( , ) Bir gün insan virgülü kaybetti; o zaman zor ve uzun cümlelerden korkar oldu ve basit cümleler kullanmaya başladı. Cümleleri basitleştirince düşünceleri de basitleşti.
( ! ) Sonra ünlem işaretini kaybetti; alçak bir sesle ve ses tonunu değiştirmeden konuşmaya başladı. Artık ne bir şeye kızıyor, ne de seviniyordu. Hiçbir şey onda en ufak bir heyecan uyandırmıyordu.
( ? ) Bir süre sonra soru işaretini kaybetti ve artık soru sormaz oldu. Hiçbir şey onu ilgilendirmiyordu; ne evren, ne dünya, ne de kendisi artık umurundaydı.
( : ) Birkaç yıl sonra iki nokta işaretini kaybetti ve olayların nedenlerini başkalarına açıklamaktan vazgeçti.
( " ) Ömrünün sonuna doğru elinde yalnız tırnak işareti kalmıştı. Kendine özgü tek düşüncesi yoktu. Yalnız başkalarının düşüncesini aktarıyordu.
( . ) Düşünceyi unuttu ve böylece son noktayı koydu.