Vajinal akıntılar anormalleşirse dikkat!

Son güncelleme: 29.10.2009 10:08
  • Vaginal akıntının anormal hal alması, kadınların hayat kalitesini, yaşama biçimini etkileyen en önemli durumlardan birisidir.

    Vajinal akıntının nedeni nedir? Hangi durumlarda hastalık belirtisi olabilir?
    Vajina normal olarak nemli bir yapıya sahiptir.Vajina duvarlarındaki ve vajinanın içinde bulunan rahim ağzındaki bezelerden salgılanan sıvılar bu nemliliği, ıslaklığı sağlar. Normal vajinal akıntı berraktır ve sıvı yumurta akını andırır, koku yapmaz. Bu ıslaklığın kıvamı yumurtlama dönemi sırasında (adetin başlangıcından itibaren 14. gün civarı) biraz değişir ve sıvılaşabilir. Vajinal akıntı menstrual siklusun (adet siklusunun) normal bir parçası ve kadınların alışkın olduğu bir durumdur. Vajinal akıntının miktarı, kıvamı ve diğer özellikleri değiştiğinde mutlaka hekime başvurmak gerekir. Adet dönemine yaklaştıkça bazen vajinada bir koku olabilir ve akıntı rengi koyulaşabilir. Bu adet kanamasını oluşturan hormonların bu dönemde getirdiği etkidendir.
    Tanımladığımız dışındaki bütün akıntıları muayene oluncaya kadar bir hastalık belirtisi olarak kabul etmek ve en kısa zamanda doktora başvurmak sağlığınız açısından gerekli ve önemlidir. Rahatsız edici bir vajinal akıntıyla yaşamak kişinin hayat kalitesini düşürecektir. Cinsel yaşantınızı etkileyebilecektir. Daha da önemlisi sağlığınızı bozacak, kısırlığa veya daha kötü sonuçlara gidebilen olaylara sebep olabilecektir. (İhmal edilmiş vajinal akıntılar kısırlık, kanser gibi hastalıklara neden olabileceği gibi bu hastalıkların belirtisi de olabilir)

    Vajinal akıntının tedavisi nasıl olur?
    Akıntıların tedavisi sanıldığının aksine daha kolay ve de acısızdır. Tedavi de genel olarak vajinal tabletler, duşlar kullanılır.

    Vajinal akıntı hangi sebeblere bağlı olarak ortaya çıkar?
    A- Fizyolojik Akıntılar (Doğal Akıntılar)
    - Östrojen düzeyine ,
    - Cinsel Uyarım ,
    - Gebelik ,
    -Spiral' e bağlı akıntılar
    B- Patolojik Akıntılar ( Doğal Olmayan Akıntılar )
    1- Vajinal ( Vajinaya-Döl yoluna ait)
    - Vajinanın mantar hastalıkları
    - Trikomanas vajiniti (Cinsel yollada geçen parazit kökenli hastalık ) - Bakteriyel Vaginosis (Çeşitli bakterilerin neden olduğu hastalık - Genital herpes vajiniti (virüslerin neden olduğu bir akıntı
    - Vajinadaki yabancı cisimlerin oluşturduğu akıntı
    - Kanserlerin oluşturduğu akıntılar
    2- Servikal ( Servikse-Rahim Ağzına ait)
    - Bakterilerin neden oldukları ( mesela gonore {belsoğukluğu} ve bu gibi
    - Non-spesifik enfeksiyonlar ( Nedeni ve etkeni tanımlanamayan akıntılardır.)
    - Virusların neden olduğu akıntılar (mesela herpes ve diğerleri)
    - Kanserlerin neden olduğu akıntılar
    - Polip dediğimiz bazı oluşumların yaptığı akıntılar
    - Yaraların yaptığı akıntılar

    Vaginal enfeksiyonlarında riski artıran faktörler nelerdir?
    En yaygın olarak görülen vajinal akıntı nedeni Mantarlar ve de trikomanas ile çeşitli bakterilerin neden olduğu bakteriyal vaginozistir. Şu hallerde vaginal enfeksiyon riski artabilir:
    - gebelik,
    - şeker hastalığı,
    - kortizon kullanımı,
    - antibiyotik kullanımı,
    - bazen östrojen hormonu tedavileri,
    - bazı doğum kontrol yöntemleri,
    - sık ilişki,
    - fazla sayıda partner ve korunmasız ilişki,
    - tampon kullanımı,
    - sentetik iç çamaşırı kullanılması,
    - çok dar giyecekler ,
    - ıslak mayo veya çamaşırla oturulması
    - vajinanın içinin çok sık ve sabunla yıkanması,
    - bazı ticari vajinal duşların kullanılması, kokulu tuvalet kağıtlarının bazıları
    - aşırı klorlu havuzlara girmek mantar hastalığına yakalanma rizikosunu artırır.
    - başkasına ait iç çamaşırı ve bu gibi şeylerin giyilmesi
    -çok fazla diyet şekeri veya tatlandırıcı kullanılması

