Erdoğan, dış destek aramak için İngiltereyi ziyarete
gitmiş.Ziyareti sırasında Kraliçe tarafından çay içmeye davet edilen
Erdoğan, Kraliçeye kendi liderlik felsefesinin ne olduğunu sormuş. Kraliçe
de çevremi akıllı insanlarla doldurmak cevabını vermiş.
Erdoğan bunun üzerine kraliçeye çevresindeki insanların akıllı olup
olmadıklarını nasıl ayırt ettiğini sormuş.
Kraliçe, onlara doğru soruları sorarak ayırt ediyorum diye yanıtlamış ve
izin verin göstereyim demiş.
Kraliçe hemen Tony Blair'i aramış ve Sayın Başbakan, lütfen bu soruya cevap
verin:
Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var ve bu çocuk sizin ne kız
ne de erkek kardeşiniz.Kimdir bu? diye sormuş.
Tony Blair: Bu benim majesteleri diye yanıtlamış.
Kraliçe: Doğru.Teşekkürler,iyi çalışmalar Blair demiş ve Erdoğan'a
dönerek:
Gördünüz mü Sayın Erdoğan?
Evet majesteleri, çok teşekkür ederim, bu metodunuzu kesinlikle kullanacağım
diyerek oradan ayrılmış.
Yurda dönüşünde hemen Unakıtan'ı yanına çağıran Erdoğan,
"Kemal abi sana soracağım bir soruyu cevaplamanı istiyorum" demiş.
Unakıtan "Tabii efendim, nedir?"
Erdoğan:
"Annenin bir çocuğu var, babanın bir çocuğu var, ve bu çocuk senin ne kız ne
de erkek kardeşin. Kimdir bu?"
Unakıtan sağa bakmış sola bakmış düşünmüş taşınmış ve en sonunda: "Efendim
bunu biraz düşünüp sonra size cevap versem??" demiş.
Erdoğan kabul etmiş ve Unakıtan oradan ayrılmış, vakit kaybetmeden Bakanlar
Kurulunu toplantıya çağırmış, saatlerce bu soru üzerinde düşünmüşler, ama
kimse bir cevap bulamamışlar.
En sonunda kemal Unakıtan Kemal Derviş'i aramış ve durumu açıkladıktan
sonra:
"Annenizin bir çocuğu var, babanızın bir çocuğu var, ve bu çocuk sizin ne
kız ne de erkek kardeşiniz. Kimdir bu?"
Derviş: Bunda bilemeyecek ne var, tabii ki benim! diye yanıtlamış.
Cevabı alan Unakıtan hemen Tayyip'i arayarak:
"Cevabı buldum efendim, kim olduğunu biliyorum, Sayın Kemal Derviş" demiş.
Tayyip büyük bir hayal kırıklığıyla cevap vermiş:
"Yanlış cevap Kemal Abi Doğru cevap Tony Blair idi."