Adını anınca kanıyor yine bildik yaralarım,
Ve yokluk kokuyor ardıardına sıralanmış boşluklarım.
Yüzlerce sükût düşmüş kalemime.
Sadece yoluma ektiğin sızıları büyütmek için konuşuyor suskunluğum.
Çehreme gömülmüş çizgilerin acımasızlığıyla,
Kaçıyorum düşüşlerime aldırmadan ..
Cebime sıkıştırdığım avuntuların hükmü geçersiz.
Gözlerim,matem yüklü rüyaların amansızlığına isyanlarda.
Kısık sesli gitmelerim çökmüş dizleri üstüne
Dizlerim kan revan ..
İçimde birbirini sobeleyen hüzünler
Ayaklanıp fırlatıyor yüzüme ağrılarını.
Canıma yapışıp kalan acıları,
Biriktirdiğim birkaç gülümseyişle oyalayamıyorum .. !
Susuşuna notalar diziyorum yüreğimin,
Dilimde hep aynı şarkının nakaratı dönüyor ..
Güçsüzlüğümün arkasına sakladığım
Son çocukluğumda nefessiz kalıyor bu masalda.
"Bir varmış bir yokmuş"lara vuramıyorum kendimi ..
/ Aşk azad olmuş imlası bozuk bir cümle şimdi,
Çektiğim o uzun 'ahh'lara biçilen sus payı belki.. /