Tümceler

Son güncelleme: 20.12.2013 23:17
  • Ben yerin yüzeyinde sürünen milyonlarca insandan biriyim
    Biri, başkası yok
    Bu sıradanlık herhangi bir sonucu, herhangi bir davranışı ya da hareketi haklı çıkarır
    Sefahat, iffet, intihar, iş, suç, tembellik ya da isyan
    Bu yüzden her insan yaptığında haklı demektir
    Arzu ettiğim her şeyi yapabilirim ve bu bir fark yaratmaz
    Herhangi bir düşünce, akla esen herhangi bir heves uygulanabilir ya da uygulanamaz
    Düşüncenin gerçekleşip, gerçekleşmemesi bile önemli değildir
    Günün sonunda hiçbir şey olmamış gibi olacak
    Cinayet işlesem de, hayatlar kurtarsam da hiç önemli değil, çünkü bütün hayatlar benim ki kadar önemsiz
    Bu sayfada ki düşüncelerim sadece çiziktirmeler ve onların arkasında ki düşünceler, bomboş
    Benim kadar önemsiz olan bir şeye nasıl anlam yükleyebilirim ki?...

    Cioran
#06.11.2009 10:36 0 0 0
  • Olabilirmiyim mutlu?

    Çocuk yaşta işçi olan canlar varken
    ve ölüyorsa tazecik bedenler...
    Sebebi bilinmez savaşla uyanıyorsa masumlar
    Kurşun sesini ninni sanıyorlarsa hala
    Alınıyorsa hayatları...
    Ve kurşun sıkan insan sıfatıyla yaşıyorsa hala
    Nasıl mutlu olurum?
    Nasıl masal anlatırım kendime..
    Her çocuk çığlığı deler hayat rüyamı..
    İstesem de uyuyamam...

    İçerim kanarken..nasıl gülerim..

    Ş...
#07.11.2009 02:16 0 0 0
  • Beşik !
    Toprak !
    Mezar !
    Ninni yavrum ninni...
    Uyu kapat gözlerini.

    Özgürlük_5643
#07.11.2009 02:24 0 0 0
  • Ölülerimiz...
    Sesleri dünyamız kadar bilge.
    Birazdan kalkacaklarmış gibi
    uzanıp bir sipere
    koyulaşan...
    Ölülerimiz...
    Bakışları
    uçmaya hazırlanan bir kartal kadar çevik,
    vurgunum
    gizleyemem.

    Sen bağrımı amansızca zorlayan siyahlık
    unutma
    öldürmekten daha kuvvetlidir ölebilmek.

    Nihat BEHRAM
#07.11.2009 02:54 0 0 0
  • Hiçbir şey değilim, bu açık ama yıllarca bir şey olmak istedim
    Bu arzuyu bastıramadım
    Bu arzu var olduğu için var
    O bunaltıyor beni ve egemenliği altına alıyor
    Onu reddetmeme karşın onu geçmişe havale etmekte boşuna
    O direniyor ve hırpalıyor
    O hiçbir zaman doyurulmadan öylece dokunulmamış kaldı, buyruklarıma uymak istemiyor
    Arzum ile ben arasında donup kalmış bir durumda, ne yapabilirim?...

    Şüpheyi yerkürenin derinliklerine kadar ekmek isterdim; onun maddeye nüfuz etmesini sağlamak, zihnin hiç girmediği yerde onun hükümranlığını kurmak ve varlıkların iliğine ulaşmadan önce de taşların huzurunu sarsmak, oraya güvensizliği ve yürek kusurlarını sokmak
    Mimar olsam, Yıkım'a bir tapınak inşa ederdim
    Vaiz olsam, duanın gülünçlüğünü açığa vururdum
    Kral olsam, başkaldırının amblemini dikerdim
    İnsanlar gizliden gizliye birbirlerinden tiksinmeye heves ettiklerine göre, her tarafta kendine sadakatsizliği tahrik ederdim, masumiyeti hayrete düşürürdüm, kendine ihanet edenleri çoğaltırdım, kesinliklerin çürüme yerinde çoğunluğun kokuşup gitmesine engel olurdum

    Cioran
#07.11.2009 03:32 0 0 0
  • Gülmek için mutlu olmayı beklemeyiniz, belki gülmeden ölürsünüz...

    Victor Hugo
#07.11.2009 03:34 0 0 0
  • Kağıt bir gemidir devrim
    bütün gemiler
    hurdaya çıksa da sonunda
    taşıdığı özgürlük şiiriyle
    batmadan yüzer nicedir
    dünya sularında

    Kim bilir kaç yunus görmüş
    kaç deniz gezmiş...

