Frekansını kaybetmiş bir radyonun cızırtısında
Beraber ve solo yalanlara gizlenmişti
Yalnızlığın karantinasındaki ayrılık şarkısı
Ki bilirim içi boş çıkacak kabuğu soyulmamış hayallerin
Çünkü hiçbir kelime avcısı Şair tarif edemiyordu güzelliğini
Ve sonunda hasrete vurdum kendimi
İçtiğim şarap değil uzat kadehini hasret doldurayım
Yok Yok Ağlamıyorum
Bir sevdanın sahra kesesindeki çöl yağmuru yaktı gözlerimi
Alıp gidiyorum işte
Felçli fikirlerimin neden olduğu dudaklarımdan düşmeyen sözlerimi
Her tohum bahar gelince toprağı güneşle aldatır!
Sen de gideceksin biliyorum bu şiire yakışsa da güzelliğin
Boş ver!
Bırak okumasın hiç kimse içimde kalsın özelliğin
Tat vermiyor kainat
Sensiz Mehtabı seyretmek de neymiş huzura siftahsız gecelerde!
Sus söyleme!
B e n y i n e s e n
o l u r u m k a ğ ı d a d ö k ü l m e m i ş h e c e l e r d e . . .