak
düdük : akılsız,boş kafalı
düdük makarnası : aptal,anlayışsız
düdüklemek : cinsel ilişkide bulunmak,aldatmak,kandırmak
dükkan : kumarhane
dümen : dalavere,hile
dümen kullanmak : bir işi kurnazca yönetmek
dümen yapmak : dalavere,hile ile birini kandırmak,aldatmaya çalışmak
dümeni kırmak : çekip gitmek,uzaklaşmak,kaçmak
dümenci : 1.en geride olan,sonuncu,en tembel 2.dalavereci,hileci,düzenbaz
dümencilik : 1.en geride olama durumu,sonuncu olma durumu 2.dalaverecilik,hilecilik,düzenbazlık
ekmek : 1.birini uydurma bir sebeple bırakıp gitmek,atlatmak 2.boşuna harcamak,ziyan etmek 3.yarışta geçmek
ekmeklik : oyunda hep yenilerek kendisinden para kazanılan kimse
ekişmek : 1.utanmak,mahçup olmak 2.sırnaşmak,ısrar etmek
elden gel : ver
emmek : uzun süre yararlanmak
enayi : fazla bön,avanak
enayi dümbeleği : çok enayi
ense yapmak : hiç çalışmadan rahatça yaşamak
enselemek : yakalamak
enselenmek : yakalanmak
erteke : dikiz
esnaf : kötü yola sapmış kadın
eşek cenneti : öbür dünya
eşekten düşmüş karpuza dönmek : ezmek : 1.çok sarsılmak 2.kötü bir duruma düşmek
F
faça : 1.yüz,çehre,surat 2.giysi 3.iskambil destesinin en altındaki kağıt
façasını almak : birini mahçup etmek,bozmak
fasarya : boş anlamsız söz
fayrap(fire up) : açma,çıkarma
fayrap etmek : 1.herhangi bir işi veya şeyi hızlandırmak 2.açmak,çıkarmak
fertik çekmek : kaçmak
fır : pıc,fırlama
fırlama : pıc
filinta : yakışıklı,güzel
film çevirmek : eğlenmek hoş vakit geçirmek
filo : bit
fino : esrar
fişek atmak : cinsel ilişkide bulunmak
fit olmak : ödeşmek,razı olmak
fiyaka satmak : gösteriş yapmak
fora etmek : çekip çıkarmak
fos : çürük,boş,kof
fos çıkmak : bir işin sonu gelmemek
foslatmak : utandırmak
frigo : sevimsiz soğuk kimse
frikik : eteğin açılmasıyla bacağın görülmesi
frikik yakalamak : açık bacak görmek
G
gaco : kadın,dost,sevgili,metres
gaga : ağız
gazlamak : kaçmak
gazla : defol,git
gazoz ağacı : bir sözün çok saçma olduğunu bildirmek için söylenen söz
gebeş : aptal,sersem
geçmişi kınalı : sövgü yerine söylenen bir söz
gerzek : gerizekalı
gevşemek : sevmek,hoşlanmak
geyik : karısının veya bir kadının ihanetine uğramış erkek
gıcık : sözleriyle,davranışlarıyla karşısındakini kızdıran,sinirlendiren,sıkan kimse
gıcık kapmak : bir davranışa veya bir kimseye sinirlenmek
gıcık etmek : sinirlendirmek,öfkelendirmek
gıcır : yeni
gır : 1.söz,lakırdı 2.yalan,uydurma
gır atmak : konuşmak,laf atmak
gır geçmek : bol bol konuşmak,çene çalmak
gır gır geçmek : alay etmek
gır kaynatmak : işlerini bırakıp yarenlik etmek
gümlemek : sınıfta kalmak
güneşe karşı işemek : saygı gösterilmesi gereken şeylere saygısızlık etmek
H
hacamat : hafif yaralama
hacamat etmek : hafifçe yaralamak
hacamatlamak : hafifçe yaralamak
hafız : 1.aptal,ahmak,bön 2.birşeyi anlamadan ezberleyen kimse
hafızlık : aptallık,ahmaklık
hali duman olmak : kötü duruma düşmek
hallenmek : birşeye karşı istek duymak
hamamcı olmak : güsul aptesi alması gerekmek
hap : bir içimlik afyon
harcamak : yokolmasına,ölmesine sebep olmak
hasbi geçmek : önem vermemek,ilgi göstermemek,kısa kesmek
hasta : parasız,züğürt
haşatı çıkmak : bozulmak,işe yaramaz hale gelmek,çok yorulmak,bitkin düşmek
hava almak : umduğunu bulamamak,hiçbirşey kazanamamak
hava basmak : büyüklenmek,gururlanmak
hava gazı : boş laf,önemsiz şey
havyar kesmek : vaktini boşa geçirmek
