>>yazın sonuna kadar beklemenize gerek kalmadı)
> >>
> >>
> >>
> >>36. Bölüm
> >>
> >>Yeşilköy sahili ...
> >>
> >>Selim bir kez daha saatine bakar. Saat 4:30olmuştur. İçini
çeker. "Gel
> >>artık Esma."
> >>Evet o gelse herşey düzelecek , yüreğindeki fırtınalar
dinecektir. Ama
ya
> >>gelmezse... "Hayır böyle birşey olmayacak." Herşeyini ona o
mektupta
> >>anlattığını düşünür.Aşka ve mutluluğa kapadığı kalbini ona
verdiğini
> >>Esma
> >>anlayacaktır. Gelecek , mutlaka gelecektir. Peki neden
gecikti?
> >>Trafik tabiiki trafik. Kız üniversiteden çıkıp, Ortaköy'den
buraya
> >>gelecek. Sonra kendi kendine güler. Sanki İstanbul'da başka
sahil
> >>yokmut
> >>gibi neden Yetilköy ? Acaba köşke yakın olsa gelmeyeceğinden mi
korktum?
> >>diye sorar kendine. O sırada bir uçak daha bundan önceki uçak
gibi
sesi
> >>kalbini yararak geçer. Kalbini yine aynı korku sarar. Sonra
kötü
> >>şeyleri atmak istermişcesine kafasını sallar. Gelecek , mutlaka
> >>gelecek...
> >>
> >>Arhan malikanesi
> >>
> >>Malikanenin kapıları Selim Arhan için açılır. Görevli Murat
şaşırır.
Her
> >>zaman mutlaka selam veren Selim Bey bugün onu farketmemittir
bile.
> >>Aslında
> >>sanki yalnızca beni değil bütün dünyayı görmüyormuş gibiydi
diye
dütünür.
> >>
> >>Selim arabadan iner. Garajdan çıkar, tek katlı sevimli eve
doğru
ilerler.
> >>"Esma'yla konuşucam ama bu sefer gözlerinin içine bakarak.
Meleğim o
> >>zaman onun için gerçekten herşeyi yapacağımı anlayacak." Bu
> >>dütüncelerin
> >>verdiği güç ve umutla hızlanır. Her adımda kalbi daha da çok
çarparak
> >>kapının önüne gelir.
> >>İçerde Kozanlar hep birlikte sessiz ve endişeli
oturmaktadırlar. En
> >>sonunda
> >>Çiçek dayanamaz.
> >>
> >>Çiçek: Tamam anne ya artık asma suratını. Esma iyi olacak.
Benim
kardetim
> >>güçlüdür.
> >>Suzan : Biliyorum Çiçek ama ne biliyim. Offf...
> >>Cemal : Suzan daha önce staja gittiğinde de endişelendik. Ama o
zaman
> >>nasıl
> >>dönmüştü hatırlasana.
> >>Ozan: Korkma benim ablama hiçbirtey olmaz anne.
> >>Suzan: Bu sefer kızımın yüzünde bir farklılık vardı Cemal.
Sanki içinde
> >>birşey ebediyyen kırılmış gibi. (Çiçek'e dönerek) Bazı
durumlarda
> >>güç yetmez kızım. Çiçek: Herşey iyi olacak. Sen kendini botu
> >>boşuna üzüyorsun annecim. ( Söylediklerine kendi de
inanmamaktadır.
Esma
> >>ile gitmeden önce konuştukları ve mektup aklına gelir. )
Offf...(der
> >>sessizce. Sonra diğerleri aklına gelir ve aniden sahte bir
neşeyle
> >>Necati'ye dönerek) Hadi Necati kalk çay koyalım. Bu gece
kimseden hayır
> >>yok.
> >>Çaydan sonra gidelim. Baksana saat 9 olmut.
> >>Necati: "Tamam canım" der ve kalkar. O sırada kapı çalar. Çiçek
ve
Necati
> >>aynı anda yaağa kalkarlar.
> >>Necati: Ben açarım.
> >>
> >>Kapı açılır. Necati'nin biraz şaşkın sesi duyulur " Tabii
içeri
buyurun."
> >>Sonra korku, heyecan, telat ve umut dolu bir ifadeyle Selim
içeri
girer.
> >>Odayı bir sessizlik kaplar. Cemal ve Suzan birbirlerine
bakarlar.
> >>Selim: (her zamanki kendinden emin sesinden çok farklı bir
sesle) Cemal
> >>abi,
> >>Suzan abla iyi akşamlar. Bu saatte rahatsız ettiğim için özür
dilerim.
