Ciltteki benlerin kansere dönüşmesini önlemek için güneş ışığının yoğun olduğu saatlerde güneş altında kalınmaması ve koruyucu kremlerin kullanılması gerektiği bildirildi.
Osmangazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Cildiye Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlham Sabuncu, her ırkta ve her cinste görülebilen benlerin bir kısmının, renk değiştirerek habis bir süreç izlediğini, iyi huylu olanlarınsa sorun yaratmadığını ifade etti.
Genellikle ''melanosit'' denilen deriye renk verici hücrelerin bir araya toplanmasıyla meydana gelen benleri kansere çeviren en önemli nedenlerden birinin, uzun süre güneş ışığına maruz kalmak olduğunu vurgulayan Sabuncu, ''Güneş ışığının yoğun olduğu saatlerde güneş altında kalınmamalı ve koruyucu kremler kullanılmalıdır. İkinci bir neden travmadır. Yani bir benle uğraşmak, üzerinde kıl varsa onu koparmak veya vücudun travmatik bölgelerinde yer alan benlerin tahriş olmasıdır'' diye konuştu.
Vücudun direnci azaldığında benlerin agresifliğinin arttığını belirten Sabuncu, bazı gebeliklerle vücudun direncinin azaldığını söyledi. AIDS hastalığında ben sayısında artış görülebildiğini kaydeden Sabuncu, şöyle devam etti: ''Günümüzde dermoskopi adlı aletle benler değerlendirilmektedir. Eskiden benleri gözle değerlendiren dermatologun değerlendirme oranı yüzde 60-70 düzeyindeyken, bugün dermoskopi ile bu oran yüzde 90-95'e çıktı. Benin kötü huylu olup olmadığı kolayca anlaşılmaktadır. Beninden şüphelenen ve ailesinde benden kaynaklanan kanser tipi bulunan kişiler mutlaka bir hekime başvurmalıdır. Erken teşhis hayat kurtarır.''