Reflü ve Ses Kısıklığı - Reflü Risk Faktörleri - Reflü Hakkında
Mide yanması zaman zaman herkesin yakındığı bir durumdur. Ama, haftada iki, üç kez ya da daha sık mide yanmasından şikâyet ediyorsanız, bu aslında reflü hastalığı, ya da çoğu yabancı literatürde GERD (gastroesophageal reflu disease) olarak geçen, önemli bir sorunun göstergesi olabilir. Ayrıca göğüs kemiğinizin altında bir ağrı, dilinizin arkasında acı bir tat, gece öksürükleri, ses kısıklığı ve hatta tekrarlayan zatürree ve yutma güçlüğü gibi belirtiler görülebilir.
Her 100 kişiden birinin doktora gitme nedeni olan reflü hastalığının sebebi, mide içeriğinin yemek borusuna geçmesini önleyen kapak gibi büzücü kasın bozukluğudur. Mide ile yemek borusu arasında bir kapak işlevi gören bu büzücü kasın fazla gevşemesi sonucunda, mide asidinin yemek borusuna geri kaçmasıyla yemek borusu tahriş olur ve reflü belirtileri ortaya çıkar. Mide yapı olarak şiddetli aside karşı dayanıklıdır. Yemek borusunda ise bu koruma yoktur. Bu nedenle mideye zarar vermeyen asit, yemek borusunu tahriş eder.
Fazla kilo, risk faktörlerinden
Tedavi edilmeyen reflü ciddi sağlık sorunlarına sebep olabilir. Doktor tarafından tanı konulduktan sonra hem ilaçla hem da bazı yaşam tarzı değişiklikleriyle tedavi edilmesi gerekir. Yaşam tarzı değişikliği olarak ilk adım, eğer fazla kilolu iseniz sağlıklı bir kiloya inmektir çünkü fazla kilolar yemek borusu kapağı üzerindeki basıncı artırarak onun gevşemesine yol açar.
öğünlerde aşırı yemek mideyi zorlar ve mide içeriğinin yemek borusuna geçmesine neden olur. Yediklerinizin cinsi, reflü şikâyetlerinde etkili olabilir ama bu kişiden kişiye değişir. Reflü belirtilerine sık neden olan gıdalar arasında yağlı besinler (patates kızartması gibi), çikolata, domates, nane, kola, greyfurt ve portakal suyu sayılabilir. Baharatlı yemekler de rahatsız edebilir.
Ne zaman yattığınız önemli
Hamilelikte mide yanması gibi şikâyetler artar, çünkü bu dönemde artan hormonlar yemek borusu kapağını gevşetici rol oynarlar ve büyümekte olan bebek de mideye baskı yapar.
Yemek borusu kapağı üzerinde gevşetici etki yaptığından ve yemek borusuna kaçışı kolaylaştırdığından ötürü alkolden kaçınmak gerekir. Alkol adeta mide asidi için yemek borusunun kapısını açan anahtardır ve reflü semptomlarını artırır. Alkol gibi sigaradaki nikotin de yemek borusu kapağını gevşetebilir. Doğum kontrol hapları, kalp hastalarının kullandığı nitratlar ve kalsiyum kanal blokerleri, bazı antidepresanlar, yatıştırıcılar, aspirin ve ağrı kesiciler de reflüyü artırabilir.
Yemeklerden sonra ne zaman ve nasıl yattığınız reflü bakımından çok önemlidir. Mükellef bir akşam yemeğinden bir saat sonra yatmanız,reflü şikâyetlerini davet anlamına gelir. Yemekten en az iki saat sonra yatılmalıdır. Yatağın başucunun ayaklarının altına tuğla veya tahta bloklar konularak 15 - 20 santimetre yükseltilmesi yediklerinizin ait olduğu yerde, yani midede kalmasını sağlar ve reflü şikâyetlerini azaltır. Başı, bildiğimiz reflü için özel yapılmış olmayan yastıkla yükseltmek ise uyku sırasında aşağı kayıp mide bölgemizden katlanmaya sebep olacağından, tam tersine şikâyetleri artırır.
Reflüde yaşam tarzı değişiklikleri her zaman yeterli olmayabilir. Mide yanması için haftada bir defadan fazla antiasit kullanıyorsanız daha yoğun bir tedaviye ihtiyacınız var demektir.
Sadece antiasitlere güvenmek tehlikeli olabilir zira antiasitler, yemek borusunda oluşabilecek uzun dönemli zararı önlemezler.
Reflü şikâyetleri yıllarca ihmal edildiğinde, sürekli tahriş sonucunda yemek borusunu döşeyen hücreler değişim geçirebilir ve 'Barrett özofagusu' olarak bilinen kanser öncesi bir durum ortaya çıkabilir. Bu durumda yemek borusu kanseri gelişme riski 30 kat artar.
Yeni bir raştırmaya göre haftada bir kez mide yanması şikâyeti olanlarda yemek borusu kanseri, sekiz kat daha sık görülüyor. Yirmi yıldan uzun süre şiddetli mide yanması şikâyetleri olan ve ciddi tedavi görmemiş hastalarda ise kanser yaklaşık 40 kat daha sık görülüyor. Reflü yakınmalarına karşı önlemler
Reflü yakınmalarını tetiklediği söylenen her gıda, herkeste aynı şikâyete yol açmaz. Bu nedenle size dokunanların farkına varıp bunları diyetinizden çıkarın. Yediklerinizi kontrol edin, bazısı sizi rahatsız etmeyecek, bazısı reflü şikâyetinizi artıracak, bazısı ise sizi cidden rahatlatacaktır. Her defasında az miktarda yemek yenmeli. Ayrıca hızlı yemeyin, lokmalar arasında çatalı elinizden bırakın. Sıkı giysiler giymeyin, kemerinizi gevşetin. Böylece mide üzerindeki basıncı azaltmış olursunuz. Stressiz bir yaşam sürmeye çabalayın. Stres mide asidini artırır. Kilo vererek, mide üzerindeki baskıyı azaltıp, mide asidinin yemek borusuna geçme şansını azaltın. Ağır kaldırmayın. Egzersizden sonra mide yanması artıyorsa, bol miktarda su için ve egzersiz tarzınızı değiştirin. Eğer ciklet çiğnemek sizi rahatsız etmiyorsa, ciklet çiğneyin. Ciklet çiğnemek tükürük salgısını artırarak mide asidini nötralize edecektir. Bazı keskin naneli cikletlerin ise şikâyetleri artırdığını unutmayın. Sigara, alkol, kafein ve kolalı gazlı içeceklerden uzak durun.