Babasının kızı.

Son güncelleme: 14.02.2006 14:49

puslukurt

Dünya boksunda 70'li yıllara imza atan Muhammed Ali efsanesini kızı Laila Ali sürdürüyor. Babasının izinde yürüyen ve onun stiliyle dövüşen "dişi balyoz" , her fırsatta Türkleri sevdiğini dile getiriyor. Laila Ali, unvan maçı öncesi Berlin'deki antrenmanını Türk kızı Yasemin Oflas'la yaptı

Yeri kolay kolay doldurulamayacak bir efsane, kendine has stiliyle profesyonel boksta adını tarihe altın haflerle işlemiş unutulmaz kraldı Muhammed Ali Clay...
"Kelebek gibi uçar, arı gibi sokar"dı...Müslümandı; bu yüzden bize yakındı...Ünvan maçlarını dört gözle bekler, uykusuz geçen gecelerin ardından zaferlerini ulusça sahiplenir gururunu bizden biri gibi doyasıya yaşardık.
Yıllar yılları kovaladı, zalim zaman onu da dolaştığı zirvelerden koparıp acımasız kollarıyla sarmaladı. Boks yaşamı boyunca aldığı darbeler sonucunda bir illet gibi vücuduna yapışan Parkinson hastalığı "koca devi" dünya barışı için verdiği savaştan da kopardı.
O şimdi köşesine çekilip makus kaderini beklerken dünya ringlerinde bir başka "Ali" fırtınası esiyor. Babasının yaşadıklarına isyan edercesine önüne geleni indiriyor, rakiplerine ringi dar ediyor.
Muhammed Ali'nin kızı Laila Ali, babasının izlerini takip ediyor...Genlerinde taşıdığı stille dövüşüp, "Kelebek gibi uçuyor, arı gibi sokuyor". Baş döndüren güzelliğinin yanı sıra yumruklarını "balyoz" gibi kullanıyor ve profesyonel boksta bayanların zirvesine çıkıp "En büyük benim" diye haykırıyor...
Önceki gün ünvanını korumak için Almanya'nın Berlin şehrinde İsveçli Aasa Maria Sandel ile karşılaşan ve bir kez daha ringden ezici bir üstünlükle ayrılan Laila Ali, koltuğunu kolay kolay bırakmayacağını gösterdi, sıradaki rakiplerine gözdağı verdi.
Bu karşılaşmanın hazırlığını yapabilmek için kendisine önerilen yabancı "Sparing partnerleri" (antrenman partneri) bir bir geri çeviren şampiyon bayan boksör sadece Türk kızı Yasemin Oflas'la eldiven giydi. Laila Ali bu tercihindeki en büyük etkenin babasından kaynaklandığını dile getirerek, " Babamın Türklere karşı özel bir sevgisi var. Ayrıca müslüman oluşu da güvenimi perçinledi. Biz ailece Türkleri çok seviyoruz. Babam da gücünü yıllarca Müslümanlardan aldı ve Türklerle ilgili bana çok şey anlattı.. Ben de bu nedenle hem Müslüman hem de Türk Yasemin ile antrenman yaptım. Yasemin büyük bir yetenek. Zaten bunu da Berlin şampiyonluğuyla kanıtlamış. İleride büyük başarılara imza atabilir. Yeter ki çalismalarını azimle sürdürsün" dedi.
Ailesi İzmirli olan Yasemin Oflas da bir hafta boyunca Muhammet Ali'nin kızı Laila ile ringde eldiven giymekten duyduğu mutluluğu dile getiriyor. 7 yıldır Almanya'da boks yapan ve Berlin şampiyonluğuna uluşan Oflas "Babam bana hep Muhammet Ali'yi anlatırdı. Onun için Muhammet Ali uykusuz gecelerinin yenilmez şampiyonuydu. O ringe çıkacağı zaman sabaha kadar televizyon başında heyecanla beklerlermiş. Onun gibi bir şampiyonun yine şampiyon kızının Türk ve Müslüman olduğum için beni tercih etmesi bizlere güvenmesi benim için büyük mutluluk. Laila benimle çalışmak istediğini söyleyince bir Türk kızı olarak gururlandım. Önce çok heyecanlandım. Ama sonraki günlerde alıştım. Çok sert ve seri yumrukları var. Onu kendime örnek alıyorum. Bu gücüyle şampiyonluğu kimseye kaptırmaz" şeklinde konustu.

Muhammet Ali'ye barış ödülü
Kızı Laila'nin maçını izlemek için Berlin'e gelen Muhammet Ali'ye de Almanya'nın en önemli barış ödülü verildi. Birleşmiş Milletler Almanya kuruluşu tarafından Birleşmiş Milletler barış elçisi ilan edilen ve 2005 Otto Hahn Barış ödülünün basın toplantısına katılan efsane boksörün ayakta zor durduğu görüldü. Eşi Lonnie ile basın toplantısına katılan Muhammet Ali medyanın büyük ilgisiyle karşılaştı.