> >>(derin bir nefes alır) Ben Esma ile konuşmak istiyorum ..Eğer
onu
> >>çağırabilirseniz....(söze devam edemez) Suzan: Gelin töyle oturun
> >>Selim bey (kanepeyi biraz eli titreyerek gösterir)
> >>Cemal ve Suzan yine gözgöze gelirler. İkisinin gözlerinde de
aynı soru
> >>vardır. Nasıl anlatıcaz? Sonunda Cemal söze başlar.
> >>
> >>Etrafındakiler ona birşeyler söylemektedir. Ama Selim hiçbirtey
duymaz.
> >>Yalnızca Cemal'in 2 cümlesi kulaklarında uğuldamaktadır. "Esma
3
> >>aylığına Roma'ya gitti Selim Bey. Böylesinin herkes için daha
doğru
> >>olacağını düşündü." Hangi herkes Esma ? Bu herkesin içinde
> >>kesinlikle
> >>ben yokum.İkimiz yokuz. Beniöldürüyorsun Esma farkında değil
misin?
> >>
> >>Cemal de Suzan da Selim'i hiç böyle görmemitlerdi. Gözlerinin
önünde
> >>çökmüttü sanki.
> >>Selim yavaş yavaş kapıya doğru ilerlerken onu hemen bırakmak
istemezler.
> >>
> >>Suzan: (ne söyleyeceğini bilemez bir şekilde) Biraz daha
otursaydınız
> >>Selim
> >>Bey Cemal: Köşkte mi kalacaksınız yoksa sizi evinize bırakıyım
mı?
> >>Selim: (belli belirsiz bir sesle) Ben... ben köşkte kalıcam.
Gerek yok.
> >>
> >>Selim Kozanların evinden çıkar. Nasıl gidersin Esma ? Bana tek
kelime
bile
> >>etmedin. Bir tek kelimeye bile değmez miydim Esma? Sensiz daha
iyi
> >>olacağımı
> >>nasıl düşünürsün? Bütün bu duyguların, düşüncelerin ağırlığı
içinde
> >>Çiçek'in
> >>ona seslenişlerini duymaz. Ancak Çiçek en sonunda yanına gelip
koluna
> >>dokunduğunda onu farkeder.
> >>Çiçek elinde bir zarf ,enditeli gözlerle Selim'e bakarken
tedirgin bir
> >>sesle
> >>konutmaya batlar.
> >>
> >>Çiçek: Esma bana herteyi anlattı. Demir ile olanları, ondan
zaman
> >>istediğinizi.
> >>Selim: Benimle... konuşsaydı onu asla bırakmazdım,asla. Neden ?
> >>Çiçek: Bu Esma için hiç kolay olmadı Selim Bey. Bir gün önce
kardeşimin
> >>gözlerinde parlayan ışığın tek bir günde söndüğünü gördüm.
Sizin
> >>teklifinizi kabulettiğini söyleyecekti, eğerDemir orada
> >>olmasaydı.
> >>(
> >>Bu sözlerle Selim'in gözleri gerçekten mi dercesine Çiçek'e
çevrilir.
> >>Sonra tüm benliğini yine acı kaplar. Yanındaki ağaca
yaslanır.)
> >>Evet
> >>kabuledecekti. Ama olanlar, sizin zaman istemeniz ....Esma siz
ve
> >>kardeşiniz arasına girmek istemedi. EğerDemir ile aranız
açılırsa ya da
> >>Demir'e birşey olsaydı bir gün onu suçlamanızdan korktu.
> >>Selim: Onu asla suçlamam. Verdiğim kararlar bana aittir.
Onların
sonuçları
> >>da benim sorumluluğumdur. Bütün bunları ben onun için göze
aldım.
Bunu
> >>nasıl anlamaz. Çiçek: Esma'yı tanırım o hep kendini
> >>suçlayacaktı.
> >>Bunun için kardeşim kendi mutluluğunu feda etti. Keşke
mektup
> >>göndermek yerine gelip onunla yüz yüze konuşsaydınız. Esma
> >>sizin de emin olamadığınızı düşündü.
> >>Selim: Emindim...Eminim
> >>
> >>Çiçek: Size hiç açıklama yapmadan gitmek istemedi. O da size
bunu
> >>bıraktı.(Elindeki zarfı Selim'e uzatır) Bir mektup...(Çiçek
gidecekken
> >>döner) Bundan sonraki adımlarınızda çok iyi düşünün. Eğer
onu
> >>gerçekten seviyorsanız ve mutlu edecekseniz onu bırakmayın. Ama
eğer
emin
> >>değilseniz üstelemeyin. Kardeşimin daha fazla yaralanmasını
istemiyorum.
> >>Selim:Onu üzmek mi , onu için yapabileceğim şeyleri bilsen
korkarsın
belki
> >>de. Ama bunların içinde onu üzmek, zarar vermek asla yok.