haybe : boş,işe yaramaz,anlamsız
haybeci : işsiz güçsüz,bedavadan geçinen
haydamak : kovmak,defetmek
haza : etkisiz,kusursuz
hırbo : 1.iri yarı kimse 2.sersem,salak ve kaba saba
hırboluk : sersemlik,salaklık
hırt : sersem,budala,ahmak
hırtapoz : sersem,aptal,şaşkın
hırtapozluk : hırtapoz olma durumu
hırtlık : sersemlik,budalalık,ahmaklık
hışır : aptal,sersem
hıyar : kaba saba,görgüsüz,budala
hıyarlaşmak : kaba saba,budalaca davranışlarda bulunma
hoşur : şişman,dolgun,güzel kadın
hödük : görgüsüz,kaba,anlayışı kıt kimse
ıska : boşa çıkarma,rast getirememe
ıska geçmek : 1.hedefe rast getirememe 2.üzerinde durmamak,önem vermemek
ıskalamak : hedefe rast getirememe
ıslak karga : çok korkak,çekingen
ıslatmak : dayak atmak veya ağır harakette bulunmak
İ
iç etmek : eline geçen birşeyi sahibine bildirmeden kendine mal etmek
içinden okumak : sessiz bir biçimde sövmek
ifadesini almak : üstün gelmek,yenmek
iki seksen uzanmak : bir çarpma,vurma sonucu boylu boyuna serilmek
ilik gibi : çok güzel,istek uyandıran(kadın)
imam kayığı : tabut
imam suyu : rakı
imanım : kardeş,arkadaş anlamında bir sesleniş
inek : 1.çok çalışkan öğrenci 2.****
ineklemek : çok çalışmak,çok çalışarak öğrenmek,hafızalamak
inmek : vurmak
iplemek : saygı göstermek,değer vermek
iskandil etmek : gözetlemek,çevreyi kollamak
iskele almak : sarkıntılık etmek
işini görmek : öldürmek
iyi etmek : soymak,parasını ve/veya malını almak
K
kafa ütülemek : çok laf edip tedirgin etmek
kafayı bulmak : sarhoş olup,neşesi keyfi yerine gelmek
kafayı çekmek : içki içmek
kafayı tütsülemek : sarhoş olmak
kafes : hapishane
kafese girmek : aldatılıp kendisinden çıkar sağlanmak
kafese koymak : aldatıp çıkar sağlamak
kakırdamak : ölmek
kalay : sövme,küfür
kalayı basmak : adamakıllı küfür etmek
kaldırmak : çalmak,aşırmak
kalıbını basmak : birşeyi güvenle doğrulamak
kamanço etmek : yüklemek,aktarmak,elden ele geçirmek
kamış koymak : birine oyun etmek,arabozanlık etmek
kandil : çok sarhoş
kantarlı : ağır sövgü,ağır sövmek
kaparoz : yolsuzca veya zorla elde edilen mal
kaput gitmek : hiçbir sınavı verememek
karavana : atış taliminde hedefi vuramam
kaşalot : aptal,budala
kaşkaval : aptal,sersem
katakulli : yalan,dolan,oyun,tuzak,düzen
kayarto : ahlaksız kimse,melun
kayışa çekmek : aldatmak,kandırmak
kaynamak : arada kaybolmak
kaynatmak : 1.belli etmeden almak,unutturmak 2.konuşmak,sohbet etmek
kaypak : sözünde durmayan,dönek
kelek : aptal
kemik atmak : susturmak
kendini fasulye gibi nimetten saymak : kendini çok önemli biri gibi görmek
kepçe kuruk : başkalarının sırtından bedavadan geçinen
keriz : kolayca kandırılabilen kişi
kesilmek : çok beğenmek,çok hoşlanmak
kesişmek : (erkek&kadın)bakışarak anlaşmak
kesmek : uydurmak,yalan söylemek
keş : aptal
kıç atmak : çok istemek
kıkırdamak : ölmek
kırmak : kaçmak,uzaklaşmak
kışlatmak : musallat etmek
kıtıpiyos : değersiz,bayağı,kötü
kıtır : uydurma söz,yalan
kıtır atmak : yalan uydurup söylemek
kıtıra almak : alay etmek
kıtırcı : çok yalan söyleyen kimse
kıyak çakmak : çok uygun düşmek,yakışık almak
kıyakçı : gözüpek
kıytırık : değersiz,bayağı,basit
kirişi kırmak : bulunduğu yerden ayrılmak,kaçıp gitmek
kocakarı : anne
kodes : tutukevi,hapishane,karakol
kokoroz : çirkin kimse
kokoz : parası olmayan,züğürt
koltuk : genelev
kontak : ruh sağlığı yerinde olmayan kimse
