İslâm'a hizmet etmek, hemen her müslümanın birinci vazifesidir. Hem bu vazifenin de dereceleri vardır. Kimi bütünüyle hizmete girer, kimi yarısıyla, kimi de bir söz, bir cümlesiyle...
Bütünüyle, yahutta yarısıyla veya bir çeyreğiyle hizmete girenleri şöyle bir yana bıraksak da, sadece bir cümlesiyle hizmet edeni düşünsek, Resûlullah bir cümlelik İslâm taraftarlığına nasıl bakıyor, ona bir göz atsak, ne dersiniz?..
Geliniz, sizinle İslâm tarihinin bir yaprağına şöyle bir göz atalım, bir sahabinin hatırasında geçen bir cümlelik hizmeti Resûlüllah'ın nasıl karşıladığını inceleyelim. Sonra içinde bulunduğumuz günlerdeki hizmetin derecesini düşünelim...
Basra'nın seyyidi olan Ahnef bin Kays'a sormuşlar;
- Sen dört halife devrini de yaşadın, hayatının en mesud hâdisesi nedir, seni en çok sevindiren hangi olaydır?
Şöyle cevap vermiş:
- Ben Hazret-i Osman zamanında Kabe'yi tavaf ediyordum. Ansızın elimden birinin tuttuğunu anladım. Dönüp baktığımda Leys'li birinin tebessüm ettiğini gördü. Meçhul kimse bana:
- Ey Ahnef! Sana bir müjde vereyim mi? dedi.
Heyecanlandım, "seni dinliyorum" dedim. Leys'li adam şöyle anlattı;
- Resûlüllah, beni sizin kabilenize İslâm'ı tebliğ etmek üzere göndermişti. Ben kabilenize vardığımda toplanan halka dilimin döndüğü kadar İslâm'ı anlatmaya çalıştım. Ancak, dinleyenlerde bir tereddüt seziliyordu. İşte o sırada sen de dinleyenlerin içindeydin. Benim anlattıklarımı dinleyince, dedin ki: "Gerçekten de sen bizi hayırlı bir şeye davet ediyorsun, tereddüt etmemek lâzım!".
Bundan sonra halktaki tereddüt gitti. Bana sahip çıkmaya başladılar.
Ben dönüşte durumu Resûlûllah'a anlatırken:
- "Ahnef adında biri beni teyid eden bir cümleyle: Gerçekten de sen bizi hayra davet ediyorsun, dedi. Bundan sonra da beni dinleyenlerin itimadı kuvvet buldu, dedim. Senin bu cümleni duyan Resûlüllah ne dedi biliyor musun?
- Hayır bilmiyorum.
- Dinle öyleyse, bak Resûlüllah ne dedi? Mübarek ellerini açarak şöyle dua etti:
- Allah'ım, Ahnef kulunun günahını affeyle!
İşte sana vereceğim müjde, Resûlüllah'ın, (senin tek cümlelik sözünden sonra) sana yaptığı bu dua mûjdesidir.
Ahnef der ki:
- Uzun ömür yaşadım, bir çok mesud ve bahtiyar olaylarla karşılaştım, ama hiç biri beni bu müjde kadar mesud ve bahtiyar kılmadı. Bir ömrü. bu duaya mukabil görmekteyim!
Ne dersiniz, Ahnef'in tek cümlelik İslâm hizmetine böylesine memnun olup ellerini açarak dua eden Resûlüllah, acaba İslâm'a büyük çapta taraftarlık eden, hizmet veren, malıyla, mevkiiyle fiilen çalışmasıyla destek olanlara nasıl dua eder, memnun olur, hiç düşündünüz mü?