Çöpçüsünden züppesine kadar herkes, cinaî cömertliğinin kesesinden harcar; hepsi mutluluk reçeteleri dağıtır; hepsi, herkesin adımlarına yön vermek ister: Ortaklaşa hayat, bundan ötürü tahammül edilmez bir hale gelir; insanın kendi hayatı daha da çekilmez olur: Başkalarının işlerine hiç karışmadığı zaman kişi kendi işleri için o kadar endişe duyar ki, kendi "benliği"ni bir dine çevirir, ya da tersten havarilik yaparak "benliğini" yok sayar: Evrensel oyunun kurbanıyızdır
Kitaplarda yazar sandığımız herşey ne kadar eksikmiş ne kadar hüsranlı. Uyanmaya yaklaşmışken birazcık yani kitaplarda karnını doyurmanın yöntemlerini okuduğumuzu farkedecekken tam aşkı sürgün ettik derin kuytulara ve inanmadık, kendi kendimize sevgi tanrımızın ateistiyiz ve alkışlıyoruz her toplumun içinde kendimizi.
ben ki parlattım pabuçlarınızı
yerinden oynattım dağlarınızı
ve işaretledim oyun kağıtlarınızı.
ama cennet yanıyor.
ya hazırlayın kendinizi elenmeye
ya da kalplerinizde cesaret olmalı
nöbet değişimi için.
Bob Dylan
söyleyin kapı önleri tıkış tıkış aptallıklar
kaldırımlar canavar düdüğüyse bir ülkede
ne önemi var sendikaların
huzurevlerinin
içerde düzgün nehirler akıtmanın ne önemi var...
Süha Tuğtepe
Biz dalkavuk bir aydınlığın yerine
Onurlu bir karanlığı seçtik
Ve bir öyküden ağlarcasına geçtik
Cesurduk çünkü
Kendimizi kendi düşlerimizden kovacak kadar...
Dilim lâl evet ama susmuyor yüreğim...
söküp almalı durduğu yerden atmamalı bir daha..
yerin dibine geçirilmeli...
hemen gömülmeli ..hem de hemen...hiç zaman kaybetmeden...
Pişmanlık alışkanlığın öldürdüğü geçici bir duygudur...
işlenilen tek bir cinayet vicdanımızı sızlatabilir...
ama cinayet çoğalınca onlarca yüzlerce kez tekrarlanınca vicdan susar...
Batılılar geldiklerinde ellerinde incil, bizim elimizde topraklarımız vardı.
Bize, gözlerimizi kapayarak dua etmesini öğrettiler.
Gözümüzü açtığımızda ise bizim elimizde incil, onların elinde topraklarımız vardı.
"Hiçbir şeyin henüz doğmaya tenezzül etmediği bir dünyaya dalıp gitmek, sonsuzca...
Bilincin istemeden sezinlediği dünyaya, araya daha varlığa bürünmemeş döl yatağına, benden önceki bir ben'in sıfır varlığının tadının çıkarıldığı dünyaya doğru hayali bir yolculuk...
Doğmuş olmamak, sadece onu düşünmek, ne mutluluk, ne özgürlük, ne sonsuzluk!...''
"Sizde var olanları ortaya çıkarırsanız, ortaya çıkarttıklarınız sizin kurtuluşunuz olacaktır.Eğer sahip olduklarınızı ortaya çıkartamazsanız, ortaya çıkartamadıklarınız sizi mahvedecektir."
...İçinde umut şifreleriyle mahsur bırakan gözlerin beni öldürünce her gördüğü yerde, bana(sana)yaşamayı, koşmayı, emeklemeyi, varmayı anlatır. Gözlerinin dingin ve hangi kıyıda duracağını bilen dalgaları, ruhu beş para etmez çıkar müsveddelerine didinmemeyi, onlara kul olmamayı öğütler....