kopil : 1.arsız sokak çocuğu
kova : futbolda çok gol yiyen kaleci veya takım
koyduğum yerde otluyor : hiçbir ilerleme gösteremeyenler için kullanılır
kuyruğu titremek : ölmek
kül yutmak : kurnazca yapılan bir oyuna düşmek
küp : sarhoş
lolo : gösteriş,kabadayılık
lüp : hiç emek vermeden kazanılan şey
M
madara : kötü,sevimsiz
madara etmek : kötü duruma düşürmek
madara olmak : kötü duruma düşmek
madik atmak : dolap çevirmek,hile yapmak
makaraları koyvermek : kendini tutamayarak kahkayla gülmeye başlamak
mandepsi : tuzak,oyun
mandepsiye basmak : tuzağa düşmek,aldatılmak
mangiz : para
mantar : uydurma söz,yalan
mantar atmak : yalan söylemek
mantarlamak : aldatmak,yalan söylemek
mars olmak : söz söyleyemeyecek duruma düşmek
mastor : çok sarhoş
matiz olmak : sarhoşluktan sızacak duruma gelmek
matrak : eğlenceli,gülünç,hoş
maval : yalan,uydurma söz
maya : arsız,utanmaz kimse
mayası bozuk : kötü yaradılışlı,karaktersiz
mehterhane : hapishane
mektep çocuğu : acemi,toy
mıhsıçtı : cimri,elisıkı
mortlamak : ölmek
mortoyu çekmek : ölmek
mortocu : imam
mostra olmak : kendini gülünç bir duruma sokmak
mostralık : kötü veya yersiz davranışlarıyla göze batan kimse
mum olmak : razı olmak
N
nağme yapmak : bildiği bir şeyi bilmez görünmek
nalları dikmek : ölmek
nallamak : öldürmek
nanay : yok
ne çiçektir,biliriz : ne mal olduğunu biliriz
okumak : sövmek,küfretmek
okutmak : satarak elinden çıkarmak
oltayı yutmak : aldanmak
omuzlamak : alıp götürmek,sırtlayıp kaçırmak,aşırmak
orostopolluk : kurnazca iş,dalavere,dolap
ortaya balgam atmak : bir iş kıvamında iken herkesin zihnini bulandıracak bir söz söylemek
ot : esrar
Ö
öküz : cıvalı zar
ölüsü kınalı : iyi gitmeyen bir iş için sövgü yerine kullanılır
ördek : uzun yolculuklarda sürücülerin yollardan aldıkları yolcu
ötmek : 1.anlamsız,boş konuşmak 2.kusmak
P
palas : 1.rahat,kolay 2.kolaylık gösteren,hoşa giden
pantuflacı : dolandırıcı,yankesici
papaz uçurmak : içkili eğlence düzenlemek
parlak : yüzü güzel oğlan
parlatmak : içki içmek
pas vermek : kadının,bakışı ve davranışı ile erkeğe cesaret vermesi
paspal : kötü cins esrar
pata çakmak : askerce selam vermek
payandaları çözmek : ayrılmak,kaçmak,uzaklaşmak
perdahlamak : 1.birini asılsız sözlerle kandırmaya çalışmak 2.sövmek,küfretmek
pestil : hasta
peygamber öküzü : aptal,ahmak,budala
pırpırı : uçarı,hovarda
pilaki : aptal,ahmak
piliç gibi : güzel ve sevimli kız
pinpon : yaşlı,çökmüş
piyaz : bir çıkar sağlamak için söylenen övücü söz
piyazcı : yüze gülücü,içten olmayan davranışlarda bulunma
piyazlamak : bir çıkar sağlamak için birini aşırı övmek
plak bozulmak : can sıkmak
postu deldirmek : kurşunla vurulmak
R
racon : 1.yol,yöntem,usul 2.gösteriş,fiyaka
racon kesmek : 1.görünüşe göre hüküm vermek 2.gösteriş yapmak
rampa etmek : birinin içki masasına çağrılmadığı halde oturmak
röntgenci : kadınları gizlice gözetleme alışkanlığı olan erkek
röntgenlemek : kadınları gizlice gözetlemek
sağmak : aldatarak parasını çekmek
sağmal inek : aptal yerine konularak kendisinden sürekli çıkar sağlanan
saksı : baş,kafa
sallamak : vurmak,tokatlamak
sallamamak : önem vermemek
saloz : salak
salozlaşmak : salak durumuna düşmek
saraka : alay istihza
sarakaya almak : alay etmek
sepet havası çalmak : işinden çıkarmak,sepetlemek
sigortası atmak : çığrından çıkmak,kötüleşmek