> >>
> >>Çiçek Selim'e bakar, onun gözlerindeki aşkı görür. Dönüp eve
doğru yol
> >>alırken bir kez daha bakar. Selim gözlerini mektuba dikmiştir.
> >>Parmaklarıyla mektubu okşamaktadır. Çiçek bunu görünce derin
bir
> >>nefes
> >>alır. "Bu adam seni gerçekten seviyor Esma" der ve içeri girer.
> >>
> >>Selim elindeki mektubu hayatla tek bağıymış gibi sağlam, ama
dokunsa
> >>kırılacakmış gibi narin tutmaktadır. "Benim suçum, hep benim
.....Ona
sen
> >>yanımda ol herşeyi yaparım dedim. Sonra ilk engelde ondan
zaman
> >>istedim. Onu bıraktım. Emin olmadığımı sandı. Ahh Esma hiç
birşeyden
bu
> >>kadar emin olmadım ben. Bir bilsen ..."
> >>Yüreğindeki acıyla mektuba bakar. Zarfın üzerinde Esma'nın
zarif , ince
> >>yazısıyla Selim yazmaktadır. Selim yazıyı parmak uçlarıyla
okşar. Bütün
> >>gücü
> >>gitmiş gibi hisseder. Ağırlığını daha çok arkasındaki ağaca
verir.
> >>Sonra birden Esma'nın ağacına yaslandığını farkeder. Daha çok
yaslanır
ve
> >>elleri titreyerek zarfı açar.
<<< Selim ağaca yaslanıp mektubu okumaya başlar. "Sevgilim sen bana hiç
tatmadığım duyguları tanıttın, yaşamadığım bir aşkı yaşattın, ama bizim
sonumuz mutlu olamaz, ailenle aranda yaşayacağın sorunlardan dolayı hep
kendimi suçlayacağım. Hele birde Demir kendine bir şey yaparsa işte buna
asla katlanamam. Ne olur beni affet, sen benim her zaman büyük aşkım
olarak kalacaksın. Kendime Roma'da yeni bir hayat kurmaya gidiyorum,
ailem döneceğimi sanıyor ama herşey yolunda giderse bir daha
dönmeyeceğim. Çünkü o bahçede sensizliğe asla katlanamam, sen benim hep
tango yaptığım prensim olarak kalacaksın"
>> Selim Esmanın hocasına gider ve adresini alır, hocasıda Selim'e "onu
bırakma" der. Selim çok umutlu bir şekilde uçağa biner, Romaya indiğinde
onu bir süpriz beklemektedir. Esma karşısında durmaktadır. Birbirlerine
sarılırlar, doğruca evlenmeye giderler. Orada kısa bir <<<<<balayından
sonra Selim geri döner. Sadece Kozanlar evlendiklerini biliyorlardır.
<<<<<<Şirkette işler çok iyi gitmektedir, kaçırılan bütün ihaleleri
almaya başlamışlardır, bu sırada Ömer Bey, Şahika hanıma içten içe ilgi
duyuyordur. Kısa öğlen yemekleri uzun akşam yemeklerine ve sonunda da
büyük bir aşka dönüşmeye başlamıştır. Şahika hanım çöer arhan'a deli
gibi aşık olduğunu itiraf etti, ömer beyde ona karşı boş değil, bakalım
Behiye Hanım bu olaylar karşısında nasıl davranacak.
>>>> Esma Roma'da hamile olduğunu öğreniyor, Selim'e bunu bildirdiğinde
Selim seviçten havalar uçuyor ve hemen uçağa atlıyor. Ama bir kaza bu
mutluluğu gölgeliyor, Selim Romada hastanede yaşamla ölüm arasındaki
ince çizgide. esma ise tek başına ona hayat vermeye çalışıyor. Haber
Kozanlara'da Arhanlara'da bomba etkisi yapıyor. Çiçek hemen Esmanın
yanına gidiyor.
<<<<<< Ömer Bey, Behiye Hanım ve Demir özel uçak ile Romaya hareket
ediyorlar, hastanede herkes Esmayı uzaklaştırmak isterken, Doktor yoğun
bakımdan dışarı çıkıp Esmaya "Selim Bey eşimi görmek istiyorum" deyince
aile şoka giriyor.
Helal olsun sana. Benim türk tv sinde izledigim bir seri vardir oda bir Istanbul masali. Bu senaryoyu sorumlulari dahi senin kadar iyi yazamazlardi. Insallah bizim boarda üye olurlar ve bu yazdiklarini okurlar ve yaz tatilinden sonra nasil bir senaryo yazalim diye düsünmelerine gerek kalmaz