[SIZE=21][SIZE=25]Yine bir sonbahar akşamı
Sahilde yapayalnız yürüyorum;
Yavaş yavaş çığlıkları kesiliyor martıların
İnlerine çekiliyorlar, görüyorum;
Soğukça bir rüzgar üzerime çullanıyor,
Yüreğim titriyor ansızın
Sen yoksun, üşüyorum.
Düşüncelerimde anıların dalgınlığı,
Maziden bir an hiç unutamadığım;
Hani yüzünde tatlı bir tebessüm,
Gözlerin yıldız yıldız tutamadığım;
Hatırlıyorum da o ayrılığı , .....
Tipi yemiş gibi buz kesiyor bedenim,
Sen yoksun, üşüyorum.
Keskin bir yosun kokusu derken
Bir gemiye dalıyor gözlerim
Sesinde yılların yorgunluğu
Ve bir kayık yakamozlar eşliğinde çekiliyor
Kürekleri kavrayan karartıyı süzerken
Sen yoksun, üşüyorum.
Artık, ne bir karartı, ne bir gölge önümde
Ardımda ise süpürülen ayak izlerim
Ve birden düşüyor düşüncelerim
Denize; meçhul, dik bir yamaçtan.
Üzerlerine atılıyorum, iflahsız
Geçmişi silen dalgaların;
Yavaş yavaş
Bir soğukluk tırmanıyor tenime,
Zemheri soğuğundan daha acı
Sen yoksun, üşüyorum.