Çoğu aile, çocuğundaki kekeleme, harfleri yanlış telaffuz etme gibi konuşma bozukluklarını erken dönemde ciddiye almıyor.
Bebeğiniz emekledi, ilk adımını attı, şimdi de ağzından dökülecek ilk sözcükleri bekliyorsunuz heyecanla ama onun konuşmaya hiç niyeti yok. Ya da sizin dışınızda hiç kimseyle konuşmuyor, kekeliyor veya tüm çabalarınıza rağmen harfleri yanlış söylüyor. Tüm bunlar çocuğunuzda karşılaşabileceğiniz konuşma bozukluğu türleri.
Konuşmakta geciktiyse
Konusmanin gecikmesi halinde, öncelikle çocuğun duymasına ilişkin bir sorun olup olmadığının araştırılması gerektiğini belirtiyor. Duyma sorunu olan çocuklar sözcükleri söyleyemez. Çünkü konuşmanın öğrenilmesi için çocuğun sözcükleri duyması gerekir. Eğer konuşması geciken bir çocuğun duyma sorunu yoksa, o zaman başka nedenler araştırılmalı. Konuşmanın gecikmesinin nedenlerinden biri de; çocuğun zeka gelişimindeki gerilik. Zeka sorunu çoğu zaman konuşmanın gecikmesiyle saptanıyor. Bu durumda konuşma gecikmesine genellikle diğer alanlardaki gelişimsel gecikmeler de eşlik ediyor.
'R' yerine 'Y' diyorsa
Fonolojik, yani telaffuzdaki bozukluk, çocuğun gelişimsel olarak çıkartması beklenen konuşma seslerini çıkaramaması olarak açıklanıyor. Bazen bir sesin yerine başka bir ses söyleme şeklinde de oluyor. Çocukluk döneminde en sık rastlanan R harfi yerine 'Y', K harfi yerine de 'T' kullanılması. Bu durum başlangıçta aileler tarafından sevimli bulunuyor. Ancak, yaş büyüdükçe endişe başlıyor. Endişenin yansıtılması çocuğun kaygısını artırıyor. Konuşma terapilerinin yanı sıra, kaygıların yatıştırılması da önem taşıyor.
Kekeliyorsa...
Konuşmanın akıcılığının ya da ritminin bozuk olmasıyla oluşan konuşma bozukluğuna 'kekemelik' deniyor. Stresli ortamlarda kekemelik artıyor. Çoğu kez, kekemeliğe çeşitli yüz ifadeleri, tekrarlayan beden hareketleri (ayağı yere vurma, kolunu sallama vb.) eşlik ediyor. Erkek çocuklarda görülme oranı daha sık. Kekemeliğin oluş nedeni tam olarak bilinmiyor. Genellikle ani korkuların neden olduğu düşünülüyor.
Kekemelik en sık 2-5 yaşlarında ortaya çıkıyor. Konuşmanın yeni kazanılmaya başladığı bu dönemde, çocuk çevreyi de tanımaya çalışıyor. Aklından çok şey geçiyor, ancak konuşma hızı yetmiyor. Bu dönemdeki kekemeliğe 'fizyolojik kekemelik' deniyor.
Kekemeliğin yaklaşık yüzde 80'i düzeliyor ve bunların yüzde 60'ı kendiliğinden geçiyor. Tedavide davranışların düzenlenmesi, gevşeme ve nefes alma teknikleri sık kullanılıyor.