Acik duran penceremden calisma masamin uzerine bir mektub birakilmisti, mektubun ustnde sunlar yaziyordu.
"Merhaba sen beni tanimiyorsun ama ben seni taniyorum. Kardesimle her zaman bulusuyorsunuz bu samimiyetliliginizden cok memnunum. Bir gun bende sizinle bulusmak istiyorum ama benim ne zaman nerede gelecegim belli olmaz. Belki bugun belki yarin belki bu gece yeterki sen beni karsilamaya hazir ol.....
Kanatlanır, kanatılır bütün boşluklar
ve aynalar her gün bir başka yalan söyler
kalınır geride çizilmiş hayatlardan
geride yağmurlardan ve çığlıklardan
herkes çizer boşluğunu...
Her aşk başlarken pembe
sen pembe
ayrılıkta rengi siyah yalnızlığın
ben siyah
kızlar kaçar siyahlardan...
(herkes arar pembesini
oysa kendinden ötesi yoktur
kimse sevmez yalnızlıkta gölgesini...)
Herkes sever doğumunu
kim sever ölümünü?
herkes sever doğrusunu
kim sever yanlışını?
herkes susar ayıbını
herkes susar ayıbını...
Herkes bilir gitmesini
bir zaman öğrenirsin
gideni sırtından öpmesini
herkes yaşar hasretini...
Dutlar sever yoksulunu
kuşlar sever bozkırını
kim sevmez keçisini?
kim sevmez kedisini?
herkesin bir şiiri vardır
herkes sever şiirini...
Herkes geçer gençliğini
herkes... buğusunda anıların
yitirir kekliğini
ve aynalar her gün başka bir yalan söyler...
Herkes yaşamakla suçlu, aşkıyla hükümlüdür
herkes doğarken ölümlüdür