onca kurşun yarasıyla can çekişirken
nedir hala aradığın yüreğim
susuzluğun çöllerinde gezen bedeviye
serap oldu şimdi gözlerin
boş bir hayalin esaretinde kelepçeli ellerim
öylesine tarifsiz bir boşluk ki
derdi ne, çaresi ne bilemediğim
savrulurken yerden yere benliğim
yalnızlık uçurumlarından düşerken bir başına
yaralarıma merhem olur diye sesin
nasıl sabırla,acıyla bu anı bekledim
çekerken içime her nefesle yokluğunu
yeniden kanamakta, o eski yaranın izleri
çağlamak isterken coşkun sular gibi
yazamıyorum artık sustu kalemim
sessizliğin çığlığında boğdum tomurcuk gülleri
gözyaşım, ruhumun darağacında can verir gibi
Ya Rabb ne olur artık dinsin bu ızdırap
sönsün içimi yakan gözlerinin alevi
uykusuz gecemin sabahında yine
doğan güneşte umudumu demlerim....