Yılbaşının yaklaşmasıyla İtalya da dahil bir çok ulusal lig, futbola mola verdi. Lige verilen bu ara, sezonun yarısının bitmiş olması itibariyle hem veri zenginliği açısından hem de resmin tamamına bakabilmenin kolaylığı açısından en uygun zaman. Gelin Serie A 2005 / 2006'yi beraber inceleyelim.
Hiç şüphe yok ki, 2005'e demgasını Juventus vurdu. 2004 / 2005 sezonunu şampiyon tamamlayan Bianconeri, hiç hız kesmeden, hatta vites büyüterek yoluna devam etti ve 2005 / 2006 sezonunun ilk bölümünde yaptığı 17 maçta 15 galibiyet, 1 beraberlik ve 1 yenilgi alarak taraflı tarafsız herkesin takdirini topladı. Juve'yi mağlup etmeyi başaran tek takım olan Milan ise lige yine istikrarsız bir başlangıç yaptıktan sonra 7 maç ardarda galip gelerek Juve'yi yakın takibini bir süre devam etmesine rağmen, Fiorentina, Chievo ve Inter gibi zorlu rakiplere yenilerek liderin bir hayli gerisine düşerek ilk devreyi ancak 3. sırada tamamlayabildi.
Internazionale, yine şanssız sonuçlar alarak şampiyonluk yarışının gerisine düştü diye düşündürdü ancak son haftalarda yakaladığı muazzam formla yeni yıla 2. sırada ve Juventus'un en yakın takipçisi olarak girmeyi başardı. Çıktığı son 6 maçtan da galibiyetle ayrılan mavi siyahlılar liderin 8 puan gerisinde olmalarına rağmen oynadıkları futbol ve sahip oldukları kazanma hırsıyla şampiyonluk yolunda Juventus'a, ezeli rakipleri Milan'dan daha büyük bir gözdağı veriyorlar.
Bu üç büyük klubün dışında şampiyonluk yarışı verdiğini söyleyebileceğimiz bir takım varsa o da Fiorentina. Özellikle kendi sahasında aldığı başarılı sonuçlarla dikkat çeken mor menekşeler bence yine de bu sezon şampiyon olacak kadro zenginliğine ne yazık ki sahip değiller. Ancak bir dahaki sene yapılacak bir kaç transferle takım bir kaç gömlek üste taşınırsa neden olmasın diye düşünmemek elde değil.
Serie A'da devrim yapan iki küçük bütçeli kulüp dikkat çekiyor. Bunlardan biri Livorno, öbürüyse Chievo Verona. İkisi de defansif disiplinlerini ön plana çıkartan bu takımlar oldukça iyi bir sezon geçiriyor. Özellikle Livorno'lular Şampiyonlar Ligi'ne giden son bilet için Fiorentina'yla kapışabileceklerini düşünmeye başlamış olabilirler.
7, 8, 9, 10 ve 11. sırada hayal kırıklığı yaşayan takımların olduğunu söylersek gayet isabetli olur. 7. sıradaki Sampdoria geçen sezon UEFA Kupası'na katılmaya hak kazanmıştı. Hala bu hedeflerini gerçekleştirebilecek bir pozisyonda olsalar da geçen sezonu arattıklarını hatırlatmak gerekiyor. 8. sırada Roma, 9. sırada düşman kardeşi Lazio bulunuyor. İki Roma devi, son bir kaç sezondur yaşanan kötü gidişe bu sezon da dur diyemedi ve kendilerine ancak orta sıralarda yer bularak şampiyonluk yarışında kuzeylileri yalnız bıraktılar. 10. sıradaki Udinese geçen sezonu 4. bitirerek Şampiyonlar Ligi'nde İtalya'yı temsil etme onuruna sahip olmuştu ancak hocaları Spaletti'yi Roma'ya kaptırdıktan sonra aranan kanın Serse Cosmi olmadığı ortaya çıktı. Cosmi üst sıraları hedefleyen bir takımın değil, orta sıra takımlarının derdine derman olacak mentalitede birisi ki Udinese'nin pozisyonu itibariyle de ne demek istediğim açıkça anlaşılıyor. Avrupa'da Italya'yı temsil eden bir başka takım Sicilya'nın gururu Palermo, bu sezona Şampiyonlar Ligi parolasıyla başlamıştı ancak mevcut durum bunun pek de mümkün olmadığını gösteriyor.
12. Siena, 13. Empoli ve 14. Reggina oldukları yerden memnun olan takımlar diyebiliriz. Bu üçünün de öncelikli hedefi Serie A'da kalmak ve topladıkları puanlarla küme düşme hattının 6 - 8 puan üstündeler. Siena'nın ligin ikinci yarısında düşme korkusu yaşayacağını düşünmüyorum. Empoli ve Reggina için ise aynı şeyi söylemek pek mümkün değil.
15. sıra ve altından sonrası ise bilinen tabirle bir cadı kazanı. Buradaki takımlar - Treviso bir kenara bırakıldığında - gerek güç olarak gerek puan olarak birbirine yakın takımlar ve Serie A'da kalmak için tüm eforlarını sarfetmek zorunda kalacaklar. Beraberliklerin takımı Ascoli defans yaparak 1'er 1'er puan alırken Parma, Messina, Cagliari ve Lecce gibi takımlar kendi sahalarında alacakları puanlarla ligde kalmanın yollarını arıyor. Son sıradaki Treviso'nun ise pek ümidi yok diye düşünüyorum. Treviso dışında Serie B'ye düşecek takımı belirleyecek yarış, oldukça çetin geçeceğe benziyor..