Aşk erimiş bir mum damlasıdır
Ki kaç kez göğsüne düşersin bir kadının
Zamanın durması arzusuyla
Kaç kez sırtını döner gidersin
Bir mum ışığından uzağa
Sana
Üf diyebilmenin hafifliğidir ruhunda ki
Karanlık ise huzurlu bir çaresizliktir
Yanık izli teninde sırlarınla
Zamanla arınacağın sevgili
Okusana
Bir tövbeye damlar kimi zaman
O eşsiz damla
Gözyaşıdır
Unutursun
Hiçliğini içersin kana kana.
Anlasana
Ruhundaki nasırların mavileştiği gökyüzünde
Atmosferini boyuyorsun hayat denilen tabloya
Daha kaz kez nefes alıp vereceksin ki doya doya
Soluk renkli bir duvara asılacak iz'sek
Hiç durma gir bir aynaya
Birde oradan bak bakalım dünyaya
Yaşasana
Kaç şehir dillendi kaçtıkça omuzlarımızda
Sevda göçlerinde dur diyemediğimiz
Kaç gece ile buluştuk şafaksız kapkara
Kalp atışların susmadıysa anlatsana
Sorsana
Çaresizlik kimin boynunda
Urgandan bir ayrılık değildir ki
Aşk olmasaydı
Asılan tebessümleri elde eden bu suçlulukla
Daha ne kadar gülebilirdik
Bedenlerimizi taşıyan ruhlara
Dur üfleme
Yağmur damlası olarak düşelim
Günahlarımızı bekleyen toprağa
Yazsana
Bir çarmıhın üzerinde
Ellerim çivilenmiş bir şekilde asılı kalsaydım bile
Son kez sana dokunabilmek için dua ederdim Tanrıya
Her sen'e hep sana bu hatıra...