Gecenin burcunda suskun şiirim
Esinim zehiri gözlerinin
Bir kelime çakıyorum sigarama
Yanmıyor
Beynimde soprano çığlıklar
Sönmüyor&
İşte şimdi diyorum
İşte bu saatte
Bu anda
Gelsin gelecekse çıldırış
Rüzgâr uğuldarken çılgınca
Kırılmışken bütün dalları yalanların
Yüzleştiğimde riyalarınla
Uyandırsın uyandıracaksa rüyalarından hiçlik
Bir keman sesi eşlik eder hüznüme
Buğulanır direncimin soluğu
Heyhat!
Yine yokluk yanı başımda
Yine sevmelerim çaresiz giderayak
Artık yinelerim olmayacak! ..
Yazık
Ellerin boşluk
Sesin amaçsız bir yankı
Kırık dallar batıyor yüreğine
Kendini dövüyor kendi sözlerin
Ruhsuz fırtınalar içinde
Kumsuz bir çöl rüzgârı esercesine...
Aşk ayaklar altında
Yaşamak, ölüme yaklaşmak adım adım
Hiçbir şeyde binlerce alem
Evrende yitik...
Bağlantısı kesilmiş sevdanın
Seviler yarım kalmış
Kesik bir hıçkırık şimdi nefesim
Soluğum kesif bir buğu
Nefrete durmuş umut
Hüzün ve sitem yoğunluğu
Anlamsız yasaklara sürülü
Tanımsız özgürlükler
Küfürler mesken eder ağzımda
Çaresizlik olmayan bir dünya kurarım
Olmayan bir zamanda
Bir yerde olmayan
Dilinde kırbacın da şaklamaz
Bakmaz alev gözlerin
Ve hıncım tepkisizliğine! ..
Yıkılır yılışık putların birer birer
Kendimden geçerim
Kendim olurum
Bir bakışına tutsak yarınım
Kırar zincirini
Erkine çıkar
Bir ilenç daha konar dilime
Her bakışımda yokluğuna
An içine kan damlar
Kan içindeyken her an
Bir kız çocuğu intiharında&