İnsanların bişeyler yazabilmesi için duygularının birikmesi lazım demişti biri. Ömrüm boyunca birikti duygularım. Doldum, taşıyorum artık. Sığmıyorum bedenime. Yine de dökülmüyor sözcükler, çıkmıyor dudaklarımdan kelimeler... Bir zamanlar sana atılan her kurşunda seni savunan dilim varya konuşmuyor artık, konuşamıyor. Sahi...Dilimi kör testere ile kestiğin o geceden sonra nasıl konuşabilirim ki?
Doğduğumda benim tayinim sana çıktı sevdiğim pardon hiç bir şeyim! Aslında hiç bir şeyin bile olamadım ki ben senin. Hadi konuş artık! Söylesene, ben gerçekte neyin odum senin?
Kıyamet koparmışcasına savruluyor içimdeki duygular. Yüreğimde mermiler var havada uçuşan... Bende bıraktığın yara daha çok kanatan mermiler... Üstelik soğuk ve buz gibiler. Tıpkı gözlerin gibi...
Hadi vur beni intihara en yakın yerimden, infazını yokluğuna bırakma! O zaman daha çok canım yanar.
Bir bakışınla beni yerle bir ettin ya hani bir daha kimseye bakamadı o gözler... Hiç kimse ve hiç bir şey için sabahlara kadar bomboş duvarı izlemedi. Seni gönderdiğim için hep çok kızdın bana. Dedim ya "Kalan gönderdiği için gitti giden." Gitmeliydim başka çare bırakmadın bana.
Yokluğunun demindeyim hala. Her şey yerle bir... Kimbilir daha ne kadar sürecek? Kaç gün, kaç ay, kaç yıl? Belkide hiç bitmeyecek yüreğimdeki mermi rüzgarı... Yokluğunla savaşta herşey.
Doğduğumda benim tayinim sana çıktı sevdiğim, pardon hiç bir şeyim! Hala buram buram sen kokuyor buralar. Hala senin bakışın var duvarımda. Hala her yeni günde doğan güneşimsin sen benim. Lütfen!...Bu kez kirletme bari seni/ beni/ bizi.
Söylenecek ne de çok şeyim birikti sana.
Gözlerinde bulabilmek beni, yaşamak avuç içlerimde...
Kaç yıkım, kaç fırtınalar yaşadı bu yürek.
Kaç yere selleri kıskandırdı göz yaşları ile.
Kaç kere çölleri yakıp geçti iz bırakarak.
Merak etme bunları da atlatırım ben.
Yine baş ederim sevgimle...
Yine durdururum içimden akan nehiri...
Tek bir dal olarak yaşar, tek bir dal olarak ölürüm ama yine de kimseye ezdirmem kendimi!...
Kaç yıkım, kaç fırtınalar yaşadı bu yürek.
Kaç yere selleri kıskandırdı göz yaşları ile.
Kaç kere çölleri yakıp geçti iz bırakarak.
Merak etme bunları da atlatırım ben(emeğine sağlık)