    Jinekoljik problemlerde ne zaman doktora başvurmalıyız?
    Jinekolojik problemlere bağlı yakınmaları ihmal etmeden ve gecikmeden hekime başvurmak tedaviyi çok kolaylaştırır.
    Doktora başvurmanızı gerektiren yakınmalar
    - Adet kanamaları arasındaki dönemde kanama ve lekelenme
    - Anormal vajinal kanama (Özellikle cinsel ilişki sonrasında)
    - Kasıklarda ağrı ve basınç hissi
    - Vajinal bölgede kaşıntı, kızarıklık, şişlik ve ağrı
    - Genital bölgede yara ve kitleler
    - Kötü kokulu ve renkli vajinal akıntı
    - Vajinal akıntı miktarının artması
    - Cinsel ilişki sırasında ağrı ve rahatsızlık

    Düzenli jinekolojik kontrolün faydaları nelerdir?
    Jinekoloji cinsel sağlığı ve üreme sağlığını korumaya yönelik kadınlara özel tıbbi bir bakımdır. Bu bakım hastalıklardan korur, kanserlerin erken tanısını, üreme organlarını etkileyen enfeksiyonların erken tanı ve tedavisini ve daha sonra görülebilecek kısırlık gibi komplikasyonların önlenmesini sağlar. Hangi yaş grubunda olduğunuza, evli veya bekar olmanıza, cinsel hayatınızın aktif olup olmamasına bakılmaksızın iyi bir jinekolojik bakım kadın sağlığının anahtarıdır.
#08.11.2005 09:15 0 0 0
  • Paylasimin icin cok tesekkürler cadikizcimmmm
#08.11.2005 23:10 0 0 0
  • paylaşımın için teşekkürler
#12.11.2005 00:13 0 0 0
  • sagolasin bilgilerin icin cok tesekkürler cadikiz
#13.11.2005 11:05 0 0 0
  • Sağlıklı bir kadında berrak (bazan beyaz, mat), çiğ yumurta beyazı gibi, kokusuz bir akıntı (günde 5 ml, bir tatlı kaşığı kadar) normal olarak kabul edilir.
    Adet günlerine göre akışkanlık ve rengi değişebilir. Adet kanamasını takip eden dönemde sarı-kahverenkli (parçalanmış kan hücreleri nedeniyle) olan akıntı, yumurtalık hormonlarının en yüksek olduğu iki adet ortası dönemde daha çok ve akışkandır. Bu sıvı vajina yan duvarlarından sızma ve vajina girişi ve idrar deliği kenarındaki bezlerin salgılarıyla oluşur.
    Genel olarak pH asittir.Asit pH'yı vajinada hastalığa neden olmadan yaşayan ve şekeri parçalayarak laktik asit oluşturan, laktobasil denilen bakteriler sağlar. Böylece vajina içerisinde mantar sporları ve diğer bakterilerin çoğalması engellenir. Laktobasillerin şekerden asit yapmaları için yumurtalık hormonları gereklidir.
    Estrojen hormonunun azaldığı menapozda vajende şeker ve laktobasiller azalarak enfeksiyona yakalanma oranı artar.Ayrıca başka organların iltihabi hastalıklarının (bademcik, mesane, ortakulak, akciğer vb) tedavisi için kullanılan antibiyotikler laktobasilleri de öldürerek vajinada mantar ve diğer bakteri enfeksiyonlarının oluşmasına yol açabilir.