sinek avlamak : işi veya müşterisi olmamak,boş oturmak
sivil : çıplak
sökmek : çıkagelmek
su kaçırmak : baş ağrıtmak,can sıkmak
su koyuvermek : cıvıtmak,sözünde durmamak
sulamak : ödemek,vermek,harcamak
sulanmak : imrendiğini açığa vurmak
süt : benzin,mazot
süzme : kötü,aşağılık,malın gözü
Ş
şaban : aptal,alık,saf,şaşkın,budala
şapa oturmak : içinden çıkılması güç bir duruma düşmek
şarj etmek : bir şeyi anlamaya,kavramaya çalışmak
şaşkoloz : şaşı veya şaşkın kimselere hakaret yollu söylenir
şavalak : aptal,alık,sersem,budala
şinanay : yok
şişlemek : kama,çakı gibi bir araçla yaralamak
şişmek : bozulmak,bozum olmak,utanmak
şorolap : yalan
T
takmak : 1.önemsememek 2.borç bırakmak 3.sınavını başaramamak
tayfa : bir adamın yanında bulunan yardakçıları
tekke : esrar içilen üstü kapalı yer
teklemek : kekelemek
temize havale etmek : kısa yoldan çözümlemek
tıkır : para
tıngır : para
traş : yalan,asılsız,bıktırıcı söz
tırtıklamak : aşırmak,çalmak
tiye almak : biryle alay etmek,eğlenmek
toka etmek : vermek
topu atmak : sınıfta kalmak
torpillemek : sınıfta kalmak
toslamak : para vermek
tuzlayalım da kokmasın : birine,düşüncesinde aldandığını ve aklının bir şeye ermediğini anlatmak için kullanılır
tünel geçmek : aklını yaptığı işe vermemek
tütsü : içki
tütsülemek : içki içmek,sarhoş olmak
tütsülü : sarhoş
uçlanmak : vermek
uçurmak : gizlice alıp gitmek
uydu : birşeye bağımlılığı olan
uydulaşmak : uydu durumuna gelmek
uydurmak : cinsel birleşmede bulunmak
Ü
üç buçuk atmak : çok korkmak
üstünden geçmek : ırzına geçmek
üşütmek : delirmek,saçmalamak
üşütük : aklını yitirmiş,saçmalayan kimse
V
vamp : erkek peşinde koşan kadın
vardakosta : iri yarı ve gösterişli kadın
varta : tehlikeli durum
vartayı atlatmak : tehlikeden kurtulmak
voli : vurgun,kazanç,kar
voli çevirmek : tuzağa düşürmek
voli vurmak : vurgun vurmak
volta : aşağı yukarı gidip gelme
volta atmak : bir aşağı,bir yukarı dolaşmak
volta vurmak : bir aşağı bir yukarı dolaşmak
voltasını almak : kaçmak,çekilmek,gitmek
voyvo : alay ederek sataşmak için söylenir
vurmak : 1.yolsuzca para almak,soymak 2.içki içmek
Y
yağcı : dalkavuk
yahudi : cimri
yaş : kötü,korkulu,zor
yaylanmak : çekilip gitmek
yemlik : kumarda kandırılıp parası alınan kimse
yeşermek : çok beklemek
yeşillenmek : 1.birine karşı duyduğu cinsel isteği kendisine sezdirmek,sarkıntılık yapmak 2.başkasının malında gözü olmak,elde etmeye çalışmak
yırtık : utanması çekinmesi olmayan
yolunu bulmak : yasal olmayan yollardan kazanç sağlamak
yollu : kolayca elde edilen kadın
yutmak : iyice eksiksiz olarak öğrenmek
yüklü : 1.çok sarhoş 2.varlıklı,paralı
yürümek : ölmek
yürütmek : habersiz almak,çalmak
Z
zamazingo : dost,metres
zamkinos : 1.adı birden hatırlanamayan küçük,değersiz şeyler için kullanılır 2.dost,metres 3.kaçma
zamkinos etmek : kaçmak
zarta : yellenme
zartayı çekmek : ölmek
zemzem kuyusuna işemek : adı anılsın diye herkesi iğrendirip kızdıran kötü bir iş yapmak
zımbalamak : bıçaklamak,öldürmek
zırtapoz : zıpır,utanmaz,saygısız,hayta
zırtapozluk : haytalık
zirzop : aklına eseni yapan
zirzopluk etmek : uygunsuz,yakışıksız davranışlarda bulunmak
zokayı yutmak : aldatılıp zarara sokulmak
zom : 1.olgun kimse 2.çok sarhoş olan
zom olmak : çok sarhoş olmak
zula : kaçak ve yasak şeylerin saklandığı gizli yer
zula etmek : çalmak,aşırmak