Müslümanlarca kandil geceleri diye bilinen gecelerden biri Ramazan ayının yirmi yedinci gecesi olan Kadir Gecesidir. Kadir suresi şöyledir:
"Doğrusu Biz onu (Kur'an'ı) Kadir gecesinde indirdik.
Bilir misin nedir kadir gecesi?
Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır.
O gece Rab'lerinin izniyle Ruh ve melekler, her türlü iş için iner de iner.
O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir."
Kadir gecesinin Ramazanda olduğu bellidir. Çünkü Allah Teala şöyle buyurur:
"Ramazan öyle bir aydır ki, insanlara yol gösteren, doğrunun belgelerini içeren ve doğruyu yanlıştan ayıran Kur'ân o ayda indirilmiştir..." (Bakara, 2/185)
Ama Ramazanın hangi gecesinin Kadir Gecesi olduğu belli değildir. Peygamberimizin (sav) tavsiyesi onu Ramazan ayının son on gününün tek gecelerinde aramaktır. Buna göre Ramazanın yirmi bir, yirmi üç, yirmi beş, yirmi yedi ve yirmi dokuzuncu gecelerinden biri olabilir.
Peygamberimiz ashabına, kesin bir emirde bulunmaksızın Ramazan gecelerini ibadetle geçirmeyi tavsiye etmiş ve şöyle buyurmuştur:
"Kim Ramazan gecelerini, inanarak ve sevabını hesabederek ihya ederse geçmiş günahları affedilir[1]."
İTİKAF
İtikâf sözlükte "hapsetmek, alıkoymak; bir yere yerleşmek, oraya bağlanıp kalmak" anlamlarına gelir. İtikâf fıkıhta bir mescitte belirli kurallara uyarak ibadet niyetiyle kalmak demektir. Allah Teala şöyle buyurur:
"Mescitlerde îtikâf halinde iken karılarınızla birleşmeyin. Bunlar Allahın koyduğu sınırlardır. Onlara yaklaşmayın. Allah ayetlerini insanlara böyle açıklar, belki sakınırlar." (Bakara, 2/187)
Peygamberimiz Medine'ye hicretten sonra her yıl Ramazanın son on gününde itikafa çekilirdi. Muhterem eşlerinden de onunla birlikte itikaf girenler olurdu.[2]
TERAVİH
Teravih terviha kelimesinin çoğuludur. Terviha sözlükte istirahat etmek, dinlenmek, huzur duymak, sevinmek, rüzgârın serinliği yahut esintisinden yararlanmak ve bir işi kolaylaştırmak için nöbetleşe yapmak gibi anlamlara gelir. Teravih namazının her dört rekâtından sonra biraz istirahat edildiği için bu adı almıştır.
Peygamberimizin Ramazan gecelerine mahsus olarak kıldığı bir namaz yoktur. Aişe'nin bildirdiğine göre Peygamberimiz Ramazan ayında olsun ya da başka vakitte olsun geceleri on bir rekattan fazla nafile namaz kılmamıştır[3].
Aişe'den gelen başka bir rivayet şöyledir: "Allah'ın elçisi bir gece mescitte nafile namaz kılmıştı. Bir çok kimse de ona uyarak namaz kıldı. Sabah olunca Ashab, "Allah'ın elçisi geceleyin mescitte namaz kıldı" diye konuştular. Ertesi gece Allah'ın elçisi yine namaza durdu. Halk yine onları konuştu, katılacakların sayısı iyice arttı. Üçüncü veya dördüncü gece halk yine toplandı. Öyle ki mescid, insanları alamayacak hâle gelmişti. Ancak Peygamberimiz gece de yanlarına çıkmadı Sabah olunca: "Yaptığınızı gördüm. Size çıkmamdan beni alıkoyan şey, namazın sizlere farz oluvermesinden korkmamdır" dedi. Bu hâdise Ramazanda cereyan etmişti[4]."
Peygamberimiz Ramazan dışında nafile namazlarını mescitte kılmazdı. Ramazan'ın son on gününde itikafta bulunduğu için sürekli kıldığı 11 rekatı mescitte kılmıştı.. Bulardan üç rekatı vitir olduğu için geriye sekiz rekat kalıyordu. İşte bu sekiz rekatı kendi kendine kılarken halk ona uyarak kılmıştır. Bazılarının "teravih sekiz rekattır" demeleri bundandır.
Teravih namazının cemaatle ve yirmi rekat kılınması ikinci halife Ömer (ra) döneminde başlamıştır. Bundan önce böyle bir namazın kılındığına dair herhangi bir rivayet bulunmamaktadır.
abi allah senden razi olsun ve seni hayr ile mükafatlandirsin, umarim teravihin 8 rekat oldugunu ilimden uzak sözler olarak niteleyenler azicik akillarini baslarina alirlar ve bi seyi demeden iki defa düsünürler
cezakallahu hayran
vesselamu aleykum