    Sunay Akın
#08.11.2009 01:34 0 0 0
  • tutkular mı? gönlün tatlı ağrısı da
    mantığın sözü önünde süzülüp gidecektir
    ve yaşam, çevrene bir dikkatle baktığında
    boş ve aptalca bir şakadan başka nedir? '

    puşkin
#08.11.2009 03:22 0 0 0
  • Gündüzler savaş kokuyormuş
    Yağma kokuyormuş
    Açlık kokuyormuş
    Haritalardaki anlamsız sınırlar,
    Sınırları aydınlatan ışık,
    Işık!
    Vahşet kokuyormuş,
    Ölüm kokuyormuş

    Güneşe bakmamalıyım
    Güneş,
    Güneş kan kokuyormuş
#08.11.2009 04:44 0 0 0
  • -

    sokaklardan geliyorsun hızlı adımlarla..

    taş, sapan, sopa.. çocuk..
    kelimeler kesiyor önünü
    iki aç gözlü düşman bakmakta sana

    biri haksız yere savaş.. biri amerika..

    katlederken ana yurdunu,
    oyuncağını alıp koşuyorsun,
    yer çekimi okşuyor oyuncağını..
    eski bir cumhuriyetten kalma eski bir cesaretle,
    yıldız işlemeli bir bayrağa iliştirirken sen hikâyelerini..

    hayal gücün ve sevecen düşüncelerinle,
    öcünü almaya koşuyorsun faşist çoğunluğun..


#08.11.2009 12:08 0 0 0
  • emeginize saglik
#08.11.2009 16:33 0 0 0
  • noimage

    bu adamlar öyle sanıyorlar ki insanın kendi üzerinde durması,kendinden hoşlanması,hep kendisiyle ugraşması kendine fazla düşkün olması demektir.oysaki aşırı benciller,kendilerini pek üstün körü bilenler,kendilerinden önce işlerine bakanlardır.onlara göre kendi kendisiyle baş başa kalmak,sırt üstü yatıp vakit öldürmektir.ruhunu zenginleştirmeye,kendini adam etmeye çalışmak boş hayaller kurmaktır.sanki kendimiz bizden ayrı,bize yabancı birisiymişiz gibi.

    Montaigne
#08.11.2009 17:32 0 0 0
  • Keşfettiği sırlarla yüzleşen doğa bilginleri ya da şiiriyle yüzleşen şairler gibi.
    Buruk bir gecede ya da sisli bir sabah kendi şiiri ile baş başa kalan şair, celladı ile bakışan mahkum gibidir.
    Şairin yaşam nedeni olan şiir, aynı zamanda onun yok oluş nedenidir..

    Tarihte bir çok bilginin celladı keşfettiği sırlar olmuştur.
    Bilginler de keşfettikleri sırların kendilerini var ettiği gibi cellatlarına dönüşeceğini bilirler...

    Kökenini Arayan Adam: DARWİN
    Kitabından..
    Sedat Memili..
#08.11.2009 18:45 0 0 0
  • Önce içindeki parçaları bütünlemeli insan, sonra yıkmalı sanalları, yalanları, bir dünya çıkarmalı, kalbin en derin yerinden, rahimin dili tutulmalı, eski doğumlar rahimdendi, şimdi yeni doğumlar KALPTEN OLMALI...

    ...


    Ne zamandır vaktimi ayırıp birşeyler eklemek nasip olmamıştı.
    Kısadırlar, özdürler ama derinlikleri yeter herbirinin.
#08.11.2009 19:49 0 0 0
  • Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölülerimi, kimi odesada yatar, kimi prag'da, istanbul'da kimi.
    En sevdiğim memleket yeryüzüdür, sıram gelince yeryüzüyle örtün üzerimi...
    NAZIM HİKMET
#09.11.2009 02:26 0 0 0
  • her şey bir aldatmacadır: en az yanılmaya bakmak, normal ölçüler içinde kalmak, en aşırının peşinden gitmek. birinci durumda ona ulaşmayı kendisi için kolaylaştırmaya çalışarak insan aldatır iyi'yi, ve eline yetersiz silahlar vererek aldatır kötü'yü. ikinci durumda, dünyevi işlerde bile ele geçirilmeye uğraşılmadığı için aldatılır iyi. üçüncü durumda ise, kendisinden olabildiğince uzaklaşılarak aldatılır iyi, ve en aşırıya vardırılarak güçsüz kılınacağı umulduğu için aldatılır kötü. bunların içinden yeğlenebilir olarak ikinci durum görünüyor, çünkü her durumda iyi aldatılırken, hiç olmazsa bu durumda, en azından görünüşte, kötü aldatılmamaktadır.

    Franz Kafka
#09.11.2009 13:30 0 0 0
  • Haylaz Akıl..!!
    İnsana itaat etmeyi öğreten akıl, başkaldırmayı da öğretiyor...

    Kökenini Arayan Adam: DARWİN
    Sedat Memili..
#10.11.2009 02:38 0 0 0
  • noimage

    -Bizim işimiz kitap doldurmak değil, ahlakımızı yapmaktır; savaşmak ülke kazanmak değil, yaşayışımıza dirlik düzenlik getirmektir; En büyük en onurlu eserimiz doğru dürüst yaşamaktır. Geri kalan her şey, başa geçmek, para yapmak, binalar kurmak, nihayet ufak tefek eklentiler, yollardır.

    Montaigne
#11.11.2009 19:58 0 0 0
  • noimage


    Zaman düşüyor kum saatinin çekiminden Ilık bir öğle sonu oluyor kayıp kent.
    Dudaklarında unutulmuş bir gülümsemeyle uykuya dalıyor bir kadın,
    kan rengi saçlarının altında...
    Kaçamak bakışlarla izliyor bir adam bir kadını,
    Kadın uykusundan uyanmış somurtuyor zamana,
    ve sıcak bir merhaba oluyor kaçak gözlerdeki esrara...
    (...)
#12.11.2009 09:58 0 0 0