    Vajinal enfeksiyonlar ve bunlara bağlı akıntıların önlenmesi için en ciddi önlem vajendeki laktobasillerin korunmasıdır. Pek çok önlemin temelinde bu yatar. Anormal sayılan akıntılar;
    Kesilmiş süt gibi beyaz,
    Kanlı
    Et suyu gibi
    Sarı - yeşil renkli ve iç çamaşırda iz bırakan,
    Bol, sarı-gri köpüklü,
    Kötü kokulu (özellikle cinsel ilişkiden sonra bozulmuş balık kokusu) şeklinde sıralanabilir. Akıntıya aşağıdaki yakınmalar da eşlik edebilir.
    Kaşıntı
    Yanma
    Ağrılı ilişki
    İdrar yaparken yanma
    Sık ve az az idrar yapma
    Kızarıklık
    Düzensiz kanama veya ilişkiden sonra kanama,
    Tanı için jinekolojik muayeneyi takiben, direk akıntıdan alınan örneğin mikroskopik incelemesi,
    akıntının boyanarak (Gram vb) mikroskopik incelemesi kültür alınarak mikrobun üretilmesi rahim ağzı sürüntüsü (Paptest, smear ) yapılabilir. Akıntı nedenleri;
    Mantar, Trikomonas, Gardnerella,Klamidya vb değişik mikroplarla enfeksiyon
    Rahim İçi Alet ile doğum kontrolu,
    Kanserler (özellikle kanlı akıntı veya ilişkiden sonra kanama varsa),
    Polip,
    Küçük kız çocuklarında vajina içinde yabancı cisim,
    Rahim ağzının dışa dönük olması(eversiyon ve ektopi)
    olabilir. Tedavi nedene yönelik olarak yapılmalıdır. Tanı ve tedavi mutlaka bir doktor tarafından düzenlenmelidir.Ülkemizde sıklıkla "Sadece akıntım var, bir ilaç verebilirmisiniz" diyerek eczaneye gidip ilaç almak, birkaç fitil ve tedaviden sonra doktora gitmek çok yaygın , yanlış bir uygulamadır. Uygun olmayan ilaçlarla daha dirençli enfeksiyonlara neden olmak, bir kanseri ilaçla tedavi etmeye çalışırak erken tanı ve başarıyla tedavi olma şansını kaçırmak mümkündür.

    Akıntılarla ilgili en önemli olan konu; normal ve anormal akıntıyı tanımak ve akıntılı hastalıklara neden olabilecek kişisel alışkanlıklar ve hijenik hatalardan kurtulmaktır. Akıntılı ( özellikle enfeksiyonlara) hastalıklara yakalanmamak için;
    İlşikiden ve adet kanaması bittikten sonra, vajina içi yıkanmamalıdır (vajinal duş). Eğer bir temizlik yapılacaksa, vajina dış kısmı ılık, duru, temiz suyla yıkanabilir. Yıkama işleminden sonra vajen girişi kurulanmalıdır.
    Tuvalette temizlik önden arkaya doğru yapılmalıdır.
    Banyo, havuz, sauna ve egzersizden sonra ıslak,terli çamaşır veya mayolar vücutta uzun süre kalmamalıdır.
    Havuz, hamam, sauna , küvet ve her gibi ortak kullanılan yerlerin
    temizliğinden emin olunmalıdır.
    Eğer çok eşli bir cinsel yaşam varsa , prezervatif ile korunmalıdır.
    İç çamaşırlar doğal (pamuklu , yün) maddelerden üretilmiş olmalıdır.
    Vajinal tampon ve pedler sık sık değiştirilmelidir ( en çok 6 saat). ,

    Koku için vajen girişinde deodoran parfüm veya sabunlar (nötral pH 'lı ve doktor önerisyle alınanlar dışında) kullanılmamalıdır.
    Dar pantolon, sıkı iç çamaşırları veya etekler (en azından uzun süreli)kullanılmamalıdır.
    Düzenli pap-test yaptırılmalıdır.
    Şeker Hastalığı varsa kontrol altında tutulmalıdır. Tatlandırıcı kullanımına bağlı daha sık mantar enfeksiyonları olduğu ifade edilmektedir. Ancak bu sıklıkla, kullanım nedeni olan şeker hastalığına da bağlı olabilir.

    Yaz ve tatil aylarında yukarıdaki önerilere uymak zorlaştığından, yazın vajinal akıntılara daha sık rastlanılabilir. Bu nedenle hijyenik kurallara her zaman büyük bir dikkatle uyulmalıdır.
    Bir miktar akıntı mutlaka olacaktır. Unutmayın ki vajende hiç ıslaklık olmaması, kuruluk ayrı bir hastalıktır. Yani vajina kuru olamaz. Ülkemizde en çok cinsel ilişki ve adetten sonra kadınlarımızın bir kısmı, kirlendikleri gerekçesiyle "bulaşık çamaşır yıkarcasına" vajinanın içini yıkayarak, burada bulunan koruyucu asiti üreten Laktobasil'leri yok ederek, tekrarlayan mantar ve diğer mikrobik hastalıklara neden olmaktadır.

    Hepinize sağlıklı günler diliyoruz.

    Dr Levent Yaşar
#12.10.2009 14:33 0 0 0
  • KonuLar BirLe$tiriLdi...
#29.10.2009 10:08 0 0 0